"çıkar çatışması" - Traduction Turc en Arabe

    • تضارب مصالح
        
    • تضارب المصالح
        
    • تضارب في المصالح
        
    • تضارب للمصالح
        
    • تضارباً للمصالح
        
    • تضاربًا
        
    • هناك تضارب
        
    • تعارض المصالح
        
    • تعارض في المصالح
        
    • تعارضاًً
        
    • تضارباً في
        
    • تضاربُ
        
    Ya da bu çıkar çatışması tişörtlerini ütüleme tarzlarını sevmenden mi kaynaklanıyor? Open Subtitles أم أن هذا تضارب مصالح. لأنك تحب الطريقة التي يكوون بها قمصانك.
    Eğer insanlar müdürün bir öğretmen ile çıktığını öğrenirlerse, bunu çıkar çatışması olarak görebilirler. Open Subtitles أن الناظر على علاقة بمعلّمة، قد يعتبرون ذلك تضارب مصالح.
    çıkar çatışması davaya zarar verebilir. Open Subtitles استميحك عذراً؟ تضارب المصالح يمكن أن يؤثر سلباً على القضية
    çıkar çatışması kalmadığına göre, Open Subtitles طالما أن هذا لم يعد تضارب المصالح أود ان أرشح
    Yani, popüler inancın aksine deneysellik ile değerler arasında çıkar çatışması yoktur. TED هكذا، وخلافاً للإعتقاد السائد لا يوجد هناك تضارب في المصالح ما بين الأبحاث التجريبية والقيم
    Herhangi bir çıkar çatışması değil. Faydalı bir birliktelik, güven bana. Open Subtitles هذا ليس تضارب للمصالح ، إنها ميزة ثق بى
    Ne yazıkki, bu çıkar çatışması olarak biliniyordu Open Subtitles ولسوء الحظ , هذا يعرف بتضارب المصالح تضارب مصالح غير معلنة
    Kitapevi hakkında yazsan, çıkar çatışması olur mu? Open Subtitles هل تعتقد بأن هناك تضارب مصالح إذا كتبت عن المتجر؟
    Finansla ilgili çıkar çatışması, tek çıkar çatışması. Open Subtitles التي تقدّم اﻹرشادات الغذائيّة. تضارب المصالح الماليّة هو تضارب مصالح واحد فحسب.
    Burada bir çıkar çatışması var. Open Subtitles رئيس الولايات المتحدة الامريكية انه تضارب مصالح
    Hayır, burada çocuk ve annesi arasında çıkar çatışması var. Open Subtitles لا، وهذا يتضمّنُ تضارب مصالح بين أمّ وطفلها
    Şimdi, bir şey söylemeden önce... ..bunun bir çıkar çatışması olduğunu biliyordum. Open Subtitles الآن، قبل أنْ تقول أي شيء، أعلم أنّه كان تضارب مصالح.
    - Hayır, ben yalnızca çıkar çatışması hukuğun bir sorunudur, ...ikinci sınıf ise düşüncenin sorunudur. Open Subtitles ،أنّ تضارب المصالح أمر قانونيّ والدّرجة الثّانية مُجرّد رأي. ؟
    Riskli ama, kesinlikle çıkar çatışması tartışmalarını sona erdir. Open Subtitles انه خطر لكنه بالتأكيد سينهي الخلاف حول تضارب المصالح
    çıkar çatışması olmasa, Chicago, Chicago olmazdı. Open Subtitles لن تكون شيكاجو إذا لم يكن هناك تضارب في المصالح
    Sanırım bir çıkar çatışması içindesin. Open Subtitles أعتقد بأنه ربما يكون لديك تضارب في المصالح.
    Herhangi bir çıkar çatışması yok. Open Subtitles لا يوجد تضارب للمصالح.
    Büyük bir çıkar çatışması için yapıyor bunu. Open Subtitles هذا لوحده يعد تضاربًا في المصالح
    Beni eğlendirmen için yaşamana izin verebilirdim ama aramızda bir çıkar çatışması olabilir. Open Subtitles انا احب ان اتركك تعبث لكى تمتعنى000 ولكن ربما يقابلنا تعارض المصالح
    Hükümet tanıklarından birisi ile çıkar çatışması olduğunu olduğunu... söylemek için aradı. Open Subtitles و إنسحب لوجود تعارض في المصالح مع أحد الشهود الحكوميين
    Şayet bu bir çıkar çatışması ise, öyle değil mi? Open Subtitles وإن كان هذا تعارضاًً للمصالح ألا يُعتبر هذا أيضاًً مثله؟
    Özür dilerim. Bunun neresi çıkar çatışması değil anlamıyorum. Open Subtitles آسف, لا أفهم كيف لا يعد هذا تضارباً في المصالح
    çıkar çatışması falan yok. Ben hep sizin tarafınızdayım. Open Subtitles ليسَ هناك أي تضاربُ أنا دائماً الى جانُبكَ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus