Buradan leşim çıkmadan önce şu domuzu gebertme fırsatını yakalamak isterdim. | Open Subtitles | أريد فرصة واحدة مع هذا الخنزير قبل أن ينقلوني من هنا |
Evet, bir kerelik kibar ol. Dışarı çıkmadan önce dinlenmem lazım. | Open Subtitles | نعم، كن لطيفا ولو لمرة أنا بحاجة للراحة قبل أن اخرج |
Tahta çıkmadan önce prensesin daha çok tecrübe kazanması gerekiyor. | Open Subtitles | في حاجة لتعلم الكثير منها قبل أن تتولى شئون الحكم |
Siz çıkmadan önce, sinirli ya da tedirgin bir hali var mıydı? | Open Subtitles | قبل ان تتركيها, الم يبدو عليها القلق او العصبية بأى شكل ؟ |
Annem onları biz evden çıkmadan önce ve çıktıktan sonra eve alırdı. | TED | أوتهم أمي بعد مغادرتنا البلدة وأوتهم قبل مغادرتنا. |
Bundan önceki durumda belirtiler ortaya çıkmadan önce birkaç gün geçmişti. | Open Subtitles | مرّت عدة أيام آخر قبل أن نلاحظ أيّ تغير في سلوكه |
Bayanlar, çıkmadan önce hastamla birkaç dakika yalnız konuşmamda sakınca var mı? | Open Subtitles | عن إذنكن أيتها السيدات. بدقيقة واحدة مع مريضتي. لنتحدث قبل أن تغادر؟ |
Ama tüm bu olay ortaya çıkmadan önce durdurulması gerek. | Open Subtitles | لكن يجب أن يتم ايقافه قبل أن يكشف كل شيء |
Bunu aletinle beraber ponpon kız avına çıkmadan önce düşünecektin! | Open Subtitles | ينبغي عليك أن فكرت قبل أن قضيبك يذهب يطارد مشجعة |
bak buradan çıkmadan önce 5 kere daha ölmeliyim seninle tekrar görüşürüz | Open Subtitles | إني سأموت خمس مرات قبل أن أخرج من هنا لكني سأراك مجدداً |
Senin türün çamurdan sürünerek çıkmadan önce 10,000 ömür boyunca yaşdım. | Open Subtitles | لقد عشت 10.000 حياة قبل أن يزحف أول أسلافكم خارج الطين |
Arabaya binip yola çıkmadan önce yaklaşık üç saat güzelleşmek için vakit harcadı. | Open Subtitles | قضى ما يقرب من 3 ساعات يحاول التجمل قبل أن يركب السيارة ونذهب، |
- Onlar çıkmadan önce gidip şu yılan yuvasını bozalım! | Open Subtitles | سنذهب ونسحق وكر الثعابين هذا قبل أن تخرجوا من الأرض. |
Dinle, bence çıkmadan önce arkadaş olma fikri harika bir fikir. | Open Subtitles | اظن انها فكرة جيدة ان تكون صديق احد قبل ان تواعده |
Anneme yürüyüşe çıkmadan önce bu konuda yardım etmişliğim vardır. | Open Subtitles | كنت أفعل هذا لأمي قبل ان تقوم بالمشي في الأسواق |
Göreve çıkmadan önce İsveç malları satan bir mağazadan almıştım. | Open Subtitles | لقد اشتريتها من المتجر السويدي قبل مغادرتنا |
Bunu sabah ava çıkmadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | كان لا بد أن تفكر بذلك قبل الخروج للصيد هذا الصباح |
Haberin olsun, çıkmadan önce onunla tartıştım, tahmin edersiniz zaten. | Open Subtitles | ولمعلوماتك، لقد وقع بيننا الجدال الذي توقعناه جميعاً قبل مغادرتي |
Ne oldu ki? çıkmadan önce onun poposunu öpmeyi mi unuttun yoksa? | Open Subtitles | ماذا حدث , أنسيتِ ان تتملقيها قبل مغادرتك ؟ |
Yüksek kesimlere çıkmadan önce depolarını doldurmak isteyenler kuyruk oluşturdu. | Open Subtitles | نفس المسار الطويل في كل محطة وقودفي المنطقة الساحلية لأشخاص يملأون خزاناتهم قبل الذهاب لمناطق عليا |
Evans, yola çıkmadan önce karısını öldürdü. Sonra da gemiye geldi. | Open Subtitles | أيفانز قتل زوجته قبل مغادرته للإنضمام إلى السفينة |
Sen ortaya çıkmadan önce buradaki tek kişi benim zannediyordum. | Open Subtitles | وقبل أن تظهر، كنت أظن أنني الوحيد في هذا الموقف |
Önümüzdeki dört yıl boyunca, hangi filmin çıkmadan önce berbat olduğunu bileceğiz. | Open Subtitles | للأربع سنوات القادمة سنقوم بمعرفة الأفلام السيئة قبل ظهورها |
Evet. çıkmadan önce mayolarımızı içimize giydik. | Open Subtitles | نعم، ارتديناها تحت الملابس قبل مغادرة المنزل |
Şimdi, her yıl ilk avımıza çıkmadan önce kadeh kaldırırız, yani bir bira kapın. | Open Subtitles | الآن ، في كل عام قبل ذهابنا لأول صيد نلقي نخبـاً ، لذا .. كل شخص يأخذ بيرة |
Hayır, oraya çıkmadan önce dibe çökmesi için yemek yerdim. | Open Subtitles | أريد أن أهضم الطعام قبل الصعود إلى أعلى. |
Giremem. çıkmadan önce bitirmem gereken işlerim var. | Open Subtitles | اوه , لا يمكنني , علي انهاء جولات على المرضى قبل خروجي. |
Siz son kez çıkmadan önce, Çalkalayıcı dört gitti. Bazıları pokin ve proddin yaptıktan sonra, | Open Subtitles | أجل يا سيّدي، قبل ذهابك في المرة الأخيرة، المُفرّق الرابع تعطل، |