Onu dışarı çıkardım, ayakkabılarımı çıkardım, mescide yürüdüm ve gördüğüm şey beni durdurdu. | TED | أخرجته خارج السيارة، خلعت حذائي ومشيت إلى مكان الصلاة في المسجد وما رأيته جعلني أتوقف. |
Oraya koştum, nehre atladım ve sonra da kızı çıkardım. | Open Subtitles | لقد نزلت مُسرعاً و قفزت إلى الجدول و سحبت الفتاة |
Sıcaktan, ayakkabılarımı çıkardım ve pantolonumu sıyırıp suya girdim. | TED | وبسبب الحرارة، كنت قد نزعت حذائي، وطويت أطراف سروالي، ودخلت إلى الماء. |
Yarayı kuruttum, yabancı maddeyi çıkardım ölü dokuyu kestim ve antibiyotik doldurdum. | Open Subtitles | عالجت الجروح , أزلت الأجزاء الدخيلة وقطعت الأنسجة النخرية وملأته بالـمضادات الحيوية |
Kızı kucağıma aldım ve oradan çıkardım. Polise, onu bulduğumu söyledim. | Open Subtitles | حملتها و أخرجتها من ذلك المكان، أبلغت الشرطة بأني عثرت عليها. |
Üç hafta önce, bir beyefendi tarafından vurulan birinden kurşunu çıkardım. | Open Subtitles | قبـل ثلاثة أسـابيع، أخرجتُ رصـاصة مِن رجُـل أصـابـه سيّد نبيـل |
Onu köprünün oradan çıkardım. Akıntıyla sürüklenmeye bırakılmasına üzülmüş gibiydi. | Open Subtitles | أنا أخرجته بالقرب من الجسر بدا حزينا لتركه يعــوم بعـيدًا |
Bayıldım. Makinenin reostasını çıkardım. | Open Subtitles | أحبّها, لقد أخرجت منظّم التيار من المحرك |
Fark ettiysen, önce ceketimi çıkardım. Sonra kravatımı. Sonra gömleğimi. | Open Subtitles | لو انك لاحظتى , خلعت المعطف أولا ثم الكرافتة ثم القميص |
Üstünde kan bulunmasını istemiyordum, böylece eldivenimi çıkardım, gerdanlığı sepetten aldım ve giysimin önüne koydum. | Open Subtitles | لم ارغب فى تلويثها بالدماء لذا, خلعت القفازات و أخذت الطوق من السلّة |
Partiden önce incileri çıkardım ve mücevher kutusuna koydum. | Open Subtitles | لقد خلعت العقد قبل الحفلة ووضعته في صندوق المجوهرات |
Gerçekten yardım etmek istedim ve kredi kartımı çıkardım. | TED | لقد أردت المساعدة حقاً لذلك سحبت بطاقتي الإئتمانية |
Silahı çıkardım kabzasıyla cama tıklatmaya başladım. | Open Subtitles | سحبت مسدسي.. وبدأت أطرق بمقبضه على الزجاج |
Evet. Frasier'ın kafasındaki bandı çıkardım. Şeytani ikizi koşa koşa geldi. | Open Subtitles | نعم , لقد نزعت هذه الغمامة عن فرايسر و توأمها الشرير جاء راكضاً |
Çekici dışarı çıkardım ve tek istediğim onu düz bir duvara saplamaktı. | Open Subtitles | نزعت الفأس خارجا و ما تمنيته الأن أن أضعه بالحائط الرأسي |
Zamanlama çipimi çıkardım ve yetkililere vermek üzere elimde tuttum. | TED | أزلت شريحة التوقيت وسلّمتها لأحد المسؤولين عن السباق. |
Onu hayatımdan çıkardım. Kendisini açıklaması için hiç fırsat vermedim. | Open Subtitles | لقد أخرجتها من حياتي، ولم أعطها أيّ فرصة لتفسّر أمرها. |
Sakın unutma iblisi evinizden şimdilik çıkardım ama onu dışarıda tutmak sizin göreviniz. | Open Subtitles | فقط تذكر , لقد أخرجتُ الشيطان من منزلك و مهمتك هي إبقاءه في الخارج |
Adamın kalın bağırsağından tenis topu çıkardım. | Open Subtitles | لقد أخرجت لتوى كرة تنس من أمعاء أحد الرجال |
Bu şeyi tutup çıkardım, ve o şey demir değildi. | TED | ومن ثم اخرجت المادة الخام .. ولم يكن الناتج حديداً |
Tatlım, çıkardım. Bana bak, çıkardım, tamam mı? | Open Subtitles | حبيبتي ، لقد نزعتها اسمعيني ، لقد نزعتها ، حسناً ؟ |
Pantolon pişik yaptı, ben de onu çıkardım. | Open Subtitles | لا انا اشعر بالحر في هذا البنطال لذا خلعته |
...sonra kefaletini ödeyerek seni hapisten çıkardım sonra da gündelik işlerini yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | ثم أخرجتك من السجن وكل ما أريده أن تلتزم بالقوانين |
Adın listedeydi. Ama çıkardım, şimdilik. | Open Subtitles | اسمك كان مدرجاً في القائمة أنا أزلته |
4 yıl önce,... Çöp tenekesinden son kez bir bebek çekip çıkardım. | Open Subtitles | مُنذ أربعة أعوام، سحبتُ فتى ميّت من ملقى نفايات. |
Sonra niye taktığımı merak etmesinler diye çıkardım. | Open Subtitles | و خلعتها حتى لا يتعجبوا لماذا لبستها |