| Sadece buradan sağ çıkarsak işe yarayacak ama şimdi baygın halde. | Open Subtitles | ولكن ستعمل فقط لو خرجنا من هنا والآن هى فاقدة للوعى |
| Dışarı çıkarsak bizi tutuklarlar. Burada kalıp ne yapacağımızı düşünelim. | Open Subtitles | تعلمون اننا لو خرجنا سيتم اعتقالنا , لهذا علينا البقاء بالداخل للوصول لحل ما |
| Yarın şafakta yola çıkarsak, Vermont'a gün bitmeden yetişebiliriz. Ve eğer... | Open Subtitles | إذا غادرنا غدا مع الفجر سنصل إلى فيرمون في الوقت المحدد. |
| Şimdi çıkarsak,Saat 3:15'te işte olursun, Birkaç saatte 90,belki de yüz gömlek kontrol edersin | Open Subtitles | اذا غادرنا الان ستكونين في العمل في الثالثة والربع هناك ساعتين ربما ستفحصين فيها تسعين او مئة قميص |
| Buradan canlı çıkarsak şanslıyız! | Open Subtitles | سنكون محظوظين إذا رحلنا من هنا على قيد الحياة |
| Buradan canlı çıkarsak, ben bunu mola sayarım. | Open Subtitles | اذا خرجنا من هنا احياء فسوف احتسب هذه فرصة |
| Eğer buradan sağ çıkarsak bir zammı hak ediyorum. | Open Subtitles | , إذا خرجنا من هنا أحياءِ . علي أن أحصل على علاوة |
| Bu kapıdan çıkarsak enfeksiyonlular öldürmezse nişancılar öldürür. | Open Subtitles | إذا خرجنا من الباب فسيقتلنا المصابون أو القناصة. |
| Çünkü eğer çıkarsak, beni alıcaksın ve bi göl kenarına götürüceksin, biraz piknik yapıcaz, biraz şarap, sonra çarşafa yatıcaz ve top. | Open Subtitles | لأنها إذا خرجنا معاً وقمت بإخذي الى البحيرة فسنقوم بالعشاء هناك وسنشرب الخمر |
| Buradan çıkarsak biralar bendendir beyler. | Open Subtitles | لو خرجنا من هنا, البيرة على حسابى, يا اولاد. |
| Eğer bu şekilde küçülerek dışarı çıkarsak bir kedi, bir kuş ve sonunda bir çekirgeye yem oluruz. | Open Subtitles | إذا خرجنا و واصلنا التقلص سوف تهاجمنا القطط والطيور وربما جندب |
| Akşam sekizde çıkarsak, yetişebiliriz. | Open Subtitles | اذا ما غادرنا في الثامنه مساءً يمكننا القيام بذلك |
| Eğer 11:20'de çıkarsak kesin yetişiriz. | Open Subtitles | مرحبا سنكون بخير إن نحن غادرنا حوالي الـ11: 20 |
| Hemen çıkarsak havaalanında senatöre yetişebiliriz. | Open Subtitles | إذا غادرنا الان , يمكننا اللحاق بالسيناتور في المطار |
| Bakıcı gidene kadar bir saatimiz var şimdi işten çıkarsak, çok eğlenerek kuru temizlemeciler arasında gezebiliriz. | Open Subtitles | لدينا ساعة قبل أن تُغادر الحاضنة، لذا لو غادرنا الآن، فإنّ بإمكاننا الإهتياج ونُعالج أنفسنا برحلة لمحل التنظيف الجاف. |
| Şimdi çıkarsak eve gitmeden önce arabada da eğlenebiliriz. | Open Subtitles | لو غادرنا الآن، فإنّ بإمكاننا إقامة علاقة حميميّة بالسيارة قبل أن نصل إلى المنزل. |
| Şimdi yola çıkarsak, hala bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | اذا رحلنا الان .. سوف تكون هنالك فرصة اخيرة .. |
| Eğer hemen çıkarsak 8:00'de onun evinde olabiliriz. | Open Subtitles | لو رحلنا الان, سنكون ببيتها فى الساعة الثامنة |
| Birkaç kat yukarı çıkarsak köprüye varıp, diğer binaya geçeriz. | Open Subtitles | لو صعدنا بضعة طوابق. سنصل إلى الجسر ونذهب للمبنى المجاور. |
| Yani, eğer ikimiz çıkarsak, gittiğimiz her yerde senin daha önce yattığın herhangi bir kadınla karşılaşacağız. | Open Subtitles | أعنى أننا إذا ما تواعدنا .. كل مكان سنذهب إليه . سنجد فتاه في كل مكان نمت أنت معهم من قبل |
| Dışarı çıkarsak, ne kadar sessiz ya da hızlı olmamız önemli değil, geberir gideriz. | Open Subtitles | إذا ذهبنا فحسب للخارج ، بغض النظر عن أهدئنا وأسرعنا ، سنموت |
| Belki turumuzun bu bölümü için ayakkabılarımızı çıkarsak daha iyi olur. | Open Subtitles | ربّما من الأفضل لنا جميعاً أن ننزع أحذيتنا. لهذا الجزء من الجولة. |
| Eğer bundan sağ çıkarsak kim neyi alacak konuşmak yok. | Open Subtitles | لا للحديث عن من يستحق الأمر إن نجونا من هذا |
| Danny biliyor ki, mahkemeye çıkarsak, bütün suçlamaları öne sürmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | يعرف أنه إن ذهبنا للمحاكمة سأضطر للعب بكل ما لدي |
| Şimdi yola çıkarsak mağaza kapanmadan yetişebilriz. | Open Subtitles | الآن، إذا سافرنا بجد الأن، سنصل هناك في وقت الغلــق ثلاث ساعات بالقيادة |