Evet, bunu sadece senin çıkarın için yapıyoruz. Sana bakmak zorundayız. | Open Subtitles | نعم، نحن نفعل ذلك لمصلحتك علينا أن نعتنى بك |
Bütün yeteneklerini, bütün güçlerini sen... hepsini kendi çıkarın için kullanıyorsun. | Open Subtitles | بكل مزاياك.. وكل قواك تهدرها لمصلحتك الشخصية فحسب |
İstediğini söyleyip bütün gece bağırabilirsin ama yaptığım her şey senin çıkarın için. | Open Subtitles | يمكنك قول ماتريد، ويمكنك الصراخ طوال الليل، لكن، كلّ شيء أفعلهُ هناك هو لمصلحتك. |
"...şahsî çıkarın için bazı şeyleri zula edebilirsin." | Open Subtitles | إذاً أنت يمكنك بسهولة أن تـُخفي شيئاً لمنفعتك الشخصيّة |
Ben avukat değilim, ama sanırım ciddi bir hapis yatabilirsin kendi çıkarın için acil servis helikopterini kullandığın için. | Open Subtitles | أنا لست محامياً ولكن أظن بأنك ستقضي بعض الوقت في السجن لإستخدامك مروحية لأغراضك الخاصة |
İstediğini söyleyip bütün gece bağırabilirsin ama yaptığım her şey senin çıkarın için. | Open Subtitles | لكن، كلّ شيء أفعلهُ هناك هو لمصلحتك. هذا عملي. |
"Müşterilerinin kişisel bilgilerini öğren ve onları kişisel çıkarın için kullan." | Open Subtitles | ابحثي عن معلومات شخصية لعملائك و استخدميها لمصلحتك |
Bu gece güçlerini kişisel çıkarın için kullandın. | Open Subtitles | أنت الليلة استخدمت قواك لمصلحتك الشخصية |
Senin çıkarın için adamı ikna etmeyi kafasına koymuş bir kere. | Open Subtitles | إنها مصممة على إقناع هذا الرجل لمصلحتك |
Anlaşma senin çıkarın için yapılmadı. | Open Subtitles | الاتفاق لم يكن لمصلحتك |
çıkarın için mesajımı kötüye kullandın. | Open Subtitles | وإستغلال رسالتي لمصلحتك |
Tamamen kendi çıkarın için. | Open Subtitles | لمصلحتك الشخصية |
- Kendi çıkarın için kullanacağın pençeler. | Open Subtitles | -بيادق تستخدمها لأغراضك الشخصية . |