Bayan Espinoza'nın dosyalarını çıkarttım. | Open Subtitles | وه، الآن، سحبت الملفات على الآنسة. إسبينوسا. |
Bu uygun yumurtaları bağışlayan kadınların bir listesini çıkarttım. | Open Subtitles | أنني سحبت قائمة النساء التي تتبرع ببويضاتهم المخصبة |
Birkaç dakika önce, Suki ile Chinc Zain'i hücrelerinden çıkarttım. | Open Subtitles | لقد أخرجت سوكي و شيت سانغ من زنزانتهم منذ دقائق |
Çantayı çıkarttım ve tek elimle üst göz fermuarını açtım. | Open Subtitles | خلعت حقيبة الظهر و فتحت الجزء الأعلى بيد واحدة |
Derevko'nun üstünde dinleme cihazı ararlar diye onu çıkarttım. | Open Subtitles | أزلت الأداة الأصلية في الحالة دريفكو كنست للبقّ. |
İhtiyaç olur diye haritalar çıkarttım ve kıyafet yarı-resmi olacak. | Open Subtitles | لقد طبعت خرائط إن احتاجها أحد و الملابس لا تكون رسمية تماماً |
30 yıllık, sıcaklık ve akıntı tablolarını çıkarttım. | Open Subtitles | ولقد قمت بالفعل بسحب درجات حراره ومخططات المد و الجذر لفتره 30 عاما |
Sana gitmen için yalvardım, Milton. Onun silahından kurşunları çıkarttım... | Open Subtitles | لقد توسلت اليك لترحل ,ميلتون لقد اخرجت الرصاص من المسدس |
Son haftalarda aradığı tüm numaraları çıkarttım. | Open Subtitles | لقد سحبت جميع مكالماتها من الاسبوع الماضي |
Bütün alıcıların fotoğraflarını şüphelimizin yaka kartıyla kıyaslamak için çıkarttım ve bir eşleşme buldum. | Open Subtitles | سحبت صور رخص قيادة جميع المستلمين لمقارنتها ببطاقة عمل المشتبه به، وقد عثرت على تطابق |
Üzücü ölümünden sonra, seni,üzereyken, rahminde çıkarttım. | Open Subtitles | بعد وفاتها المأساوية، بعد أن سحبت لكم من رحمها، على قيد الحياة بالكاد، |
Eşyalarımı depodan çıkarttım. Şunlara bir bak. | Open Subtitles | أخرجت صناديقي من المخزن اليوم إنظري إلى كلّ هذا |
Kutuyu açtım, panoları çıkarttım, panoda 5 yıl önce hayal ettiğim evin resmini gördüm ve şok oldum, çünkü biz o evde yaşıyorduk, haberim bile yoktu ama tamamen aynı evi almıştım. | Open Subtitles | فقصصت العلبة وفتحتها وعندما أخرجت ألواح الرؤيا كانت هناك صورة لبيتٍ كنت أتصورُه منذ خمس سنوات |
Ben hayatım boyunca cebimden bir çok resim çıkarttım. | Open Subtitles | طيلة حياتي أخرجت العديد من الصور من جيبي |
Görüdüğünüz üzere, durumun ciddiyetini göstermek için spor ceketimi çıkarttım. | Open Subtitles | كما ترون، لقد خلعت الجاكت لاظهر خطورة الموقف |
Sonra gömleğimi çıkarttım, baktım ki buradaymış. | Open Subtitles | وبعدها خلعت قميصي ووجدتهم هنا بالضبط |
Ama dışarı çıktığımızda, alkol testini yapabilmek için kelepçeleri çıkarttım. | Open Subtitles | لكن عندما جلبته بالخارج أزلت الأصفاد حتى أتمكن من إجراء الاختبار |
Ondan da mikrofonu çıkarttım, ve onu parmaklarımın arasına aldım -- mikrofondan bir ataş yapmış gibi -- ve bunu bir kağıt parçasına, etraftaki herhangi bir kağıda tutturdum. | TED | أزلت الميكروفون منها، وثقبتها بهذا الشكل... ...لقد صنعت ملقطاً من الميكروفون... وضممتها الى ورقة، أي ورقة من حولي. |
Kızıl Ekim'deki sözüm ona sessiz ilerleme sistemini göz önünde bulundurarak tartışmaktan zevk alacağını düşündüğüm teknik hata listesi çıkarttım. | Open Subtitles | (آليك) ، بخصوص ذلك المدعو بنظام الدفع الصامت بفيلم "ذا هانت إن ريد أكتوبر" طبعت قائمة بأخطاء تكنولوجية |
Nefes almaya çalışıyordu, bende şömine demirini çıkarttım. | Open Subtitles | كانت تعاني من أجل التنفس , لذلك قمت بسحب القضيب |
Cebimden bir 20$ çıkarttım. Aynaya doğru tuttum. | Open Subtitles | ثم اخرجت عشرين دولارا من حافظتي و وضعتها امام المرأة |
Masanın üstüne çıktım, çıkarttım gömleğimi, yılanı sallıyorum havada. | Open Subtitles | كنتُ على الطاولة، و خلعتُ قميصي، و لوّحتُ تلك الأفعى في الهواء. |
Bizim için Craigslist'ten birkaç ev ilânı çıkarttım. 2 yatak odalı güzel evler. | Open Subtitles | لقد قُمت بطباعة بعض الإعلانات للبنايات لنا بعضها تحتوي على غرفتين نوم رائعتين |
Lakin ben şehir kayıtlarını çıkarttım. Aşağıda bir şeyler var. | Open Subtitles | لكنّي اِطّلعت على سجلّات المقاطعة ثمّة شيء بالأسفل |
Seni nehirden çıkarttım. | Open Subtitles | -لقد سحبتك من النهر |
İsimlerini Belediyedeki alkol şikayetlerinden ve kayıtlarından çıkarttım. | Open Subtitles | سحبتُ أسماءهن من لائحة شكوى مجلس الكحول وسجلات التوظيفات في الولاية |