Theresa'nın büyük babası 60 yıl bellboy'luk yaptı ve hiçbirşey çalmadı. | Open Subtitles | جد تيريسا كان عامل إستقبال طوال 60عاماً، ولم يسرق أي شيئ |
Babamın saatini falan çalmadı. Ona ben verdim. Onu sevdiğimi sanmıştım. | Open Subtitles | لم يسرق ساعة والدي، لقد أعطيتها له كنت أعتقد بأنني أحبه |
Ama dediğin gibi o ilaçları çalmadı onu bir canavara sen çevirdin. | Open Subtitles | فقط لو لم يسرق تلك العقاقير كما قلت أنت جعلته هذا الوحش. |
Hayır. Sadece merak ediyordum, acaba gece bir şey istediyse, niçin sadece zili çalmadı? | Open Subtitles | أقصد إن كان يريد شيئاَ لماذا لم يرن الجرس |
İşimi falan çalmadı. Hiçbir zaman benim olmamıştı zaten. | Open Subtitles | لم تسرق وظيفتي، لم تكن وظيفتي من الأساس |
Tamam, bak, bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm ve Carter beni senden çalmadı. | Open Subtitles | ، حسناً ،إنظر ، آسفة أنك إكتشفت بهذه الطريقة و "كارتر" لم يسرقني منك |
Arabamı çalmadı. Ben giderken o yerde yatıyordu. | Open Subtitles | موكلي لم يسرقها, كان مضطجعا داخلها عندما قُدتُها |
Esas önemli şey şu, bu adam bir şey çaldı mı, çalmadı mı? | Open Subtitles | أهم شئ أن ذلك الرجل لم يسرق شيئاً أليس كذلك ؟ |
Hayır, hiçbir şey çalmadı. Tüm yaptığı benim için savaşmaktı. | Open Subtitles | لا لم يسرق إي شئ كل مافعله هو القتال من أجلي |
- Evet, benim de anlatmak istediğim bu! - Kraliyet sandığını o çalmadı. | Open Subtitles | نعم، تلك هي نقطتي، بالضبط هو لم يسرق الخزينة الملكية |
Dur! Bu iş çok uzadı! Kimse arabamı çalmadı. | Open Subtitles | توقف ، طال الأمر بما يكفي لم يسرق أحد سيارتي |
Şu kavgaya son verebilir miyiz? Kimse kimseyi çalmadı. | Open Subtitles | هلا توقفنا عن هذا القتال إن أحداً لم يسرق أحداً |
Ayrıca aynı kişi evine girip bir şey çalmadı mı yani? | Open Subtitles | وهذا نفس الشخص الذي إقتحم منزله ولم يسرق شيئاً؟ |
Bakın, neden bahsettiğinizi bilmiyorum. Ama kimse telefonumu çalmadı. | Open Subtitles | اسمعا، لا أعرف ما تتحدّثان عنه، فلمْ يسرق أحد هاتفي. |
- O, hiçbir şey çalmadı. Arabayı da o çalmadı. Bunu biliyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت تعرف والدي لم يسرق السيارة |
Bay Burglekutt, Kocam bir şey çalmadı | Open Subtitles | السيد بيورجيلكت, زوجى لم يسرق أى شيء. |
- Ben duştayken telefon çalmadı değil mi? - Hayır. | Open Subtitles | الهاتف لم يرن بينما كنت في الحمام, أليس كذلك؟ |
-Bu telefon bütün gün hiç çalmadı. | Open Subtitles | أتعلمون .. لم يرن ذلك الهاتف طوال اليوم لابد وأنه معطل |
O hiçbir şey çalmadı, kendi adamların yaptı. | Open Subtitles | لم تسرق شيئاً لقد فعل قومك هذا |
Pete, Kütük Kadın kamyonunu çalmadı. | Open Subtitles | "بيت"، "سيدة الجذع" لم تسرق شاحنتك. |
O beni çalmadı. Biz birbirimizi seviyoruz. | Open Subtitles | .هو لم يسرقني .نحن نحب بعضنا |
Peki Ravez arabaya bindiyse, niye çalmadı. | Open Subtitles | " حسناً لماذا " ريفيز يدخل في سيارة ولا يسرقها ؟ |
O çalmadı. Ona bunu amcası vermiş. | Open Subtitles | لا انه لم يسرقه يقول ان عمه اعطاه اياه |
Saat çalmadı. Dokuzu çeyrek geçiyor, uçağı kaçıracaksın. | Open Subtitles | لم ينطلق المنبّه، ستتأخر عن طائرتك، الساعة 9: |
Albüm boyunca senin dışında kimse tek nota bile çalmadı. | Open Subtitles | لم يعزف احد من هؤلاء الأشخاص نوطة واحدة من كل الألبوم |