Yaşlı su atı yumurtadaki çıkmadan ölür, o yüzden genç su atı yetim olarak doğar. | Open Subtitles | حصان البحر الكبير يموت قبل ان تفقس البيضه وحصان البحر الجديد يُولد يتيماً |
Düşman, hayatının hatasını yapıp, tereddüde düştüğü ve her şeye bir son vereceğini düşündüğü o anda bir kahraman doğar. | Open Subtitles | يُولد البطل عندما يكون العدو خائفاً. ويرتكب الأخطاء الشنيعة. عندما يعتقد أنه يستطيع أن يضع حداص لكل شئ. |
Sağlıklı gibi hissettirdiğini biliyorum, ama doğduğunda acı çekecek ve yaşamayacak. | Open Subtitles | شعورك بأنه بصحة جيدة ولكنه سيعيش في ألم عندما يُولد ، ولن ينجو |
Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde, bebek erken veya hasta doğduğunda, süt veya sütteki biyoetken bileşenler son derece önemli olabilir. | TED | في وحدات العناية المكثفة بحديثي الولادة، عندما يُولد الأطفال مبكرًا أو مرضى أو مصابين، يمكن للحليب أو مكوناته الحيوية النشطة أن تكون مهمة للغاية. |
Amerika Birleşik Devletleri'nin hastanede doğan ilk başkanı kimdir? | Open Subtitles | من هو أول رئيس أميركي يُولد في مشفى؟ |
Jimmy doğmadan önce de bu toprağı kurtarmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | كُنا نُحاول إنقاذ تلك الأرض " قبل أن يُولد " جيمي |
Çünkü bu kertenkele çocuk Okobogee Gölü'nün yakınlarında doğmamış. | Open Subtitles | "لأنّه لم يُولد بالقرب من "بحيرة أوكوبوجي |
Keşke hiç doğmasaydım. | Open Subtitles | لم يُولد |
Bebek doğar doğmaz seni içeri alacağız. | Open Subtitles | سنأتي بكِ إلى هُنا حالما يُولد الطفل. |
Ardından bebek doğar. | Open Subtitles | . و عندها يُولد الطفل |
Bebekler böyle doğar. | Open Subtitles | هكذا يُولد الأطفال. |
doğduğunda yanında olamayabilirim ama belki yardımınızla, büyüdüğü zaman geri dönüp onunla zaman geçirebilirim onunla konuşurum. | Open Subtitles | ..ربما لن أكون في الجوار عندما يُولد ...ولكن ربما، بمساعدتك ،عندما يكبر |
Bu bebekler doğduğunda, burada, senin yanında olmama ne dersin? | Open Subtitles | و سوف أكون موجوداً حين يُولد الطفلين |
Herkes doğduğunda yemyeşildir. | Open Subtitles | الجميع يكون عديم الخبرة عندما يُولد |
İtalya'da bu bölge haricinde doğan çocukların daha fazla seçeneği var. | Open Subtitles | يُولد الأطفال في أماكن أخرى في (إيطاليا)، ولديهم فرصٌ غير موجودة هنا. |
Ama evinde doğan şeyi sadece bana vermen gerek. | Open Subtitles | يكفي أن تعطيني ما يُولد ببيتك" |
-Marley! Ama bizim hikayemiz Marley doğmadan önce başlıyor. | Open Subtitles | "ولكن قصتنا تبدأ قبل أن يُولد "مارلى |
Zach'i de doğmadan önce seviyordum. | Open Subtitles | وأحببتُ زاك قبل أن يُولد |
doğmadan önce ölmüştü. | Open Subtitles | لقد توفي قبل أن يُولد |
"Eğer o burada doğmamış olsaydı rahatlıkla 10-12 gün bu evde kalabilirdim." | Open Subtitles | لكان من السهل أن أمضي من 10-13 يوماً في هذا المنزل.. لو لم يُولد هنا |
- doğmamış çocuğunun rızkını harcayacağın iki dakika mı? | Open Subtitles | -دقيقتان لإهدار مُستقبل طفلك الذي لمْ يُولد بعد؟ |
Karım ve doğmamış çocuğum birkaç ay önce ölmüştü. | Open Subtitles | زوجتي وطفل لم يُولد ماتوا منذ بضعة أشهر |
Keşke hiç doğmasaydım. | Open Subtitles | لم يُولد |