Duruma göre değişir. Onu çırılçıplak görmene izin verdi mi? | Open Subtitles | ذلك يعتمد، هل سبق و تركتكَ أن تراها عارية بالكلّ؟ |
Bedavaya yemek almak için etrafta çırılçıplak dolaşmandan dolayı olabilir mi? | Open Subtitles | أتقصدين بغض النظر عن سيركِ نصف عارية من أجل طعام مجاني؟ |
Bir periyi oynuyordu ve hiç beklenmedik bir şekilde sahneye çırılçıplak girdi. | Open Subtitles | لعبت دور جنية ودخلت، بشكل غير متوقع، عارية تماما. |
Çıplak halde paraşütle tepeme indi. Nasıl yani, çırılçıplak mı? | Open Subtitles | ـ لقد سقط من السماء عارياً ـ مُحال، عارياً تماماً؟ |
Bana içinde çırılçıplak insanların bulunduğu komik filmler gösterdi. | Open Subtitles | شاهدت معه افلام مضحكة لأشخاص عراة بالكامل |
Gördüm ama bakmadım. Televizyon çalarken kadın evde çırılçıplak karşımda belirdi. | Open Subtitles | كنت أحاول أن سرقة جهاز تلفزيون، لكنها مجرد حدث ليكون عاريا. |
Hemen sonra da devriye arabasının arka koltuğunda çırılçıplak vaziyette yakalanacaksın. | Open Subtitles | وبعد بأَنْك سَتَمْسكُ عاري مَع ها في المقعدِ الخلفيِ لسيارةِ فرقتِكَ. |
# Seçtim reddedemeyeceğini ve söyledim çırılçıplak. # | Open Subtitles | لذا قررت أني لن أرفض و سأغنيها و أنا عارِ |
Sokaklarda koşuyordum çırılçıplak, köpekler kovalıyordu beni. | Open Subtitles | كنت أركض عارية في الشوارع والكلاب تطاردني |
- Birdenbire çırılçıplak soyundu. | Open Subtitles | فجأة، كانت هناك من غير أي ملابس، كانت عارية |
Patricia yatakta çırılçıplak uzanmış ve ben, bilirsin, tutkulu aşık onun vahşi cazibesine kapılmış yanıyorum. | Open Subtitles | باتريسيا نايمة في السريرِ عارية وأنا، الحبيب العاطفي تَعْرفُ ذلك مبتهج بسحرِها، العَنيف والمُحترق. |
Su yok, çırılçıplak küvette. Neler hissettiğini bilmek ister misin? | Open Subtitles | بلا ماء، فقط عارية فى الحمام أتريدين أن تعلمى شعورها حينئذٍ؟ |
Biliyor musun, şuradan çırılçıplak gitsem, ruhu bile duymaz. | Open Subtitles | قد أمشى عارية بين الناس, ولن يلاحظ ذلك حتى |
Burada yoksan, o toplantıya çırılçıplak gelip seni çıkarırım. | Open Subtitles | إذا كنت لا هنا، سآتي حتى ذلك لقاء عارية تماما واسحب لكم. |
Delinin biri çırılçıplak dolaşır, sadece şapkası ve eldivenleri var. | Open Subtitles | ثمة رجل في مستشفى المجانين يسير عارياً بأستثناء القفازين و القبعه |
Burada çırılçıplak durabilirim ve istediğim kadar yırtınabilirim, kimse umursamaz. | Open Subtitles | بوسعي الوقوف هنا عارياً تماماً وبوسعي أن أصرخ بأعلى ما أريد ولا أحد يكترث. |
Bir tanesinden çırılçıplak geçse, dedektör işlemez hale gelir. | Open Subtitles | يمكنه المشي علي رجل واحدة عارياً و تزول النوبة |
Bencildiler, hırsızdılar, adamlara tecavüz edip onları çırılçıplak gönderiyorlardı ve adaletsiz mahkemeler kuruyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا أنانيون ، إعتادوا السرقة و إعتادوا الإغتصاب و كانوا يرسلون الرجال عراة و إعتادوا إقامة محاكم غير عادلة |
Gölde çırılçıplak yüzdüğümüz ana kadar durmayı düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أرغبُ بالتوقف حتى نصبِح عراة في تلكَ البحيرة |
U.S. Avukatlar Birliği Üyeleri'nin önünde... bi gölette çırılçıplak tepinmem. | Open Subtitles | ولكن لن أتسبح عاريا في ماء خطر أمام الناس من مكتب الإدعاء العام |
Noel arifesi televizyonda çırılçıplak şarkı söyleyeceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | اعد بان اغني اغنية قوية وانا عاري على التلفاز في عيد ميلاد حواء |
# Aşkım o kadar zor değil çırılçıplak şarkı söylemek. # | Open Subtitles | يا فتاة, الأمر ليس صعبا لأغنيها و أنا عارِ |
Tabii onu, kampta çırılçıplak koşup Generalin karısına saldırdığını söylemekle tehdit ettikten sonra. | Open Subtitles | ،بعد أن هددته بالركض عاريةً أمام المخيمات متهمةً إياه بالتحرش بزوجة الجنرال |
Sonra da Noel günü Mark işten eve erken dönmüş ikisini çırılçıplak en acayip pozisyonda... tavşanlar gibi şey yaparken yakalamış. | Open Subtitles | وعندما عاد مارك مبكرا من عمله ليلة الكريسماس وجدهم الإثنان فى أحضان بعض وهما عاريان تماما |
İndirimli satışlara gitmiştim ve birden çırılçıplak olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | لقد كنت جالسه في محل يقدم خصومات و عندما وقفت وجدت نفسه عاريه |
Soyunmalıyız ve okyanusta çırılçıplak yüzmeliyiz! | Open Subtitles | يجدر أن نخلعَ ملابسنا ونسبح عراةً في المحيط. |
- çırılçıplak! çırılçıplak! - çırılçıplak! | Open Subtitles | و أنا عارِ و أنا عارِ و أنا عارِ و أنا عارِ و أنا عارِ و أنا عارِ |
Bütün şehir giyinikken, beş kat aşağıda arabalar dolanırken yıldızların altında çırılçıplak yatarken büyük bir güç hissedersin. | Open Subtitles | تشعر بطاقة غير عادية و أنت عارى تحت قبة النجوم و مدينة هائلة و سيارات مراوغة تحتك بخمسة طوابق |
Noel günü, o genç popçular çırılçıplak uzandıklarında hepsinin aletinin üzerinde bir piliç olacak. | Open Subtitles | وعندها سيأتي الشباب الطائشين لحفلة عيد الميلاد عاريين بروح متفتحه |