"çalışmadı" - Traduction Turc en Arabe

• يحاول
• لم يعمل
• تشتغل
• لم تحاول
• لم تعمل
• لم يُحاول
• تكن تحاول

Bunların hiç birini yapmadı. Bunları yapmaya çalışmadı bile.
هو لم يفعل ذلك البتة و حتى أنه لم يحاول فعل ذلك

Ama öncekilerden farklı olarak, Machiavelli, ideal bir hükûmeti tanımlamaya çalışmadı ya da okuyucusunu adil ve erdemli bir şekilde yönetmeye teşvik etmedi.
ولكن على عكس من سبقوه، لم يحاول مكيافيلي وصف حكومة مثالية، أو وعظ جمهوره على الحكم بعدل واستقامة.

Beni Bermuda'ya götürmek için aklımı çelmeye çalışmadı.
كل ما اعرفه هو هذا ، هو لم يحاول استدراجي لبرمودا او لأي مكان اخر

Tabii o hiç bir araba parçalama dükkanında çalışmadı.
بالطبع,هو لم يعمل أبداً في ورشة لتفكيك السيارات المسروقة

- Bilmem. Galiba halkalarımın 64'te biri çalışmadı.
لا أعلم, أعتقد أنَّ أحد نسخي الـ64 لم تشتغل ياقته.

Tavsiyesini sorduğumda neden beni etkilemeye çalışmadı?
لماذا لم يحاول التأثير عليّ حينما سألته النصح؟

Ekselanslarını öldürmeye çalışmadı. Kızın peşindeydi.
لم يحاول قتل صاحب السعادة لقد كان يريد قتل الفتاة

Zihinsel bir eksikliği yoktu, hareket kabiliyeti sorunu vardı ve durumunu saklamaya hiç çalışmadı.
'لا يوجد عجز الفكرية ، انها مشكلة المهارات الحركية 'وانه لا يحاول لإخفاء حالته.

Şüpheli son kurbanını şehir dışına bıraktı... ama saklamaya çalışmadı.
هذا الجاني رمى جثته الاخيرة بعيدا عن المدينة ومع ذلك لم يحاول ان يخفيها

İnanın bana, asla kendini öldürmeye çalışmadı, çünkü Emmet Ray böyle bir şey yapamayacak kadar çok seviyordu kendini.
صدقوني أنه لم يحاول الانتحار أبدا لأن إيميت راي كان كان لديه غروراُ أكبر من أي شيء من هذا القبيل

Hiç bir kedi ona tıslamadı hiç cisimlenmedi ve ne beni, ne de kardeşlerimi öldürmeye veya güçlerimizi çalmaya çalışmadı ki bilirsin bu kilit nokta.
و لم ينتقل فجأة، و لم يحاول قتل أخواتي لسرقة قدراتهم، فكما تعلمين هذه هي الصفات الأساسية للمشعوذ

Öncelikle daha önce kimse onları durdurmaya çalışmadı?
أعني ، في البداية لم يحاول أحد أبدا ايقافهم

Beklenmedik bir sorun baş gösterdiğinde Ajay Rathod kendi hayatını kurtarmaya çalışmadı.
عندما بدأت المشكلة لم يحاول أن ينقذ حياته. لم ينقذ حياته بل فكر بإنقاذ حياتنا

Bu aydınlatıcıydı. Bizi bir kere bile öldürmeye çalışmadı.
يسرّني هذا الاختلاف لم يحاول قتلنا ولو مرّة واحدة

Onu etkilemeye çalışmadı, daha çok, istenmeyen, öfkeli, koruyucu bir melekti.
الآنسة آرتشر لم تكن تدرك بوجود متربص لها حتى البارحة لم يكن يحاول ان يثير اعجابها كان اشبه بملاك حارس عنيف جدا ومرفوض

Hiçbir zaman daha sağlıklı olmaya çalışmadı.
أعني أنه حتى لم يحاول أبداً التحسين من صحته

- Hâlsiz. Gözleri açık ama uyanık olduğunu sanmıyorum, çünkü beni öldürmeye çalışmadı.
إنه متغيّم الوعي، عيناهُ مفتوحتان لكنّني لا أظنُّهُ مستيقظاً إذ لم يحاول قتلي بعد

Bob hiç masabaşında çalışmadı.
لم يعمل أبداً فى مواعيد العمل الرسمية وليس له أى إلتزام

Ağaç yüklemek için Jersey'e gitmem gerekti. Sonra da kamyon çalışmadı.
و ثم الشاحنة لم تشتغل.

Tanıdığım çoğu eski karının aksine o beni arabasıyla ezmeye çalışmadı.
على عكس معظم الزوجات السابقات... فهي لم تحاول دهسي بسيارتها قط

Hayır, annem hiç çalışmadı ve babam da hep bunun için ona kızgındı.
لا، أمي لم تعمل قط، وأبي دائماً ما كان نوعاً غاضباً منها لذلك

Patrick 6 aydır, kaçtığından beri bizimle bağlantı kurmaya çalışmadı.
(باتريك) لم يُحاول الإتصال بنا لستة شهور، منذ أن هرب

Pardon ama az önce seni havaya uçurmaya çalışmadı mı?
أرجو المعذرة، ألم تكن تحاول أن تقذف طائرتك بالسماء للتو؟