"‫ قالوا" - Traduction Arabe en Turc

    • söylediler
        
    Senin oğluma verdiğin yangın söndürücünün içinde benzin olduğunu söylediler. Open Subtitles قالوا ذلك مطفأة الحريق بأنك سلمت إلى كينيث ملا بالغازولين.
    Karakolda bana senin iriyarı bir Çinli beyefendiyi dövdüğünü söylediler. Open Subtitles قالوا لى فى قسم الشرطة أنك ضربت رجلاً صينياً ضخماً
    Bana şahit olacaklarını söylediler. Herşey mükemmeldi, risk yoktu. Parayı yarı yarıya bölüşecektir. Open Subtitles قالوا إنهم سيبرئوني بحجة الدفع بالغيبة كانت خطة ممتازة ، لا مجازفة فيها
    Onu gençken tanıyan insanlar onu çabuk, akıllı ve neşe dolu olduğunu söylediler. Open Subtitles الناس الذين عرفوها في شبابها قالوا أنها كانت حيوية و مشرقة ومفعمة بالمرح
    Arkadaşlarım dün gece kolunu ucuz bir sarışının omzuna attığını söylediler. Open Subtitles أصدقائي قالوا لي أنهم رأوه وهو يضع ذراعه حول شقراء رخيصة
    Bana eğer istediklerini yaparsam, babamı görmeme izin vereceklerini söylediler. Open Subtitles لقد قالوا أنني إذا فعلت مايريدون فإنهم سيجعلونني أرى والدي
    Ölümünün kazara olduğunu söylediler ama o ne yaptığını bilirdi. Open Subtitles قالوا موتها كان حادثا لكنها عرفت ما هي كانت تعمل.
    Adım Leonard Lowe. Bana, uzun bir süredir uzakta olduğumu söylediler. Open Subtitles أسمى لينارد لو لقد قالوا لى أننى كنت بعيداً بعض الوقت
    Daha önce topları benim kadar hevesli kovalayan birini görmediklerini söylediler. Open Subtitles قالوا إنهم لم يسبق وأن رأوا أحداً يلاحق الكرات بذلك النشاط
    O federallerden birkaçı uyuyamadıklarını söylediler, o yüzden erkenden gelebilirler. Open Subtitles أن إثنين من هؤلاء الفيدراليين قالوا إنهم لا يستطيعون النوم
    Bu polisler bir şahit gerektiğini yoksa Corvis'in bundan sıyrılacağını söylediler. Open Subtitles هؤلاء الشرطة قالوا إنهم بحاجة إلى شاهد عيان وإلا كورفس سينجو.
    - Ama evine gittiğini söylediler. - Aynı şey canım. Open Subtitles لكنّهم قالوا بأنّه ذهب إلى البيت حسنا هذا نفس الشيء
    Onlar zihnin neden olduğu bir kalp krizi geçirdiğini söylediler.. Open Subtitles لقد قالوا بأنّها كانت نوبة قلبية وسببها بعض النوبات العقلية
    Bir piyango yaptılar, ve bunun tek adil yol olduğunu söylediler. Open Subtitles كَانَ لديهم يانصيب، و قالوا أن تلك هى الطريقه الوحيده العادله
    Kızılderililer, buranın kale için kötü bir yer olduğunu söylediler, ama onlar dinlenmedi. Open Subtitles الهنود قالوا لنا أنه ليس بالمكان الجيد لبناء قلعه ولكننا لم نصغى لهم
    Beni anneme vermek istemedikleri için onun deli olduğunu söylediler. Open Subtitles ولا يرغبوا في أن تأخذني أمي، لذا قالوا أنها مجنونة
    Bir ameliyat için başvuru formunda kızın yaşını değiştirdiğini söylediler. Open Subtitles قالوا أنكِ قمتي بتزوير السن في الاستمارة لأجل عمليةٍ ما
    Doktor, tüm ev arkadaşlarının sofada toplanmasını söylediler. Siz de gelin. Open Subtitles دكتور، لقد قالوا أن علينا التجمع . على الأريكة، وهذا يشملك
    Böyle olayların gizli kalmaması gerektiğini söylediler ve bence haklılar. Open Subtitles قالوا هذه الأحداثِ هَلْ عَزلَ، وأنت عَرفتَ ما؟ هم صحيحون.
    Özür dilerim, beyefendi, bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylediler. Open Subtitles آسفه يا سيدى ، لقد قالوا إنها مسألة حياه أو موت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus