"çöplerin" - Traduction Turc en Arabe

    • القمامة
        
    • النفايات
        
    • من القمامه
        
    • النفاياتِ
        
    San Francisco, çöplerin yüzde kaçının sigara izmariti olduğunu öğrenmek istedi. TED أرادت مدينة سان فرانسيسكو تحديد نسبة القمامة الناتجة عن السجائر.
    Ve topladıkları çöplerin çoğunun, okul kantinlerinden alınan pipetlerin kağıdı olduğunu öğrendiler. TED وعرفوا أن أكثر نوع شائع من القمامة كانت أغلفة المصاصة البلاستيكية من مطعمهم الخاص.
    Çok fazla deneyim gerektiren, yerlerin silinip çöplerin boşaltılması değildir. TED وهم لا يعنون هنا خبرة مسح الأرضيات أو كيفية تفريغ صناديق القمامة
    - çöplerin atılmış ama bugün çöp toplama günü değil. Open Subtitles قمامتكِ غير موجودة رغم أن اليوم ليس يوم جمع النفايات
    çöplerin toplanmasıyla ve nehirlere ve derelere bırakılan atıkların... azaltılmasıyla ilgili geçirebileceğimiz yasalar ve kanunlar var. Open Subtitles هناك القوانين التي يمكن ان نقررها حيال مكان النفايات ورمي المخلفات في البحيرات والانهار وحيال الهواء
    çöplerin arasına düştüm, sanırım bana yardım ettiler. Open Subtitles أنا استرجع ومضات من الذاكرة لقد كنت فاقداً الوعي وسط القمامة أعتقد أنهما ساعدتاني
    Ayrıca üzülerek söylüyorum, puf minderin, içine bıçak sapladığımdan yanlışlıkla söküldü, ben de çöplerin arasına attım. Open Subtitles عندما طعنته بسكّين ووضعته في صندوق القمامة ومصباحي الصاروخي؟
    Bu otelin arkasındaki çöplerin birinden bulduk. birinden bulduk. Open Subtitles وجدنا هذه في أحد سلاّت القمامة خارج المنتجع
    Bunu otelin dışındaki çöplerin orda bulduk Open Subtitles وجدنا هذه في أحد حاويات القمامة خارج المنتجع
    Ama çöplerin arasında beslenmek sayıca az akbabalar için zor olabilir. Open Subtitles ولكن التغذية بين القمامة قد تشكل خطورة على لكوندور النادر.
    çöplerin toplandığı odada. Perşembe günü götürecekler. Tamam. Open Subtitles تلك أخدتها لمكان القمامة و يتم تجميعها يوم الخميس.
    Moralini bozma ahbap. Karıştırdığım çöplerin birinde buldum. Open Subtitles اهدئوا يا رفاق, لقد انتشلتها من حاوية القمامة هناك
    Sonunda bazı hademeler gelip Albertımı büyük boy Glad çöp torbasına koydu ve çöplerin kalanıyla birlikte onu ara yola bıraktı. Open Subtitles بعدها جاء أحدهم وحشا ألبرت حبيبي في حقيبة قمامة قماشية كبيرة ووضعه في ممر مع بقية القمامة.
    çöplerin çoğu toplanmış ama henüz çöpü alınmamış bir mahalle var. Open Subtitles الكثير من القمامة بالفعل في تفريغ، ولكن هناك أكثر واحد الحي الذي القمامة
    Hayır. Araştırma cesetlerinden ikisi çöplerin altına gömülmüş. Open Subtitles كلأ، أثنين من الأبحاث دُفنت مع الجثث بتلك القمامة
    çöplerin döküldüğü yere İngilizce ne deniyor? Open Subtitles كيف تقولون مكان وضع القمامة بالإنكليزية؟
    Hepimiz öldüğünde sen hala çöplerin üzerinde geziniyor olursun. Open Subtitles حين نموت كلنا، ستظلين تزحفين في القمامة.
    çöplerin zamanında toplanması için de para ödemek zorundaydı. Open Subtitles ودفع لرؤساء الدوائر الانتخابية لتجمع النفايات في وقتها
    Kaldırımda temizlenmemiş çöplerin bulunduğu bir yığın olması havasının da tenine yapışması öyle bir kirlilik ki ne kadar yıkanırsa yıkan, geçmiyor. Open Subtitles رائحة النفايات الملقاة على جانب الطريق الهواء اللزج الذي يمر على جلدك طبقة القذارة التي لا يمكنك أبدًا غسلها
    En kötü kokan çöplerin hepsini topladım. Open Subtitles لقد جمعتُ النفايات ذات الروائح النتنة التي استطعتُ إيجادها.
    Nasıl olmuşsa uyuyakalmışım ve çöplerin içinde uyandım Open Subtitles بطريقة ما لقد اغمي علي ثم استيقظت في كومه من القمامه
    Bu çöplerin hepsinin kurbanın yanında bulunduğunu. Open Subtitles التي كُلّ هذه النفاياتِ وُجِدَ حول الضحيّةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus