İşte burası, İsa'nın götürülüp çarmıha çivilenmeden önce son yemeğini yediği yerdi. | Open Subtitles | هنا حيث حضيّ بعشاءه الأخير قبل أن يأخذوه ويصلبوه على ذلك الصليب |
Evet, sırf sizin için dikenli taç giydi ve çarmıha çivilendi. | Open Subtitles | نعم فقط لاأجلكم تحمل تاج الشوك ولهذا قبل أن يسمرعلى الصليب |
İfade veremesin diye Joey Doyle'un canını almak, onu çarmıha germektir. | Open Subtitles | قتل جوى دويل لمنعه من الاعتراف هو فى حد ذاته صلب |
Kayo Dugan'ın başının üstünde halatları koyvermek onu çarmıha germektir. | Open Subtitles | لانه كان سيعترف بكل شىئ غذا هذا هو الصلب |
çarmıha gerilen adamın Galile topraklarında çok dostu var. | Open Subtitles | في ارض الجليل هذه الرجل المصلوب له الكثير من الاصدقاء الكثير جدا |
Onun çarmıha gerilmesini izleyen insanlar olanları görürken ne söyleyebilirler ki? | Open Subtitles | الناس يشاهدونه يصلب ماذا يستطعيون ان يقولوا وهم يشاهدون ذلك يحدث |
Derken, İsa günahlarımız için çarmıha gerilip öldükten hemen sonra cennete yükselirken yol üzerinde Amerika'ya uğrayıp Nephite'leri ziyaret etmiş. | TED | ثم ، بعد وفاة المسيح على الصليب من أجل خطايانا، وهو في طريقه الى السماء توقف في أمريكا وزار Nephites. |
çarmıha gerilmiş Justus, bir yıllık şarap ihtiyacımı karşılar. | Open Subtitles | جوستس على الصليب يساوي سنة من النبيذ الجيد بالنسبة لي |
Onu çarmıha germe emrini bana adalet veya merhamet mi verdi? | Open Subtitles | هل كان عادلا ام كان محسنا الذي اعطاني اوامري عندما انهيت حياته على الصليب ؟ |
Londra'nın kalbinde, bir trende, bir kırın ortasında dev bir volkanın kenarında dünyanın en büyük kilisesinde sütunları sayarak ve çarmıha gerilmiş İsa'ya bakarak. | Open Subtitles | كان يصل إلى حافة بركان ضخم وفى قلب أكبر كنيسة فى العالم حِساب الأعمدةِ يقف يحدق فى الصليب |
Ordusu yok edildi ve 6.000 tutsak, Appian yolu boyunca çarmıha gerildi Roma, otoritesini unutulmaz bir biçimde göstermek istemişti. | TED | تم تدمير جيشه، وتم صلب 6000 من الأسرى على طول طريق أبيان في استعراض مخيف للسلطة الرومانية. |
Belki bizden zeki olduklarındandır, bir de İsa'yı çarmıha gerdiklerinden olabilir. | Open Subtitles | في الحقيقة إنهم أكثر ذكاءاً منا وهم من صلب المسيح |
Fakat, Spartacus adlı kölenin... cesedini veya canlı olarak kendisini... teşhis etmeniz şartıyla korkunç çarmıha germe cezası uygulanmayacak. | Open Subtitles | لكن العقاب الرهيب ألا وهو الصلب قد تحدد على شرط وحيد وهو التعرف على جثة |
İlerle koca burun! Millet çarmıha gerilmeyi bekliyor! | Open Subtitles | تحرك, ياكبير الأنف ثمة أشخاص ينتظرون الصلب في الخارج |
Eğer çarmıha gerilmiş efendimize... yakın olmak için bir adım olan bu uygulamaları sorgulayacak olursanız... buraya ait değilsinizdir. | Open Subtitles | إذا كنتُنّ في شكٍّ من اختبارات الخضوع .. و هذه الخطوات التي تقرّبنا من ربّنا المصلوب .. فأنتُنّ لا تنتمين إلينا. |
Bu dünyada yaşamış en büyük insanın çarmıha gerilmesine yol açtı. | Open Subtitles | تطلب الأمر من الرجل الأعظم الذي عاش على الأرض أن يصلب. |
Muhtemelen. Ama İsa çarmıha gerildiğin de yanında iki hırsız vardı. | Open Subtitles | لصّان كانا بجانبه، عندما صُلب السيّد المسيح. |
Daha sonra Rusya taraftarı milis güçlerinden birinin oğlunu orada, halkın gözleri önünde çarmıha gerdiler. | TED | ثم أمروا بصلب ابن أحد المقاتلين الموالين لروسيا علناً. |
Onu yersen çarmıha gerilirsin. Başkasının başına geldi. | Open Subtitles | أنه ملعون ستصلب إذا تناولته لقد حدث ذلك مع آخر |
Dinle, yanlış anlama beni, bayıldım! Bir inek çarmıha geriliyor. Çok komik. | Open Subtitles | يا (لوك) لا تسيئ فهمي أنا أحب ذلك بقرة تصلب إنه أمر هستيري |
Judah Ben Hur seni kendi evinde çarmıha gerdirtti. | Open Subtitles | جودا بن هير" تركك " تُصلب بدلاً منه |
Her adamın çarmıha gerildiği gösteriliyor. Psikiyatrist de gösteriliyor. | Open Subtitles | كُل منهم يرى نفسه مصلوباً, بما فيهم الطبيب النفسىّ. |
Sen onu çarmıha geren adamsın. Onun katilisin diyorlar. | Open Subtitles | وانت الرجل الذي صلبته انت قاتله , هم يقولون |
Herhalde ne şekilde çarmıha gerilmeyi tercih edeceğini soracaktır. | Open Subtitles | أعتقد أنه يريد أن يعرف كيف يجب أن يكون صلبك |
Onu çarmıha gerdiler, seni de öldürecekler. | Open Subtitles | لم يتمكن من مساعدة ابنه صلبوه وسوف يقتلونك ايضا |
Merhameti bırakın, çarmıha gerilmeliyim ben! | Open Subtitles | إنما ينبغي لي أن أُصلبَ على صليب لا أن يرثى لحالي |