Ona asla veremeyeceğiniz birşey var, Çünkü siz insansınız. | Open Subtitles | ثمة أمر لن تتمكنا قط من إعطائه لأنكما بشران لا أقصد الإهانة |
Çünkü siz benim en iyi arkadaşlarımsınız. | Open Subtitles | لكنني سعيد جدّاً وكان لا بدّ من أن أخبركما لأنكما صديقيّ العزيزَين |
Dinleyin, kendinizi utandırmanız umurumda bile değil... Çünkü siz buna alışmışsınız, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعوا ، انا لا اهتم بأنكم تحرجوا انفسكم لانكم معتادون على هذا حسناً |
Ve sizin zihinleriniz benim sakinlerim için çok değerli... ..Çünkü siz bizim benliklerimizi zenginleştirip değer katıyorsunuz. | Open Subtitles | وعقولكم قيمة جدا بالنسبة لسكاني لانكم ثتروا وتضيفوا القيمة الينا |
Elbette aynadakinin kendiniz olduğunu biliyorsunuz Çünkü siz göz kırpınca o da göz kırpıyor ve karşınızda ayna olduğunun farkındasınız fakat kendinizi, kendiniz olarak tanıyamıyorsunuz. | TED | أعني، إنك تعرف أنه أنت لأنك حين تغمز صورتك تغمز وتعرف أيضا أنها مرآة ولكنك لا تعرف نفسك بنفسك حقا |
Çünkü siz de cesedini güzel bir tabut içinde buraya getirecek kadar naziktiniz. | Open Subtitles | و لأنّكَ كنتَ من اللطافة حيث أعدتَ جثّته إلى هنا في صندوقٍ خشبيٍّ جميل |
Çünkü siz hiçbirine katılmadınız, doğru mudur? | Open Subtitles | وهذا بسبب أنك لم تحضر أبداً أي منها بنفسك, صحيح؟ |
Almaya hakkım vardı, Çünkü siz kendinizi kontrol edemiyorsunuz. | Open Subtitles | كنت محقاً بأخذها لأنكما غير قادران على الإمساك |
Onu korkutuyormuşum. ...Çünkü siz iki kıskanç kaltak kendi lanet işinize bakmadınız. | Open Subtitles | أنا أخيفها , أنا أخيف زوجتي لأنكما أيتها الحقيرتان الغيورتان |
Çünkü siz küçüksünüz. Çünkü kanunu çiğniyorsunuz. | Open Subtitles | .لأنكما قصّر ولأنكما تتعديان على ملكية الغير |
Çünkü siz ikiniz evinin önünde komşusu olmak için gidiyorsunuz. | Open Subtitles | لأنكما أنتما الإثنان سوف تقيمان أمام منزله |
Bizim çıkmamız gerek, Çünkü siz de okula geç kalmak istemezsiniz. Tamam mı? | Open Subtitles | لانكم لا تريدون التأخر عن مدرستكم ، اليس كذلك؟ |
Herkesin sorununu çözeceğinizi söylersiniz, yapamadığınızda da onların hatası olur, Çünkü siz asla yanılmazsınız. | Open Subtitles | تقولون أن بإستطاعتكم إصلاح مشاكل كل شخص وعندما لا تستطيعو فهذا خطأهم لانكم لا تخطؤن أبدا |
Buraya geldim Çünkü siz ateşle oynuyorsunuz ! | Open Subtitles | لقد ارسلت هنا لانكم يا أطفال تلعبون بالنار |
Çünkü, siz asla bilemezsiniz, evde komik olmanız sizi komedyen yapmaz değil mi? | TED | لأنك لا تعلم أبدا ما يحصل، فقط لكونك مضحك في المنزل، لا يجعلك ممثل هزلي، اليس كذلك؟ |
İşimiz artık daha az yorucu olarak tekrar tasarlamaktır, Çünkü siz yapmazsanız müşteri yapacaktır. | TED | لذا فعملنا هو التصميم لاحتياجات حقيقية باحتكاكات منخفضة لأنك اذا لم تقم بذلك، فسينجزه المستهلك بأية حال. |
Hayır, gönüllü oldular Çünkü siz, onlara ilham verdiniz. | Open Subtitles | لا, لقدْ تطوعوا لأنّكَ ألهمتهم |
Çünkü... Siz aşık birisiniz. | Open Subtitles | لأنّكَ رجل في عشق. |
Çünkü siz yada sevdikleriniz bu... bu ülkenin ideallerine karşı nefret uyandıran... bir saldırının kurbanları olabilirsiniz | Open Subtitles | بسبب أنك أو أعزاءك يمكن أن يكون ضحية تصرف بغيض ما ضد أهداف هذا البلد |
Sanırım kimse bu kasabadan taşınmayacak. Çünkü siz bir avuç eziksiniz. | Open Subtitles | لن يغادر أحد هذا المكان قبا ان ننتقم من حزمة الفاشلين هؤلاء |
Çünkü siz dördüncü sınıftan bir kere geçeceksiniz. | Open Subtitles | لأنكم سوف لأنكم يا رفاق تحظون بالصف الرابع لمرة واحدة |
Bu yüzden beni tanımıyorsunuz Çünkü siz gerçek değilsiniz. | Open Subtitles | لهذا السبب لا تعرفوني، لأنّكم لستم حقيقيين. |