...ve o günden sonra deli bir daha hücresinden hiç çıkmadı. | Open Subtitles | و منذ هذا اليوم لم يخرج الرجل المجنون أبداً من زنزانته |
- Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı. | Open Subtitles | ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق |
Barrow, Alaska yakınlarında buzda sıkışan üç balinadan biri dünden beri yüzeye çıkmadı. | Open Subtitles | احد الحيتان ال3 العالقة قبالة بارو لم يظهر على سطح الماء منذ الامس |
Sistem hızlıca dışarı atılır bu yüzden toksin testinde ortaya çıkmadı. | Open Subtitles | يختفي بسرعة من الجسد، لهذا السبب لمْ يظهر في تحليل السموم. |
Adam kendi halinde biri, beş gündür de evinden çıkmadı. | Open Subtitles | الرجل منطوي على نفسه ولم يغادر المنزل منذ 5 أيام. |
Şu ana kadar federal veri tabanında bir eşleşme çıkmadı. | Open Subtitles | حتى الآن، لا يُوجد هناك تطابق في قاعدة البيانات الفيدراليّة. |
Saat üç buçukta bir striptizci barına girdi ve asla çıkmadı. | Open Subtitles | دخل نادي للتعري حوالي الساعة الـ 3: 30 و لم يخرج |
Hastaneden eve döndükten sonra bir daha hiç dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | و منذ خروجه من المستشفى لم يخرج من البيت مطلقاً |
Ayrıca, Kocaayak da mağarasından çıkmadı. Bence biraz daha yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | هذا بجانب أن ذو القدم الكبيرة لن يخرج من الكهف |
Ve çorbada ne olduğunu baktılar ve amino asitler buldular, ama hiç bir şey ortaya çıkmadı, hücre oluşmamıştı. | TED | ثم ألقيا نظرة على ما بداخل الحساء، و وجدا أحماضا أمينية، ولكن شيئا لم يخرج منها، لم تكن هناك خلية. |
Biz bu sayının fizik kanunlarından doğmasını isteriz, ama şimdiye kadar bunun yolunu bulan kimse çıkmadı. | TED | نريد ان يخرج هذا الرقم من قوانين الفيزياء ولكن حتى الآن لم يجد اي احد وسيلة لذلك |
Veri tabanından çalışanların listesine baktı, ama bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | راجعنا قائمة موظيفهم في قاعدة بياناتنا، لكن لم يظهر أحد |
3 saattir orada bekledim. Kimse ortaya çıkmadı. | Open Subtitles | لقد أنتظرت قرابة الثلاث ساعات و لم يظهر أحد |
Bu hayvanlar o kadar çaresizler ki, kendi komutanları bile zahmet edip ortaya çıkmadı. | Open Subtitles | هذه الحيوانات مثيرة للشفقة حتى قائدهم لم يظهر نفسه |
Biliyor musun, Trinidad'dan ayrıldığımızdan beri kamarasından hiç çıkmadı. | Open Subtitles | أتعلم ؟ .. إنه لم يغادر كابينته منذ غادرنا ترينيداد |
Son birkaç senesinde, buradan neredeyse hiç çıkmadı. | Open Subtitles | لم يغادر المكان تقريباً في سنواته الأخيرة |
Balistik veri tabanından sonuç çıkmadı. | Open Subtitles | لا تطابق على سجل الأسلحة المسدس ليس في النظام |
Görünüşe göre abisi yapmamış. Dolaptaki epitel hücrelerden de bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | يبدو أنّ الأخ ليس الفاعل، والخلايا الطلائية من الخزانة نهاية مسدودة. |
O banyodan yaşam ve ölümle ilgili cevaplarla çıkmadı. | Open Subtitles | لم تخرج من ذلك الحمام بالأجوبة عن الحياة والموت |
Arattım ama çıkmadı. Arabanın içi temiz. Kan yok, vucüt sıvısı yok. | Open Subtitles | لم أجد ما يطابق البصمة ان داخل السـيارة نظيف لا يوجد بقع دم او سـوائل جسـدية |
Bu vakaların birçoğu gazetede tek bir kez bile çıkmadı. | TED | غالبية هذه القضايا لم تظهر في الصحف ولو مرة واحدة. |
Evet önemli bir haberi takip ediyordum ama sonuç çıkmadı. | Open Subtitles | أجل، كنت أطارد خيطاً دليلاً مهمّاً حتى وصلت لطريق مسدود. |
Ama her kimse, hiçbir veri tabanında çıkmadı. | Open Subtitles | لكن كائنا من كان، أنه لم يأت حتى على أي قاعدة بيانات. |
Acil servise götürdük. Röntgende hiçbir şey çıkmadı. | Open Subtitles | أخذناه إلى غرفة الطوارئ، الآشعة السينية أظهرت نتائج سلبية |
Dusty, parmak izlerinden bir şey çıkmadı ve kızın eşkaline uyan biri için kayıp ilamı verilmemiş. | Open Subtitles | فظيع,لم نجد نتائج من البصمات و لا يوجد أحد يوافق مواصفاتها تم التبليغ عنه كمفقود |
Silahım ve rozetim var ama daha resimli kimliğim çıkmadı. | Open Subtitles | معي الشارة والمسدس ولكن القيادة لم تصدر البطاقة المصورة بعد |
Ve bir daha da çıkmadı. | Open Subtitles | ولم تغادره مرّة أخرى. |
Şişeye test yapıldı ama sonuçlardan bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | و يبدو أنها احتوت على سم القنينة خضعت للتحاليل و لكن النتائج لم تكن حاسمة |