| Tüm kontrolünü kaybedince, ve uçak yakınlara bir yere çakılmış. | Open Subtitles | تفقد كل سيطرة, تحطمت طائرة صغيرة في حقل مجاور . |
| Ama oraya hiç varmamış. Ormana çakılmış olmalı. | Open Subtitles | لكن الطائرة لم تصل ابدا يجب ان اقول انها تحطمت في الغابة |
| -Teğmen Wade sınırdan iki mil içerde çakılmış. | Open Subtitles | تحطمت طائرة الملازم ـ وايد ـ على بعد 12.2 ميلاً عن الحدود |
| Uçak denize çakılmış, kurtulan yok. | Open Subtitles | اخر مرة كانت بالفلبين تحطمت بالبحر , وقٌتل كل الركاب |
| Abbudin Saray Muhafızları ile dolu bir uçak kalktıktan sonra yere çakılmış. | Open Subtitles | تحطمت طائرة تُقِلُ صفوة ضباط حرس (عبودين) بعد إقلاعها, |
| Yere çakılmış olmalı. | Open Subtitles | يبدوا انه تحطمت. |
| Bir şey yere çakılmış gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه شيء تحطمت كل الحق. |
| Yere çakılmış. | Open Subtitles | تحطمت مروحيته |