Kaza geçirdiğini zannetmiştim. Araba ağaca çarpmıştı, adamdan kanlar akıyordu. | Open Subtitles | بدا الأمر وكأنه حادث، سيارته اصطدمت بشجرة |
Tüm bunlar başlamadan önce bir geyik Lydia'nın arabasına çarpmıştı. | Open Subtitles | قبل أن يبدأ أى شئ من هذا اصطدمت غزالة بسيارة "ليديا" |
Oraya erkenden gitmiştim ama H. Hart'a çoktan araba çarpmıştı ve hastaneye götürülüyordu. | Open Subtitles | كنت هناك قبل ذلك، ولكن ه.هارت كانت السيارة صدمته بالفعل و اخذوه الي المستشفى |
Araba çarpmıştı ve şimdi öksürüğünde kan var. | Open Subtitles | لقد صدمته سيّارة ويسعل الدماء الآن |
Aşırı hız yapan kamuya ait bir kamyon bisiklet turuna geri döndükten sadece 10 dakika sonra bana çarpmıştı. | TED | كنت قد صدمت بشاحنة مسرعة لمؤسسة عامة. و لقد كان متبقي عشر دقائق فقط لإنهاء جولة ركوب الدرجات . |
Kurbanın başı, ön camın sağ tarafına çarpmıştı. | Open Subtitles | رأس الضحية اصطدم بجهة الراكب من الزجاج الأمامي |
Tahoe'ya tatile gittiğinde yıldırım çarpmıştı. | Open Subtitles | لقد صعقك البرق في المرة التي ذهبت فيها لإجازة في تاهو |
Tüm bunlar başlamadan önce bir geyik Lydia'nın arabasına çarpmıştı. | Open Subtitles | قبل أن يبدأ أى شئ من هذا اصطدمت غزالة بسيارة "ليديا" |
Bir kamyon kontrolünü kaybetmişti, pompalardan birine çarpmıştı. | Open Subtitles | فقدت شاحنة السيطرة اصطدمت بإحدى المضخات |
1987'de Gibson'ların kızına araba çarpmıştı. | Open Subtitles | بالعودة لعام 1987، فتاة (غيبسون) اصطدمت بها سيارة |
- Neden soruyorsun? - Ona araba çarpmıştı değil mi. | Open Subtitles | ...ذهب لمساعدتها و- صدمته سيارة,أليس كذلك؟ |
Ona otobüs mü çarpmıştı? | Open Subtitles | لقد صدمته حافلة؟ |
Omzu. Araba çarpmıştı. | Open Subtitles | كتفه , صدمته سيارة |
Bir keresinde teyzem de çarpmıştı. | Open Subtitles | تعلمين، عمتي صدمت واحداً مرة، تعلمين، إلهي |
Aynı gece kızına da bir araba çarpmıştı. | Open Subtitles | نفس الليلة اللي صدمت بنتك السياره |
Earl'e ilk bölümde olduğu gibi bir araba çarpmıştı. | Open Subtitles | صدمت سيّارة (إيرل) كما حدث تماماً في الحلقة الأولى |
Bil diye söylüyorum, park yerindeki adam bana çarpmıştı. | Open Subtitles | صه لعلمك فحسب، ذلك الشخص بساحة انتظار السيارات اصطدم بي |
Bir defasında kafasını küvete çarpmıştı. | Open Subtitles | مرّةً اصطدم رأسها بمغسلة الحمام |
Bir arabaya çarpmıştı. | Open Subtitles | اصطدم في سيارة |
Tahoe'ya tatile gittiğinde yıldırım çarpmıştı. | Open Subtitles | لقد صعقك البرق في المرة التي ذهبت فيها لإجازة في تاهو |
Kafasını bir gemi palangasının sert kısmına çarpmıştı. | Open Subtitles | لقد أصطدمت رأسها بأحد أدوات السفينة الثقيلة |
Bir keresinde araba çarpmıştı bir keresinde de 6 günlük kalkan balığını yemiştim. | Open Subtitles | عندما صدمتنى سيارة وعندما أكلت السمكة الفاسدة ذات الستة أيام |
Bana lisedeyken araba çarpmıştı, yani çalışmam gerekmiyor. | Open Subtitles | صدمتني سيارة عندما كنت بالثانوية لذلك لا يتوجب علي أن أعمل |