Ama bunu sanırım gerçekten uzun zamandır biliyorum, ve buna karşı savaştım Çünkü biliyordum ki benim... ailem... bunu onaylamayacak, ama aslında herzaman biliyordum sanırım. | Open Subtitles | لكني أعرف من وقت طويل وحاربت ضده لأنني عرفت ربما العائلة لن توافق لكن أعتقد بحق أنهم يعرفون دائماَ |
Çünkü biliyordum ki, eğer şikayetçi olsaydı, belki, belki o zaman, | Open Subtitles | ... لأنني عرفت .. انها لو ابلغت عنه بعدها ربما .. |
Çünkü biliyordum ki ateş etmeseydim o trafık polisi ölmüş olacaktı. | Open Subtitles | لأني أعلم أني لو لم اطلق النار رجل المرور لن يكون على قيد الحياة |
Ben bu bilgiyi yalnızca sana verdim, Çünkü biliyordum ki... Channing Naomi Walling'in kişisel maillerini hacklememişti. | Open Subtitles | أعطيتكِ هذه المعلومات فقط لأني أعلم أن (شانينج) لم يخترق رسائل (نايومي والينج) الشخصية |
Çünkü biliyordum ki etrafta yardım edebilecek hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لأني عرفت أنه لاتوجد أي مساعدة |
Asla ümidimi kaybetmedim, Çünkü biliyordum... | Open Subtitles | لم افقد ابداً الامل لانى عرفت... |
Kendi performansımdan memnun değildim Çünkü biliyordum ki şansım yaver gitmişti. | TED | شعرت بخيبة أمل بسبب أدائي، لأنني كنت أعرف أن الحظ كان حليفي بشكل كبير. |
Çünkü biliyordum ki... eğer onu görürsem öldürürdüm. | Open Subtitles | لأنني عرفت أنني إذا رأيته, فسأقتله |
Öyle söyledim,Çünkü biliyordum. | Open Subtitles | قلتُ ذلك لأنني عرفت |
Çünkü biliyordum bunu | Open Subtitles | لأنني عرفت |
Çünkü biliyordum bunu | Open Subtitles | لأنني عرفت |
Çünkü biliyordum. | Open Subtitles | ... لأنني عرفت |
Ailemdeki Ted’lerin slaytı ile başladık, ve bu slaytı da eklemeliyim, Çünkü biliyordum, bunu anneme gösterdiğim dakikada, annem – blogumu okuduğundan, bir şekilde bu konsolu görecek – ve şunu söyleyecek, “Neden benim de bir resmim yoktu?” | TED | وأنا بدأت العرض بشريحة عن من يحملون اسم تيد في عائلتي، ولكني يجب أن أضيف هذه الشريحة، لأني أعلم أن في اللحظة التي أعرض فيها هذا، أمي .. أمي ستطلع على هذا بشكل ما، لأنها تقرأ مدونتي .. سوف تقول، "لماذا لم تكن هناك صورة لي؟" |
Biz ayrıca Richard'ın tecrübesini de düşünüyorduk, yani -- (Kahkaha) bu şapkayı tasarladık Çünkü biliyordum ki ben günün sonu olacaktım ve onunla başa çıkmam gerekecekti. Söyleyecek bir tek şeyim daha var. | TED | كنا أيضًا نفكر في تجربة ريتشارد، و لهذا -- (ضحك) --قمنا بتصميم هذه القبعة، لأني عرفت أني سأكون آخر متحدث في هذا اليوم ولهذا فكان علي أن أتعامل معه. لدي شيء واحد لأقوله. |
Çünkü biliyordum ki, sadece bir an meselesiydi. | Open Subtitles | لأني عرفت أنها مسألة وقت فحسب |
Hiç umudumu kaybetmedim, Çünkü biliyordum benim için geleceğini biliyordum, John. | Open Subtitles | لم افقد ابداً الامل, لانى عرفت... عرفت انك ستاتي من اجلي, (جون). |
Çünkü biliyordum, aramızdan biri olduğunu biliyordum ve ondan kurtulmanın tek yolunun bizimle birlikte hapsetmek olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لأنني كنت أعرف أنه معنا والطريق الوحيد للتخلص منه هو حبسه معنا |
Hayır, saati atmadım Çünkü biliyordum, Dickie. | Open Subtitles | " كوفر " كلا احتفظت بها لأنني كنت أعلم " جيكي " |