"çıkarıp" - Traduction Turc en Arabe

    • خلع
        
    • نزع
        
    • أخلع
        
    • خلعت
        
    • تنزع
        
    • إخراج
        
    • اخلع
        
    • إزالة
        
    • أخرجت
        
    • يخلع
        
    • تخلع
        
    • إخلع
        
    • بخلع
        
    • انزع
        
    • تخرجي
        
    Biri köpek dişini çıkarıp onu cerrahi müdahale ile kürek kemiğine mi yapıştırmış? Open Subtitles وانظري هناك لديه ناب مفقود أحد ما خلع سنه وزرعه جراحياً بلوح كتفه؟
    Rüya ayakkabılarımızı çıkarıp, kendimizi yaşantımıza ayarlarız. TED من ثم نسارع إلى نزع أحذية الحالمين استعداداً للعودة إلى حياتنا الواقعية.
    Acıttı bu. Ben gideyim. Şu aptal sabahlığı çıkarıp eteğimi giysem iyi olacak. Open Subtitles عجبًا، هذا ثقيل، حسنٌ، سأذهب، عليّ أن أخلع هذا الرّوب السّخيف وألبس تنّورتي.
    Biri; yüzü deforme olmuş bir kadının gelip geçenlerin önünde maskesini çıkarıp kendisini güzel bulmayanları tırmaladığını anlatmış ona. Open Subtitles لقد تم إخباره بأن إمرأة مشوهة خلعت قناعها أمام المارة و تؤذيهم إذا لم يروا بأنها جميلة
    Alarmı kuruyorum. Çalınca bandajları çıkarıp gidebilirsin. Open Subtitles سأعد لك الساعة عندما تدقّ غدا يمكنك أن تنزع الضمادات
    Bayan Cunningham'ın şu an aldığı tedavi bilinçaltından gelen reddedişinin sebeplerini ortaya çıkarıp çözüyor. Open Subtitles من إخراج الأسباب اللاواعية للرفض و قيامه بحلها
    Arkaya götürüp bir güzel yıkayıp giydiklerini de çıkarıp yakmamız lazım. Open Subtitles يجب ان تأخذهم هناك وتكشطهم.. اخلع كل مايلبسونه واحرقه
    İşimiz bitince kapanış takımı Millicent ve Marty bağlantıları çıkarıp hastayı kapatacaklar. Open Subtitles عندما كنا الانتهاء، فريق الختام، ميليسنت ومارتي، سيتم إزالة الموانئ وعلى مقربة.
    Takma dişlerini çıkarıp,bir bardağın içine koyup. Ona oral sex yapmış. Open Subtitles أخرجت طقم أسنانها و وضعته فى كوب و أعطته الجنس الفموى
    Miğferini çıkarıp da gümüş saçlarını savurduğunda herkes neşe içindeydi. Open Subtitles وأتذكر الفتيات تضحك عندما خلع خوذته ورأوا ذلك الشعر الفضي
    Elbiselerimi çıkarıp üzerime çıktığında, ona karşı hissettiğim şükran çok geçmeden dehşete dönüştü. TED لكن الامتنان الذي شعرت به نحوه سرعان ما تحول إلى رعب حيث شرع في خلع ملابسي وصار فوقي.
    Sanırım takılarımı çıkarıp hayatından... Open Subtitles أعتقد أنه ليس هناك شيء بقي لي القيام به ولكن على خلع كل حليتى
    Kasedi çıkarıp programı değiştirmek hep acı verir. Open Subtitles ان نزع الكاسيت دائما ما يكون مؤلم لتغيير البنامج
    Bir adamın kalbini dışarı çıkarıp ölmeden önce ona göstermeyi öğrendik. Open Subtitles تعلمنا كيفية نزع قلب رجل، وإظهاره له قبل أن يموت
    Buraya gelince eldivenleri çıkarıp gerçek yüzlerini ortaya çıkaracağım. Open Subtitles وعندما يكونون بحوزتنا أخلع تلك القفازات وأكتشف حقيقتهم
    Bir keresinde ceketimi çıkarıp bir kızın omzuna koymuştum. Open Subtitles ذات مرة خلعت معطفى و و ألبسته لإحدى الفتايات
    Mikrofon kablosunu sök... ve kaskını çıkarıp, kenara koy. Open Subtitles أنت تنزع كابل الميكرفون وتخلع خوذتك ثم تضعه بها
    Annenin halıları çıkarıp güneşe sermesine yardım ettin mi? Open Subtitles هل ساعدت والدتك فى إخراج السجاد و وضعهم فى الشمس؟
    Ağaçların arasından gizlice yaklaşır, montumu çıkarıp silahımı çekerdim. Open Subtitles سأتسلل عليهم عبر الاشجار اخلع السترة و اسحب مسدسي
    Kuantum mekaniğine göre küçük nesnelere, görünürde küçük değişiklikler yaparak, özelliklerini ayarlayabilirsiniz, bir avuç dolusu atom çıkarıp eklemek ya da materyali bükmek gibi. TED وما تخبرك به هو أن بإمكانك ضبط سلوكها بدقة بمجرد إجراء تعديلات طفيفة عليها، مثل إضافة أو إزالة حفنة من الذرات، أو ثني المادة.
    Alet kutumdan ipimi çıkarıp, ve sonra üzerimizdeki her şeyi çıkarmaya başladık... Open Subtitles و أخرجت حبل من صندق العدة ثم بدائنا جميعاً نخلع ملابسنا ونلهو
    Bu koca g*t elbiselerini çıkarıp suya girdiğinde bitecek. Open Subtitles بعدما يخلع البدين ملابسه و يلقي نفسه في النهر
    Odalardan birine girersin, aletini çıkarıp tek atarsın. Open Subtitles ليس لديك شيئ تفعله فتدخل الى إحد الغرف تخلع ملابسك الداخلية وتمارس العادة السريّة
    Kıyafetleri çıkarıp, hasta elbisesini giyiyoruz. Doktor birazdan gelir. Open Subtitles إخلع ملابسكَ, وعلّقها وسيكون الطبيب موجود خلال لحظات.
    Evet, sen de ters durup bira içmeye çalışırken iki omzunu da çıkarıp bursunu kaybeden salak bir sporcusun. Open Subtitles نعم ، وأنت الغبي جوك الذي خسر المنحة دراسية بسبب اصابته بخلع بكلا الكتفين في موقف برميل. برميل الوجه.
    Hayatta gerçekten neyin önemli olduğu sorusu CEO (genel müdür) şapkamı bir hafta için çıkarıp Himalayaların tepelerine uçmama sebeb oldu TED انه ذلك السؤال المؤرق نوعا ما حول مايهم؟ الذي جعلني انزع عني قبعة الرئيس التنفيذي لأسبوع و اسافر الى قمة الهيمالايا
    Sorun da bu zaten. Kafandan çıkarıp bedenine işlemen lazım. Open Subtitles هذه هي المشكلة لابد أن تخرجي من عقلك وتدخلي في جسدك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus