Onları nakil durumundan çıkarmaktan başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار لكن كان لأخذهم الى خارج سجن الناقله |
Doğrusu başka çaremiz yoktu. O yüzden orduya gönüllü olarak yazıldık. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر سوى التطوع فى الجيش. |
Bombanın çok kesin bir yere bırakılması gerek. Başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | القنبلة يجب ان تسقط في مكان محدد للغاية ولم يكن هناك خيار |
- Geri çekilmekten başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | -لم يكن هناك خيار الا الانسحاب. |
O ne derse yapmak zorundaydık. Başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | يارجل، كان لابد أن نعمل مهما قالت ، لم يكن لنا خيار |
Bordaladıktan sonra teslim olmaktan vazgeçmediler, başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | عندما كنا على سطح السفينة، الطاقم تمرد، لم يترك لنا خيار. |
Niyetinizi öğrenmek için zihinlerinize girmekten başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | وبمعرفة نواياكم لم يكن لدينا خيار سوى دخول عقولكم |
İstemedik ama başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | ولكننا لم نرغب فى ذلك ولكن لم يكن لدينا خيار |
Nasıl sızdığını sormak bile istemiyorum sana - Başka çaremiz yoktu. - Greg e kayıtları şimdi yolluyorum. | Open Subtitles | لن اسالك كيف فعلت ذلك م يكن لدينا خيار , اننى أرسل الفيديو الان |
Başka çaremiz yoktu. Ölmüştü. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار آخر، لقد كانت ميتة |
Onu görevden almaktan başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خيار سوى التخلي عنه |