Seni en çabuk bir haftada çıkarabilirim. | Open Subtitles | أقرب وقت أستطيع إخراجك فيه هو أسبوع واحد |
Dışarı çıkarırsanız vidaları söküp sigortayı çıkarabilirim. | Open Subtitles | إذا إستطعت إخراجه سوف أسحبه وأقطع الفتيل |
Size bir soru soracağım, basit bir soru doğru cevaplarsanız sizi bu gece havaalanından çıkarabilirim. | Open Subtitles | لذا سأسألك سؤالاً واحداً إذا استطعت إعطائى الجواب الصحيح، أستطيع أن أخرجك من هذا المطار الليلة |
Sana göz kulak olacak bir akraba ya da gözetmen bulabilirsem seni daha erken de dışarı çıkarabilirim. | Open Subtitles | يمكنني اخراجك قريبا.. اذا امكنني وضعك تحت رعاية والد او ولي امر |
Çünkü adam başı 5,000'den, seni kordondan çıkarabilirim. | Open Subtitles | لأنّه مقابل 5 آلاف مُقدّمًا، يُمكنني تهريبك خارج الحاجز الوقائيّ. |
Belki yarına sizi tek parça hâlinde çıkarabilirim. | Open Subtitles | ربما سأستطيع أن أوصلكما أنتما الإثنان على قيد الحياة غدا |
Böylece, tüm gün toprağın içinde kazı yapsınlar diye tuttuğum köylülerden birkaçını işten çıkarabilirim belki. | Open Subtitles | تعلمون ، ربما سأكون قادراً على الاستغناء عن بعض العمّال والدفع للحفر في التراب هنا طوال كل يوم |
En azından sizi bu lanet olası yerden çıkarabilirim. | Open Subtitles | أقل ما يمكنني فعله هو أخراجك منه |
Seni buradan çıkarabilirim, ama pahalıya patlar. | Open Subtitles | يمكنني إخراجك من هنا، و لكن هذا سيكلفك بعض الشيء |
Bana o metal parçasını getirirsen seni buradan çıkarabilirim belki. | Open Subtitles | إن حصلت على القطعة المعدنيةفسأتمكنمن إخراجك.. من هنا. |
Bana o metal parçasını getirirsen seni buradan çıkarabilirim belki. | Open Subtitles | إذا جلبت لي تلك القطعة المعدنية، سأكون قادراً على إخراجك من هنا |
O aptal suratın arkasında... o zombi bakışının arkasında... gerçek bir insanoğlu var, ve ben onu dışarı çıkarabilirim. | Open Subtitles | في مكان ما خلف هذا الوجه الأبله... وتحديقه الزومبي هذه... يوجد إنسان، وبإمكاني إخراجه. |
Onu sakinleştirebilirim. Onu oradan çıkarabilirim. | Open Subtitles | يمكنني تهدئته يمكنني إخراجه من هناك |
Bunu al. Onu bu olmadan da çıkarabilirim. | Open Subtitles | خذ هذه، يمكنني إخراجه من دونها |
Size bir soru soracağım, basit bir soru doğru cevaplarsanız sizi bu gece havaalanından çıkarabilirim. | Open Subtitles | لذا سأسألك سؤالاً واحداً إذا استطعت إعطائى الجواب الصحيح، أستطيع أن أخرجك من هذا المطار الليلة |
Eğer olurlarsa, seni bir aylığına bu evin dışına, sokağa çıkarabilirim. | Open Subtitles | لو نجحا, فبإمكاني ان أخرجك من هذا المنزل و إلى الشارع في خلال شهر |
Vanya'da ruhunun boşaldığını biliyorum ama bir kalp atışında seni dışarı çıkarabilirim. | Open Subtitles | أعلم أنك تشعر بالملل و الضجر لكنى بإمكانى أن أخرجك من هذه الحالة بسهولة |
Sizi yarın buradan çıkarabilirim desem ne derdiniz? | Open Subtitles | ماذا سوف تقول اذا اخبرتك يمكنني اخراجك من هنا غداً؟ |
Seni dört saat içinde ülke dışına çıkarabilirim. | Open Subtitles | يمكننى اخراجك من البلاد خلال أربع ساعات |
Adam başı 5,000 dolara, seni kordondan çıkarabilirim. | Open Subtitles | خمسة آلاف مُقدّمًا، حينها يُمكنني تهريبك خارج الحاجز الوقائيّ. |
Mıknatısla sabit tutarsan cerrahi olarak kesip çıkarabilirim. | Open Subtitles | حالما تثبتها بالمغناطيس سأستطيع استخراجها جراحياً |
Seni buradan çıkarabilirim. | Open Subtitles | بأمكانى أخراجك من هنا |
Biraz şansımız varsa tırnaklarından kan ya da başka birine ait DNA örneği çıkarabilirim. | Open Subtitles | بمساعدة الحظ ، قد اكونُ قادراً على إستردادِ بعض الآثار التي يمكن تقفيها من الدم أو الحمض النووي من تحتهم |
Anahtarlar orada kilitliyse sizi ordan nasıl çıkarabilirim çocuklar. | Open Subtitles | إذا كانت المفاتيح بالداخل لا أعرف كيف سأتمكن من إخراجكم يارفاق |
İmkânsız görünüyor biliyorum, ama seni bu işin içinden çıkarabilirim. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا يبدو مستحيلاً، لكنّي أستطيع إخراجكِ مِن هذا. |
Şehir merkezine gelmişken seni öğle yemeğine çıkarabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | وكنت قريبًا. ففكرت أن أرى ما إذا كان بإمكاني أخذكِ لتناول الغداء. |
Buradan bizi çıkarabilirim gibi. | Open Subtitles | أعتقد أنني أستطيع إخراجنا من هُنا |
Baba, seni oradan nasıl çıkarabilirim? | Open Subtitles | انتظر انتظر لحظة كيف استطيع ان اخرجك من هناك؟ |