Yaklaştıkça sırt Çantanızı indirirsiniz, böylece yere indiğinizde üzerinizde olmaz, ve paraşüt düşüşüne hazırlanırsınız. | TED | وما ان تقترب .. تقوم تخفيض حقيبتك الى ادنى من خط العلام الموجود لكي لا تصبح فوقك اثناء الهبوط وعندما تستعد لفتح المظلة |
- Albay, Çantanızı unuttunuz. - Evet, cipte bırakmışım. | Open Subtitles | ـ كولونيل، لقد نسيت حقيبتك ـ نعم تركتها في الجيب |
Bakın, bunu dışarıda konuşalım. Lütfen Çantanızı alın. | Open Subtitles | سنتحدث عن هذا بالخارج من فضلك , إحمل حقيبتك |
Çantanızı bulan evsiz adam ...sizin ve Tom Shayes'in bir şekilde ilişkili olduğunuzu düşünüyor gibiydi. | Open Subtitles | الشخص المتشرد الذي وجد حقيبتكِ ، بدا وأنه يظن ان هناك علاقة من نوعٍ ما تجمعكِ مع توم شايس |
Açın Çantanızı. İşte böyle, çok teşekkürler. | Open Subtitles | افتحوا حقائبكم يا قوم، لا بأس، شكراً جزيلاً |
- Teşekkürler çok yardımcı oldunuz. - Çantanızı alabilir miyim? | Open Subtitles | شكرا لك، على المساعده - هل استطيع اخذ حقيبتك - |
Siz bir monitörden izlerken Çantanızı kasamıza götürecek. | Open Subtitles | سيقوم بتخزين حقيبتك في القبو بينما انت تشاهد هذا |
Kuşa binerken Çantanızı kontrol ediyor musunuz? | Open Subtitles | هل فحصت حقيبتك عندما قدمت الى هنا بالطائره |
Efendim, Çantanızı sizin için yukarı çıkarmamı ister misiniz? | Open Subtitles | عفواً , سيدي هل يمكنني حمل حقيبتك هذه الى الطابق الأعلى عنك ؟ |
Orada güvende olacaklar, hanımefendi. Şimdi sizin Çantanızı alalım, Bay Goldwin. | Open Subtitles | ستكون بامان هناك سيدتي لنحضر حقيبتك سيد جولدن |
Çantanızı buraya bırakmanız gerekiyor, Dedektif. | Open Subtitles | حسناً, يجب ان تترك حقيبتك هنا ايها المحقق |
Hanımefendi, geriye çekilip Çantanızı açar mısınız lütfen? | Open Subtitles | سيدتي أيمكنكِ أخذ خطوه للوراء وإفتحي حقيبتك من فضلكِ؟ |
Birazcık iyi haber. Araba servisi kayıp Çantanızı bulup getirmiş. | Open Subtitles | خبر سار، خدمة السيارة وجدوا وأحضروا حقيبتك المفقودة |
Bay Matuschek, dairenize gitme zevkini en son bir kaç ay önce Çantanızı almak için gittiğimde yaşamıştım. | Open Subtitles | سيد " ماتوتشيك " ، فى المرة الأخيرة التى نلت بها شرف الوجود فى شقتك كانت منذ شهور مضت حين بعثت بى لأحضر حقيبتك |
- 'Çantanızı bulduğum için aramıştım. ' - eminmisin ? | Open Subtitles | - ليس هذا، اتصلت لأني وجدت حقيبتك - حقًا هل أنت متأكد؟ |
- Çantanızı almamı ister misiniz? | Open Subtitles | -هل تريدني أن أحمل حقيبتك ؟ -سأحملها بنفسي |
Kusura bakmayın. Çantanızı kontrol etmem gerek. | Open Subtitles | حسناً ، آمل أن لا مانع لديكِ لابد لي من التحقق من حقيبتكِ |
Çantanızı düşür-- Şurada rahatça 10 saniye oturabilir miyim? | Open Subtitles | لقد اوقعتِ حقيبتكِ هل استطيع ان اجلس لعشرة ثواني من غير ان يعاكسني احد ما؟ |
Yani beni sırf Çantanızı bulmak için görmek istediniz. | Open Subtitles | لا بأس. إذًا عذركِ لمقابلتي هو أن أعثر على حقيبتكِ فحسب. |
Hadi, Çantanızı bırakın ve hemen sınıfa girin lütfen! | Open Subtitles | هيا، ألقوا حقائبكم. ادخلوا صفوفكم من فضلكم |
Çantanızı bulunduğunuz arka sokağın girişinde bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا محفظتك في المكان الذي وجدت بـِه |
Artık kendi Çantanızı taşımamalısınız | Open Subtitles | لمنصب نائب رئيس الولايات المتحدة لن تحملي حقائبك بنفسك بعد ذلك |
Çantanızı almama izin verin. | Open Subtitles | دعني آخذ حقيبتكَ |
Size bu parayı geri vereyim, Çantanızı alayım içeri girip, size eşlik edeyim. | Open Subtitles | سأعيد إليك نقودك وآخذ هذا الكيس من يديك تعال هنا، إبقي نفسك في صحبة.. |
Şimdiye kadar yapmadıysanız, lütfen el Çantanızı önünüze veya koltuk altına düzgünce yerleştirin. | Open Subtitles | إذا لم تقم بذلك من قبل المرجو وضع أمتعتك تحت المقعد الذي أمامك |
Çantanızı alabilir miyim? | Open Subtitles | أتسمحي لي بحقيبتك يا سيدتي |