Onu kafeslemeye çalışmıştım, ...ama bu ihtiyar kuş, kafeslere dayanamıyor. | Open Subtitles | حاولت حبسه مسبقا ولكن هذا الطير لا يستطيع تحمل الحبس |
Sen daha öğretmenliğe başlamadan, ben seni o işten vazgeçirmeye çalışmıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أجعلكِ تستقيلين من التدريس قبل أن تبدئي بالتدريس حتى |
Yakın bir zamanda olan şeylerin suçunu üzerime almaya çalışmıştım. | Open Subtitles | حاولت أخذ اللوم على كل شيء منذ وقت ليس ببعيد |
Almanya, Norveç ve çeşitli başka yerlerde çalışmıştım, ama Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne Britanya delegasyonu için çalışmak üzere New York'a gönderildim. | TED | عملتُ أيضا في ألمانيا ، النرويج، في أماكن أخرى متنوعة، لكنني أُرسلتُ إلى نيويورك للعمل في البعثة البريطانية في مجلس الأمن الدولي. |
Hak etmiştim. Çok çalışmıştım. Bu kendime verdiğim tek söz. | Open Subtitles | لقد استحققتها, لقد عملت من أجلها, ذلك الوعد الوحيد الذي قطعته لنفسي. |
Bir çiftlikte yaşamayı o kadar isterdim ki, kedimi sağmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | جعلني أرغب بشدّة في العيش بمزرعة حتّى أنّي حاولتُ حلب قطّتي. |
Ve Corvis'te bu vardı. Daha önce bu fenomen üzerine çalışmıştım. | Open Subtitles | كورفس لديه ذلك، درست هذه الظاهرة من قبل. |
Seni kaçırmaya çalışmıştım ama ertesi gün sen bana içeyim diye su verdin ve az da olsa merhamet ettin. | Open Subtitles | سألتيني لماذا أنا أنقذتك أوه، حاولت حملك من واليوم التالي أعطيتني |
Doğruyu söylemek gerekirse, Majesteleri, sizi uyarmaya çalışmıştım ama siz, efendim, iflah olmaz bir romantiksiniz. | Open Subtitles | لو سمحتلى يا مولاى لقد حاولت تحذيرك ولكنك يا مولاى عاطفى جداً |
Ona bir kız bulmaya çalışmıştım ama büyük kulakları, hiç kimseyi heyecanlandırmamıştı. | Open Subtitles | حاولت أن أجد لهذا فتاة من أجله ولكن عينيه الكبيرتين لم تُثر أي فتاة |
Kardeşim, iki misafirimin farklı inançları olduğuna dair uyarmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | أيها الأخ، لقد حاولت أن أخبرك بأن ضيفيَ هنا يتبهان ديناً مختلفاً |
Beş yığ önce bir partide içmiştim de pantolonumu kafamdan çıkarmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | أخذت نفسها منذ خمس سنوات في إحدى الحفلات نعم حاولت أن أرفع سروالي فوق رأسي |
Ben de bir süre her gece yatarken, sabah giyinirken o koca mor çiçeklerin, odamın duvarlarında nasıl görüneceğini hayal etmeye çalışmıştım. | Open Subtitles | لذا حاولت أن أتخيل كيف ستبدو .. هذه الورود البنفسجية الكبيرة .. على جدران غرفتي .. كل ليلة عندما أغفو وأنام |
Aziz Patrick günündeki yürüyüşe katılmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | حسناً، حاولت المشي في استعراض عيد القديس بطرس |
Sadece bilgisayardan gelen bir ses olmasına rağmen iki yıl önce Amerika'da L ile birlikte çalışmıştım. | Open Subtitles | .. على الرّغم مِن أنّني لم أتلقّى الأوامِر إلا مِن جهاز كمبيوتَر فقَد عملتُ معهُ في قضيّة لمُدّة سنتيْن في أمريكا |
Onunla o gün çok çalışmıştım ve onu kaşağılıyordum. | Open Subtitles | لقد عملتُ معه في ذلك اليوم بكلّ قوّة وفركتُ يديه وقدميه |
Haklı. Firestone'da onunla çalışmıştım. | Open Subtitles | لقد عملت معه على فلم عندما كنت في فايرستون |
Yani, hiç bir zaman Cole'dan hoşlanmamıştım ve onu uyarmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | فكما تعلم، أنا لم أحب "كول" إطلاقاً و حاولتُ تحذيرها منه |
çalışmıştım ama her şeyi şimdi unuttum. | Open Subtitles | اوه,اذا درست الان سوف انسى كل شيء,بجميع الاحوال |
Bir seferinde bir mimarlık şirketiyle çalışmıştım, şirket bir dönüm noktasındaydı. | TED | ذات مرة كنت أعمل لدى مكتب للهندسة المعمارية، وكانوا أمام مفترق طُرق. |
Daha önce de bencil müzisyenlerle çalışmıştım. | Open Subtitles | لا بأس. سبق لي وان عملت مع موسيقيين ظنوا انهم مركز اهتمام العالم |
Orada çalışan bir kaç öğretmenle çalışmıştım. | Open Subtitles | عَملتُ مَع بَعْض الناسِ الذين يعملون للتَعليم هناك. |
Ben, Nora Martinez'le birlikte HKM'de çalışmıştım. | Open Subtitles | أنا أعملُ مع "نورا مارتينز" في مركز مكافحةُ الأمراض |
çalışmıştım buna.Bi saniye.. | Open Subtitles | اللعنة , تمرنت على هذا دعينى اكمل لا اريد منك اى شىء دعينى اكمل لا اريد منك اى شىء |
Önemli bir şey değildi. Nasserine'i aramaya çalışmıştım. Yanlış çevirmişim. | Open Subtitles | لم افعل شيء, كنت احاول الاتصال بنازرين فأخطأت في الرقم |
Ben Buffalo Bill Show and the Congress of Rough Riders'da çalışmıştım. | Open Subtitles | كنت اعمل عروض فى بافالو بيل ، ، وكذلك عروض لراكبى الخيل فى الكونجرس |
Amerika'ya ilk geldiğimde av bayisinde çalışmıştım. | Open Subtitles | أول ما جئت إلى أمريكا عملت في متجرب ضائع |
Seni uyarmaya çalışmıştım, ama beni dinlemedin. | Open Subtitles | لقد تعبتُ من إخبارك ، لكنك لا تستمع إلي |
Bunun gibi bir olayda çalışmıştım | Open Subtitles | اتذكر هذه القضية اشتغلت على ذلك بنفسي |