| Ama bu çatının altında yaşadığın sürece, değerlerimle dalga geçemezsin. | Open Subtitles | لكن بينما تعيش تحت هذا السقف سوف لن تخالف قيمّي |
| Yağmur sezonu hızla yaklaşıyor ve hala çatının bitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | الموسم الماطر سريع التقدُّم وما يزال السقف بحاجة الى عمل |
| Ve hepimiz o çatının altında olanlar olarak, bugün bile hala biraradayız. | TED | جميعنا الذين كنا تحت هذا السقف ما زلنا سويا لليوم |
| Yağmur yağdığında sazdan çatının su damlatmasını bir çocuk gözüyle hala görebiliyorum. | TED | وبعين طفل، لا أزال أرى الماء يتسربُ من خلال سقف القش لبيتنا عندما تمطر. |
| Bana bir anne sözü ver kızımla oğlun bu çatının altında sevişmeyecek. | Open Subtitles | فقط عديني وعداً من والدة لأخرى.. أن إبنتي وإبنك لن يُمارسا الجنس.. تحت سقف هذا البيت. |
| onları kesmeye başladık ve sonra çatının üzerine yerleştirdik ve betonu döktük ve sonucu görüyorsunuz. | TED | بدأنا في قطعها ثم وضعناها على أعلى السطح قبل أن نصب الأسمنت وستحصل على هذه النتيجة |
| Uzmanlar çatının çelik takviyeli 4 metrelik betondan olduğunu belirtiyorlar. | Open Subtitles | تشير الدلائل إلى 14 قدم من الإسمنت المضاد على السطح والمدعم بالفولاذ |
| - çatının yenilenmesini de erteleyebilirsem... - Hayatın hakkında demek istemiştim. | Open Subtitles | أستطيع الإنتظار لإعادة ترميم السقف حتي لقد عنيت في حياتك |
| Güzel duvarlara odaklanacağıma insanların bir çatının altındaki hareketlerini düşündüm. | Open Subtitles | عوضاً من التركيز على الجدران الجميلة.. أخذت بعين الإعتبار.. كيف سيتحرك الناس تحت السقف. |
| çatının böyle yapabildiğini hiç bilmiyordum. Ben de. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن السقف يمكنه فعل هذا و لا أنا |
| çatının sadece küçük bir kısmını çıkarabilmiştim. | Open Subtitles | لقد كشفت للتو عن جزء .. صغير من السقف و ذلك قبل |
| O halde, bu çatının altındaki herkes bir şüpheli. | Open Subtitles | لذا الجميع تحت هذا السقف هو المشتبه به المحتملين. |
| Bu çatının altında uzun zamandır süregelen birşey ailemizi bölüyor. | Open Subtitles | هنالك شيء ما يحدث تحت هذا السقف و لقد قسم عائلتنا منذو زمن بعيد |
| çatının bir şeyi yok, beni aramadın, hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | السقف لم يحصل له شيء وأنت لم تتصل بي لا شيء حدث على الإطلاق |
| Teknik olarak çatının altında değiliz. | Open Subtitles | تِقنيا, لسنا تحت سقف بيتك في هذا المكان. |
| Çincede savaş için kullanılan sembol bir çatının altındaki iki kadındır. | Open Subtitles | ان الرمز الصيني للـ "حرب" .. انه أمرئتان تحت سقف واحد |
| Çincede savaş için kullanılan sembol bir çatının altındaki iki kadındır. | Open Subtitles | ان الرمز الصيني للـ "حرب" .. انه أمرئتان تحت سقف واحد |
| çatının dibinde bu kırık kiremitten kopmuş bir takım kazıntılar buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت سلسلةً من الخدوش تمتد من الجزء المكسور إلى نهاية السطح |
| Bu desenler, kanatları tıpkı bir çatının kiremitleri gibi kaplayan minik pullardan oluşur. | Open Subtitles | الشكل الخاص بها يشكل عن طريق الحراشف الصغيرة التي تغطي الجناح مثل القرميد على السطح. |
| çatının sonu ve tam kenarı ve havuzun içi. | Open Subtitles | من على ذلك السطح إلى المنحدر و إلى البركة فسيبقى |
| Çünkü bir çatının altında ikisine de sahipsin. Kendi çatın altında. | Open Subtitles | لأنّ كلاهما يوجد تحت سقفٍ واحد سقف منزلك |
| Bu çatının altında yaşayan en nazik ruh uçup gitti. | Open Subtitles | أجمل روحٍ تحت هذا السقفِ قد رحلت |
| Bakışımı çatının kenarında durmuş ona yönlendirdi. | Open Subtitles | إنها تحرس منطقتنا من فوق السقوف والحواف |
| Ben çatının altında durdum sen gök yüzünden kucaklarımın arasına düştün. | Open Subtitles | عندما وقفتُ تحت السقيفة و سقطتِ من السماء بقلعتي |