Aklın savaştığı şeyi, vücudun da savaşmaya çalıştığı şeyi buldum. | Open Subtitles | لقد إكتشفت أن العقل يحارب ما يحاول الجسد محاربته أيضاً |
Şimdi, müvekkilimin yapmaya çalıştığı şeyi çok iyi anlatan bir kelime... çok basit bir kelime var. | Open Subtitles | والان , هناك كلمة , سيادتك كلمة بسيطة للغاية تصف ما يحاول موكلى فعله هنا |
Yapmaya çalıştığı şeyi biliyorum. Ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | أعرف ما يحاول أن يفعله لكن الامر لن يفلح |
Bunun da ötesinde bir şey var. Sana sunmaya çalıştığı şeyi anlamıyor musun? | Open Subtitles | لكن هذا أفضل ألا ترين ما يحاول تقديمه لك ؟ |
Carter'ın sana anlatmaya çalıştığı şeyi anlamamazlıktan geliyorsun çünkü anlarsan kim olduğunu hatırlayacak ve başka biri olacaksın. | Open Subtitles | أظنّك تقاومين ما يحاول (كارتر) تعلميك إيّاه لأن هذا يعني تذكّرك هويّتك سابقًا، وتلك هوية إنسانة أخرى. |