İkimiz de anlaşmayı bir kez bozduk. Bu çılgınlık kontrolden çıkmadan kes şunu. | Open Subtitles | كلانا انتهك الإتفاق لمرة واحدة، دعنا نتوقف قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة |
Bu iş kontrolden çıkmadan önce onu kurtarmama yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تساعدنى لكى ننقذه قبل ان يخرج هذا عن السيطرة |
Bir arabaya ihtiyacım var.çıkmadan bana 2000 dolar borç verirsin. | Open Subtitles | أنا في حاجة الى سيارة ما رأيك في اقراضي الفين عندما تخرج ؟ |
Tamamen kontrolümüzden çıkmadan bu pisliği temizleyelim. Kimse yok mu? | Open Subtitles | دعينا ننظف هذه الفوضى قبل أن تخرج من أيدينا. لا أحد بالمنزل؟ |
çıkmadan önce de "Sakın karta bakma" dedik. | TED | وقبل مغادرتنا الغرفة، أخبرناهم أن لا يختلسوا النظر في البطاقات. |
Haberin olsun, çıkmadan önce onunla tartıştım, tahmin edersiniz zaten. | Open Subtitles | ولمعلوماتك، لقد وقع بيننا الجدال الذي توقعناه جميعاً قبل مغادرتي |
Dışarı çıkmadan önce Mareşal Bilme Ne'nin... | Open Subtitles | يقول بأنه لن يخرج حتى المارشال أيناً كان اسمه |
Tamamen kontrolden çıkmadan önce bir şeyler yapılmalı. | Open Subtitles | لابد أن نفعل شيئا قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة |
Bu meseleyi kontrolden çıkmadan halletmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نتعامل مع هذا الامر بسرعة قبل ان يخرج من ايدينا |
Olaylar kontrolde çıkmadan bir şeyler yapılması gerekiyor. | Open Subtitles | شيئاً ما يجب أن يفعل قبل تخرج عن نطاق السيطرة |
Evet, aynen öyle. İşler çığırından çıkmadan buraya gelip halletsen iyi olur. | Open Subtitles | أجل، هذا هو، يُستحسن أن تأتي إلى هنا وتهتم بالمسألة قبل أن تخرج عن السيطرة |
... Elle dışarı çıkmadan önce sorunu dikkat çekmek için kendinizi. Ve biz eğer? | Open Subtitles | لتتعاملن مع المشكلة بأنفسكن قبل أن تخرج عن السيطرة |
Annem onları biz evden çıkmadan önce ve çıktıktan sonra eve alırdı. | TED | أوتهم أمي بعد مغادرتنا البلدة وأوتهم قبل مغادرتنا. |
Bir şey mi var? Evet. Bu sabah ben çıkmadan önce burada iki sandalye vardı. | Open Subtitles | آجل ، كان يوجد مقعدان هنا هذا الصباح وقبل مغادرتي |
Bir: Barutun ateşlemesinden dolayı oluşan ısı daha buz kurşunu yerinden çıkmadan eriyor. | Open Subtitles | الأولى، الحرارة الناتجة عن إشعال البارود تذيب الرصاصة الجليدية قبل أن تغادر الماسورة. |
Şu anda sahip olduğumuz araçlar beyindeki bu değişiklikleri, semptomlar ortaya çıkmadan çok önce, daha erken tespit etmemize izin veriyor. | TED | الأدوات التي لدينا تمكننا من إكتشاف تلك التغيرات الدماغية بشكلٍ مبكر، قبل ظهور الأعراض. |
Bana bir daire lazım. Hermann dışarı çıkmadan önce yapmam gereken çok şey var. | Open Subtitles | اود أن امتلك شقتي الخاصة لدي الكثير لكي اعمله قبل خروج هيرمان |
Ama benim sorum şu, evden çıkmadan önce Başkomiserin başına ne gelmiş olabilir? | Open Subtitles | لكن سؤالي هو هل حدث له شيء في المنزل قبل أن يغادر لعمله؟ |
İş gezinize çıkmadan önce de tuhaf davranışlar sergilemiş miydi? Aslında, evet. | Open Subtitles | قبــل مغادرتك من أجـل رحلتك، هل أظهــرت أي سلــوك غيـر معتاد ؟ |
Evans, yola çıkmadan önce karısını öldürdü. Sonra da gemiye geldi. | Open Subtitles | أيفانز قتل زوجته قبل مغادرته للإنضمام إلى السفينة |
Ben buradan güvenle çıkmadan önce acele bir hamle yapmayınız. | Open Subtitles | ان لا تتخذوا اي تحرك متسرع حتى يتم تأمين خروجي. |
Ne istersen ye. çıkmadan alarmı çalıştır. | Open Subtitles | كلي ما تشاءين , ماريا سوف تنظف أشعلي جهاز الإنذار قبل ذهابك |
İlkini daha çiftlikten çıkmadan kaybediyoruz. | TED | قطعة البسكويت الأولى التي سنفقدها قبل حتى أن نغادر المزرعة. |
Evden çıkmadan önce tüylerini al, Sasquatch (koca ayak). | Open Subtitles | إحلقي ساقيك قبل أن تخرجي من المنزل ياكثيفة الشعر |
Oraya park edeceksen, bari çıkmadan benim arabayı yıka. | Open Subtitles | إن كنت تريد إيقافها هناك فإغسل سيارتي قبل أن ترحل |