Sanırım bunu savunma mekanizması refleksiyle söyledim işte çünkü benim yakınlaşma korkum var. | Open Subtitles | أعتقد أني قلت ذلك كأسلوب دفاعي لأن لدي خوف من الحميمية أسلوب دفاعي؟ |
Bir bardak soğuk su içseniz iyi olacak çünkü benim flaş var. | Open Subtitles | عليك الخروج من الاستحمام لأن لدي مجموعة من نفس الشكل |
Şimdi sıradaki söyleyeceğin şey bu ilişkiyi yürütmek çok zor çünkü benim işim senin işini bitiriyor değil mi! | Open Subtitles | دعيني أخمن الشيء التالي الذي ستقولينه انه من الصعب علينا انجاح هذا لأن متطلبات عملي أخرجت متجرك من السوق |
Bunu iyilik olsun diye yaptım. çünkü benim gibi çocuklarını çok özlemeni istemiyordum. | Open Subtitles | كان هذا حنوّاً منّي, لأنني لم أردك أن تفتقدهم بقدر ما افتقدتهم بشدّة. |
çünkü benim çok kötü bir şekilde tuvalete gitmem gerekti, ve o yüzden kendimi kontrol edemedim. | Open Subtitles | لأني كنت أرغب الدخول إلى الحمام و لم أكن أستطيع السيطرة على نفسي |
çünkü benim yetiştirdiğim bir çocuğun nasıl olup da benden para çalmayı sorun etmediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لأني لا افهم كيف طفل قمت بتربيته يظن انه من العادي ان يسرق مني. |
çünkü benim evime dönüyoruz. | Open Subtitles | لأنّك سبيل عودتي لموطني. |
Ama yapıyorum. Zamanımın çoğunu küçük kızları düşünerek geçiriyorum. Buna da öncelik veriyorum, çünkü benim de bir kızım var. | TED | لكنني بالفعل أمضي معظم وقتي بالتفكير فيهن، وسبب ذلك بشكل رئيسي لأنه لدي طفلة. |
çünkü benim de, şehir merkezinde, buna benzer kafesim var. | Open Subtitles | لكن لديك أسباب عديدة لكي تخاف مني لأن لدي قفص صغير كهذا في وسط المدينة |
Benim senden çok daha farklı olduğumu düşünüyorum çünkü benim vazgeçilemeyecek bir yetim var. | Open Subtitles | أتخيل بأنني مختلفة جداً عنك لأن لدي خبرة لا يمكن الاستغناء عنها |
Tamam, değil çünkü yalnızım ama kimsesiz değilim çünkü benim dostlarım var. | Open Subtitles | -حسناً، ليس نفسه ، لأني لوحدي لكن لست وحيدة لأن لدي أصدقاء. |
Böyle diyorum, çünkü benim o tür meraklarım yok, sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لكنني فقط أقول هذا.. لأن لدى الآخرين أذواق أخرى، وجميعنا نعلم هذا. |
çünkü benim babam küçükken bana çok sert davranırdı. | Open Subtitles | لكن هذا لأن أبي كان قاسياً معي عندما كنت صغيراً |
Bırakmasına izin veremezsin çünkü benim artık fikrimi belirtme imkanım yok. | Open Subtitles | يجب ألا تسمحي لها بالانسحاب لأنني لم أعد قادرةً على إبداء رأيي الصريح |
Sana anne gibi davranıyor olabilirim, çünkü benim hiç annem olmadı. | Open Subtitles | أظن أني أفعل ذلك أحياناً لأنني لم أحصل على إبنه. |
Önemsemedim çünkü benim beynime girmeye çalışacağını biliyordum aynen şu anda senin beynine girmeye çalıştığı gibi. | Open Subtitles | و تركت الأمر على ذلك لأني كنت أعلم بأنه سوف يتلاعب بعقلي بنفس الطريقة التي يتلاعب بها عليك الآن |
çünkü benim bir unvanım yok. | Open Subtitles | حسنا، ربما هناك من يقول نفس الشيء عنكِ. لأني لا أملك مكانة. |
çünkü benim evime geliyorsun. | Open Subtitles | لأنّك سبيل عودتي لموطني. |
Evlat edinemeyiz çünkü benim halihazırda Başkan Fitzgerald Grant adında bir bebeğim var zaten. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون لي طفل معك، لأنه لدي طفل بالفعل، وهو الرئيس فيتزجيرالد غرانت. |
Baba, senden mülakat için birkaç kıyafet ödünç almalıyım çünkü benim kıyafetlerim güzel değil. | Open Subtitles | أبي، احتاج أن استعير بعض الملابس للمُقابله... لأن ليس لدي... أية ملابس مُلائمه. |
Ne istiyorsan yapabilirsin, çünkü benim istediğim de bu. | Open Subtitles | افعل ما تشاء بي , لأن هذا هو منتهى رغبتي |
çünkü benim adım kutsaldır. Beni dinleyeceksin! | Open Subtitles | لأن اسمي مقدساً وأنت ستسمعني |
Önemli değil çünkü benim masumları korumamam gerek. | Open Subtitles | هذا لا يهم الآن لأنني يجب أن أحمي البريئة |