Bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. | TED | وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون. |
Yayılmalar daha dar, çünkü insanlar bu tür şeyler alıp satıyor. | TED | يعتبر الانتشار ضيقا لأن الناس يقومون بتداول هذا النوع من الأشياء. |
Ve bu imkânsız olmamalı, çünkü insanlar birkaç bağlılık katmanına sahip olabilirler. | TED | وهذا قد لا يكون ممكناً لأن الناس لديهم العديد من طبقات الولاء. |
insanlar kullandığı için adapte oluyordu çünkü insanlar için yapılmıştı. | TED | بل لان الناس تستخدمها .. ولانها صنعت من اجلهم .. |
Ve sonrada aktörlüğü deneyeceğim, çünkü insanlar doğal olduğumu söylüyorlar. | Open Subtitles | بعدئذٍ سأجرب التمثيل,لأنّ الناس يقولون لي إن موهبتي طبيعية |
Çok geçmeden gücü fark ettim. çünkü insanlar hikâyelerini giymekten gururlanıyorlardı. | TED | ثم بعد ذلك أدركت القوة، لأن الناس كانوا يرتدون قصص الخاصة. |
Umarım yanılıyorsundur, çünkü insanlar bu kadar uzağa giderse şehrin bu eski yerleşim yerindeki emlak fiyatları çok düşer. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون مخطئاً لأن الناس إذا ذهبوا بعيداً هكذا ستتقلص قيمة العقارات القديمة فى هذا الجزء من البلدة |
çünkü insanlar bana gizlice bakıp kendi kendime konuştuğumu sanacaklar. | Open Subtitles | لأن الناس بدوؤا يحدقون بي ويظنون بأنني أتحدث مع نفسي |
Dokuz ay sonra, nüfus patlaması olmuş çünkü insanlar karanlığın nimetlerinden faydalanmışlar. | Open Subtitles | بعد تسعة أشهر بدأ الانفجار السكاني لأن الناس يمتازون بالحميمية في الظلام |
Kısa, parçalı cümleler çünkü insanlar hızlı yalan söylemeyi sever. | Open Subtitles | أجزاء الجمل القصيرة لأن الناس تريد العبور من الكذب بسرعة |
çünkü insanlar "Lanet olsun, forma girmek için yeterli vaktim yok; | TED | لأن الناس يقولون : "هذا صعب للغاية، ليس لدي وقت للرياضة |
Orada üç yıl kalması amaçlanmıştı, ama gerçekte orada 10 yıl kaldı, çünkü insanlar onu sevmişti. | TED | كان من المفترض أن تبقى هناك لمدة ثلاث سنوات، ولكن الواقع أنها مكثت هناك 10 سنوات لأن الناس أحبوها |
Buradayım, çünkü insanlar ölüyor, hayatlarını bu ülkeyi korumaya adamış askerler ölüyor. | Open Subtitles | أنا هنا لان الناس يموتون.. جنود كرسوا حياتهم للدفاع عن هذه الدولة. |
çünkü insanlar yürürken para harcarlar. | TED | لان الناس الذين يسيروا لابد لهم من التزود والتبضع |
Çünkü artık çocuklarına destek olmak için Manchaster Esnafları Birliğine gelmemeleri sosyal olarak kabul edilmemez hale geldi. çünkü insanlar sizin kötü ebeveynler olduğunuzu düşünür. | TED | لانه اصبح الان من غير اللائق اجتماعيا ان لا تحضر لدعم اطفالك في نقابة مانشستر للحرفيين لان الناس سيظنون انك والد سيئ. |
çünkü insanlar her zaman aptalca ve bencilce şeyler yaparlar. | Open Subtitles | لأنّ الناس دوماً سيفعلون الشيء الغبي الأناني |
çünkü insanlar sonsuza kadar bir yalanla yaşayamazlar. | Open Subtitles | لأنّ الناس لا يُمكن أنْ يعيشوا مع كذبة إلى الأبد. |
Kıdemli erkekler arasında oldukça yaygın bir duruş ve çok da bilinen bir şey çünkü insanlar da benzerini yapıyor. | TED | وهي وضعية شائعة جداً لدى الذكور ذوي المكانة المرتفعة، كما أنها مميزة جداً لأن البشر يقومون بأشياء كهذه. |
çünkü insanlar sadece inanmak istedikleri şeye inanıyorlar. | Open Subtitles | لأن الناسَ يَعتقدونَ فقط ما يُريدونَ إلى. |
En derin yaraları açarlar çünkü insanlar uyarı işaretlerini kaçırırlar. | Open Subtitles | ويسببون أعمق الجراح لأن الشعب يفتقد للحذر |
çünkü insanlar mükemmel değildir. | Open Subtitles | لأن الإنسان ليس كاملا |
çünkü insanlar kostümlü ve maskeli. | Open Subtitles | لأن الجميع دائماً يرتدون أزياء تنكرية وأقنعة |
çünkü insanlar bir çok sonuç üretiyorlar ve bunların üzerine eğiliyorlar. | Open Subtitles | لآن الناس يتحدثون ويتسابقون بقول الكثير من الأستنتاجات |
çünkü insanlar senin burada yaşamandan hoşlanıyor. | Open Subtitles | لان اشخاص مثلك يعيشون فيه |
Restoran işine girersiniz, çünkü insanlar... hep bir şeyler yemek zorundadır. | Open Subtitles | ... انت تدخل مجال المطاعم لان البشر يجب ان ياكلوا دائماً |
Biz mazeretleri ortadan kaldırmaya çalışırken daha azimli olmalıyız. çünkü insanlar bu konuda çok yaratıcı. | TED | عندما نحاول القضاء على الأعذار، يجب أن نتعمق جداً بها، لأن الأشخاص مبدعين في صنعها. |
çünkü insanlar her saat girip çıkıyor da. | Open Subtitles | لان هناك اناس يأتون ويذهبون من هناك لساعات طويلة |
çünkü insanlar rakamlar gibi değildi. Daha çok harfler gibiydiler. | Open Subtitles | لأنَّ الناس ليسوا مثل الأرقام إنَّهم أكثر كالحروف |