Geçen sefer aşırı tepki verdiğiniz için bunu size söylemeye çekiniyorum ama... | Open Subtitles | بوحشية أتردد في ذكر هذا بمَ أن الأمر لم يعجبك المرة السابقة |
Yaşam biçimimize genetik maddeler verince bir bakıma Atacılık lafını kullanmaya çekiniyorum veya saldırganlık katıyor. | Open Subtitles | عندما تقدم مادة جينية خاضعة للبحث لكائن حي مثلنا يمتلك نوعا من أتردد في استخدام مصطلح العودة لصفات الأسلاف |
Doğaüstü demeye çekiniyorum fakat pek bilimsel değildi. | Open Subtitles | إنني أتردد أن أطلق عليه شيء خارقلكنهلم يكنعلمياً.. |
Beni almaya bizzat gelmişsin. Sormaya çekiniyorum. | Open Subtitles | . هل أتيت للبحث عني شخصياً إنني متردد على السؤال ، ولكن لماذا ؟ |
O yüzden söylemeye çekiniyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا متردد في قوله , حسناً ؟ |
Bize karşı her zaman çok iyi niyetli olduğunuzdan, bunu size anlatmaya çekiniyorum. | Open Subtitles | لقد ترددت أن أضايقكِ بها نظراً لحسن مواقفكِ معنا |
Ayrıca Cadogan tarafında yazılmış kısa bir not var sana vermeye çekiniyorum. | Open Subtitles | يوجد ايضا ملحوظة قصية من كادوجن والتى ترددت لاعطيها لك |
Ayrıca Cadogan tarafında yazılmış kısa bir not var sana vermeye çekiniyorum. | Open Subtitles | هناك أيضا مذكرة قصيرة من الصورة كادوجان، أتردد لإعطائها لك. |
Kendi laboratuarınızı paylaşıp paylaşmayacağınızı sormaya çekiniyorum... | Open Subtitles | أتردد أن أطلب منكم لتبادل المختبر الخاص بك... |
Bazı noktaları göstermeye çekiniyorum, General. | Open Subtitles | وسوف أتردد في توجيه الاتهامات "أيها الجنرال "هاموند |
Söylemeye çekiniyorum ama çok açık. | Open Subtitles | أتردد في قول ذلك، ولكن الواضح |
Hayır, çekiniyorum. | Open Subtitles | بل أتردد |
Ancak bahsetmeye çekiniyorum. | Open Subtitles | لكني متردد بالقول |
Bunu söylemekten çekiniyorum. | Open Subtitles | أنا متردد في الشهادة |
Var. Sadece çekiniyorum | Open Subtitles | نعم أنا فقط متردد |
Bu konuyu açmaya çekiniyorum ama zavallı kız kardeşimi günün birinde | Open Subtitles | لا لا لقد ترددت في عرض هذا ولكن هل هناك وقت يتوجب علينا |