"çaresiz bir" - Traduction Turc en Arabe

    • يائس
        
    • بائس
        
    • عاجزة
        
    • قد أتمكن من مساعدة
        
    Güleceğinizi biliyorum ama çaresiz bir durumda olduğumuzu unutmayın ve bana kulak verin. Open Subtitles ، وأعلم أنكم ستضحكون عليُ لكن تذكروا أننا في وضع يائس لكي تسمعونيّ
    Neden çaresiz bir uyuşturucu bağımlısı... anahtarları geri doktorun cebine koysun. Open Subtitles ولماذا يقوم مدمن يائس للمخدرات بإعادة المفاتيح لجيب الدكتور؟
    Bak, karımı kazanmak için seni kullanmam demiştim... -...ama ben çaresiz bir adamım. Open Subtitles , أعرف أني قلت أني لن أستخدمك لاستعادة زوجتي لكنني رجل يائس
    Kendine güvenen, çaresiz bir romantigin yapacagini yaptim. Open Subtitles فعلت ما كان سيفعله اى شخص يحترم نفسه بائس رومانسى
    Ve boşlukta kaybolan çaresiz bir teselli yakarışı. Open Subtitles وإلتماس بائس من التعزيه التى تضيع في الفراغ
    Bir saniye için, polis görmedim, sadece çaresiz bir kurban. Open Subtitles للمرة الثانية ، لم أكن أرى والنحاس ، فقط ضحية عاجزة.
    Demek çaresiz bir kadın gördün ve yardım etmek mi istedin? Open Subtitles رأيت امرأة عاجزة و هل فكرت في وضع يساعدها؟
    Hatta çaresiz bir akıl hastası da oldum. Open Subtitles حتى أنني قد أتمكن من مساعدة المجانين، صحيح؟
    Bir kızın büyük bir sırrını bilen ve eğer yoluna çıkarsa bu sırrı göz açıp kapayıncaya kadar açığa çıkartacağına dair tehdit eden çaresiz bir adamı oynayacağım. Open Subtitles سألعب دور رجل يائس عرف سر فتاة و يهدد بكشف أمرها بسرعة إذا وقفت في طريقه
    Bak, ben yardım arayan çaresiz bir kadınım sadece. Open Subtitles أسمعي .. أنا مجرد شخص يائس يبحث عن المساعدة
    Hayatının anlamını arayan çaresiz bir damat, günün tadını çıkarmaya çalışan ailesi ve inanılmaz bir düğün alayı. Open Subtitles عريس يائس يبحث عن معنى لحياته وعائلة تحاول انجاح اليوم وتحضيرات عرس لا تصدق
    Çünkü çaresiz bir durumda ve babasını kurtarabileceğini düşünüyor. İkisini de öldürecekler. Open Subtitles لأنَّهُ يائس ويعتقد أنَّهُ يستطيع إنقاذ والده سوفَ يقتلوهم هم الإثنان
    çaresiz bir adamı canlı getirmek kendi ölümüne davetiye çıkarmaktır. Open Subtitles إحضار رجل يائس حياً هو طريقة جيدة ليتم قتلك
    Ancak çaresiz bir adam canlı yayında pantolonunu indirir. Open Subtitles انت لا تستغرق سوي لحظه واحده لتعرف ان لا احد يسقط بنطاله سوي رجل بائس و يكون هذا في بث حي مباشر علي محطه وطنيه
    Aptalca, çaresiz bir hareketle geleceği durduramazsın. Open Subtitles لا يمكنك أيقاف المستقبل بتصرف واحد بائس صغير
    Zaten ona söylenecek her şeye inanmaya hazır olan çaresiz bir çocuğa öğüt veriyorsun. Open Subtitles إنك تنصح فتى بائس والذي هو مستعد لتصديق أيّ شيء يقال له
    çaresiz bir adamın ne yapabileceklerini asla hafife alma. Open Subtitles لا تستخفي ابداً برجل بائس وما يستطيع ان يفعله
    çaresiz bir oyuncak! Köşeye sıkışmış, Buzz! Open Subtitles دمية عاجزة إنها فى مأزق يا باز
    Orada, aşağıda. çaresiz bir oyuncak! Köşeye sıkışmış, Buzz! Open Subtitles دمية عاجزة إنها فى مأزق يا باز
    Küçük, seksi liseli kız oldum. Hatta çaresiz bir akıl hastası da oldum. Open Subtitles حتى أنني قد أتمكن من مساعدة المجانين، صحيح؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus