Bertrand Russell ve David Hilbert gibi parlak matematikçilerin on yıllarca süren tam tersi çalışmalarına rağmen kanıt kabul edildi. Çünkü bu alandaki herkesin çoktan kabul ettiği aksiyomlara dayalıydı. | TED | وبالرغم من الانقلاب الذي حدث على عقود من جهود ألمع علماء الرياضيات مثل بيرتراند راسل وديفيد هيلبرت، فإنهم تقبلوا برهان غودل لأنه قائم على بديهيات مُتفق عليها في علم الرياضيات. |
Ted'in doğru söylediği teyit ediliyor. Kurtarma çalışmalarına katılmış bir itfaiye eri olan, Nicholas DeMasi, "Perde Arkası: Ground Zero" isimli kitabında şunu iddia ediyor: | Open Subtitles | تبين أن تيد على حق، رجل الأطفاء نيكولاس دى ماسى وقد ساعد فى جهود البحث والاسترجاع |
Polonya'da kalırsan çalışmalarına devam etmen mümkün olmaz. | Open Subtitles | إذا كنت البقاء في بولندا لا يمكنك أن تذهب ربما على في دراستك. |
Orada çalışmalarına devam edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الذهاب في في دراستك هناك. |
Raskolnikov fakirlik içinde yaşıyor ve hikâyenin başında, çalışmalarına devam etmesini sağlayacak kaynağı bitiyor. | TED | يعيش راسكولنيكوف في فقر مدقع، وفي بداية القصة نفدت منه الأموال ولم يقدر على مواصلة دراسته. |
Hatırladığım kadarıyla okurken derslerine ve okuldaki çalışmalarına çok fazla odaklandığını ve belki de arzu ettiği sosyal çevreyi edinemediğini düşünüyordu. | Open Subtitles | حسنا، لقد ركز كثيرا على دراسته في المدرسة وربما لم ينشئ الشبكة الاجتماعية التي كان يتطلع إليها في المدرسة |
Kendisini bütünüyle Aristo'nun çalışmalarına adamıştı. | Open Subtitles | كرس حياته لدراسة أعمال أرسطو وترجمتها هل تربطه علاقة صداقة بالوسيم أدلمو ؟ |
Meşgale işte. Tüm hayatını Triffid çalışmalarına adayınca, bir yerden sonra kopamıyorsun. | Open Subtitles | ابقى مشغولا عندما تكرس حياتك لدراسة الترايفد ياخذون كل وقتك |
Ve siz de bilirsiniz ki, bazıları vücut geliştirme çalışmalarına tepki gösterir, herkes değil. | Open Subtitles | زائداً، أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ، فقط بَعْض الرجالِ يَرْدُّ إلى تمرينِ كمالِ الأجسام، بينما آخرون فقط لا. |
Bu para etki araştırma çalışmalarına lobicilik faaliyetlerine, genel araştırmalara harcanıyor. | Open Subtitles | هذه الأموال تذهب إلى دراسات التأثير، جهود لوبيهات الضغط، الأبحاث. |
Haiti'nin bulunduğu bu enkazdan ve yıkımdan TERA adını verdiğimiz şey çıktı -- Trilogy Acil Durum Müdahale Uygulaması -- o zamandan beri yardım çalışmalarına destek oldu. | TED | من أنقاض هاييتي ومن هذا الدمار خرج للوجود شيء سميناه تيرا TERA -- تطبيق تريلوجي للاستجابة الطارئة -- والذي تم استعماله لدعم جهود المساعدة منذ ذلك الحين. |
Ama diğer insanların çalışmalarına saygı göstermeye çalışmalısın. | Open Subtitles | لكن حاول أن تحترم جهود الآخرين |
- Kurtarma çalışmalarına zarar vermeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نضر جهود الانقاذ. |
çalışmalarına konsantre ol. | Open Subtitles | ركز على دراستك |
çalışmalarına devam et. | Open Subtitles | واصل دراستك. |
Bu araştırma önce aşının geliştirilmesini, daha sonra aşılandıktan sonra virüsle mücadele edilen hayvanlarda güvenli ve etkin olması için araştırılmasını ve daha sonra insan çalışmalarına girmesini gerektiriyor. | TED | تتطلب تلك الأبحاث أولًا تطوير اللقاح، ومن ثم يتعين دراسته للسلامة والفعالية في الحيوانات، الذين عانوا من الفيروس بعد تطعيمهم، ويتعين بالتالي دراسته لسلامة البشر. |
"çalışmalarına konsantre olmakta zorlanıyor." | Open Subtitles | مما صعّب عليه أن يركز فى دراسته |
Buster doktora çalışmalarına dönerdi. | Open Subtitles | باستر يعود الى دراسته للتخرج |
Hayatlarını parapsikoloji çalışmalarına adamış zengin bir topluluk tarafından tahsis edildi. | Open Subtitles | الذي وهب حياته لدراسة علم النفس الغيبي |
Alexander düşüşünden bu yana ilk defa çalışmalarına geri dönüyor. | Open Subtitles | و عاد (أليكسندر) لدراسة حالتها للمرة الأولى منذ سقوطه |
Susan insan klonlama çalışmalarına yeni denekler ve genomla devam edecek karşılığında o şeyi yüzünden çıkaracağız ve tedavi için birlikte çalışacağız. | Open Subtitles | (سوزان) تريد إعادة تجربة استنساخ البشر مع فئران مختبر جديدة؛ لدراسة الجينوم لكن في المقابل، ستساعدنا في استخراج اليرقة من وجهك |
Ve siz de bilirsiniz ki, bazıları vücut geliştirme çalışmalarına tepki gösterir, herkes değil. | Open Subtitles | زائداً، أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ، فقط بَعْض الرجالِ يَرْدُّ إلى تمرينِ كمالِ الأجسام، بينما آخرون فقط لا. |