| - Bir gün bir hata yapacak. - Tek bir çözümü var. | Open Subtitles | يوما ما سوف يرتكب خطاً ولكن هناك حل واحد. |
| Lakin bu problemin bir çözümü var. | Open Subtitles | في القرون المنقضية ولكن هناك حل لهذه المشكلة |
| Matt, her ne yaptıysan, inan ki çözümü var ve silah bir çözüm değil. | Open Subtitles | آياً يكن ما يحدث هناك حل لا يتضمن السلاح |
| Bakın, sizin sorununuzun çok daha güvenli bir çözümü var. | Open Subtitles | اسمع, هناك حلول أكثر أمانًا لمشكلتك. |
| Sana söyledim, eğer bu iş ciddileşirse, bir çözümü var. | Open Subtitles | أخبرتكِلوسارالأمرعلىنحوخطير، هنالك حل |
| Tüm bunların tek bir çözümü var. Tekrar birlikte çalışacağız. | Open Subtitles | أتعلم أن هناك حل واحد لكل هذا هو أن نعود للعمل سوياً. |
| Tarım Bakanlığı gerçekten hem peynir tüketimini arttırıp hem de sağlıklı yaşamı teşvik ediyorsa kolay bir çözümü var, pey-zersiz. | Open Subtitles | لو قسم الزراعة الأمريكي حقا يريد زيادة إستهلاك الجبن والترويج لأسلوب حياة صحي هناك حل سهل،تمرين الجبن |
| Bir çözümü var: Dirilen bitkiler. | TED | ولكن هناك حل: النباتات القابلة للنشور. |
| Bu uzun bir sıralama ama iki şeyi birleştiren bir çözümü var: LIDAR adında lazer temelli özel bir tür algılayıcı, bir de bilişim ve iletişim teknolojisinin minyatür bir versiyonu, internette de çok konuşulan entegre fotonik. | TED | هذه مهمة صعب تنفيذها، لكن هناك حل يربط بين شيئين: نوع خاص من مسار يعمل بالليزر يسمى ليدار، ونسخة مصغرة من تكنولوجيا الاتصالات التي تحافظ على نشاط الإنترنت تسمى فوتونيات متكاملة. |
| Sadece bir çözümü var. Çok zor değil. | TED | هناك حل واحد , ليس بتلك الصعوبة. |
| - Kim? Delillere lanet olsun. Bunun tek bir çözümü var. | Open Subtitles | اللعنة على هذه الأدلة هناك حل واحد فقط |
| Bak, bunun basit bir çözümü var eşyalarını ortalıktan kaldır. | Open Subtitles | أنظر, هناك حل سهل لهذه ضع أغراضك بعيدا |
| Bu tuhaf görünür. Başka bir çözümü var. | Open Subtitles | قد يبدو غريبا، حتما هناك حل اخر |
| Ve son olarak, Devine çözümü var. | TED | وأخيراً، هناك حل ديفين، |
| Beyler, tek bir çözümü var. | Open Subtitles | أيها السادة ، هناك حل واحد |
| Ben de, ama bir çözümü var. | Open Subtitles | حسناً، وأنا كذلك ولكن هناك حل |
| Tamam, bunun da bir çözümü var. | Open Subtitles | هناك حل |
| Neyse ki bunun çözümü var. | Open Subtitles | لحسن الحظ، هناك حلول |
| Diplomatik bir çözümü var mı? | Open Subtitles | هل هنالك حل دبلوماسي؟ |
| Ama tek çözümü var. | Open Subtitles | . هنالك حل واحد فقط |