"çektiğim" - Traduction Turc en Arabe

    • التقطتها
        
    • إلتقطتها
        
    • عانيت
        
    • عانيته
        
    • اخذتها
        
    • ألتقطها
        
    • أخذتها
        
    • الصور التي
        
    • التقطها
        
    • أسحبهُ
        
    • أقحمتك
        
    Bu, geçen Salı çektiğim bir fotoğraf -- bir hafta bile olmadı -- ve yarın da bineceğiz. TED هذه الصورة التقطتها الثلاثاء الماضي .. منذ اقل من اسبوع .. وسوف اذهب في جولة في الغد ايضا ..
    Bakalım, işte Pakistan'dayken çektiğim bir kaç fotoğraf. TED اذن دعونا نرى,هذه بعض الصور التي التقطتها عندما كنت في باكستان
    Bu benim, dünyanın en büyük varoşlarından birinin olduğu Hindistan'ın Bombay şehrindeki bir binanın çatısından çektiğim bir fotoğraf. TED هذه صورة إلتقطتها حينما كنت واقفاً على سطح أحد المنازل لواحدة من أكبر الأحياء الفقيرة في العالم في مدينة بومباي بالهند
    Size bana ustalarımdan bazılarının kendi çektiğim fotoğraflarını göstermek istiyorum. TED لذا فكرت .. أن اريكم بعض الصور التي إلتقطتها لمرشديَّ الموسيقين
    Bana agresif davranış yüzünden acı çektiğim söylendi. Open Subtitles لقد تم اخباري اني عانيت من تصرفات عدوانيه
    Kimse onların türü tarafından benim çektiğim acıları çekmemeli. Open Subtitles لا يجب أن يعاني أحد بما عانيته من نوعهم نوعهم؟
    Daha önce adliyenin önünde çektiğim bir fotoğraf. Open Subtitles صورة اخذتها فى وقت سابق امام مبنى المحكمة
    Annen çektiğim fotoğrafları sevdiğini söylemişti. Open Subtitles أمك العجوز قالت لي أنك تحب الصور التي ألتقطها
    Geçen yıl Smithsonian'da çektiğim bu fotoğrafında Martha'ya, yaşamış son göçmen kuşa bakmakta. TED هذه صورة التقطتها له السنة الماضيةبسميثسونيان إنه ينظر إلى مارثا أخر حمامة مهاجرة على قيد الحياة.
    Bu Lower East Side'de çektiğim, bir kaldırımın üzerindeki çılgınca karalanmış trafonun resmi. TED فهذه هي الصورة التي التقطتها في الناحية الشرقية من المدينة لصندوق محول على الرصيف وقد حظيت بإعجاب كبير.
    Örneğin bu bitki. Geçen nisan ayında Amazon’un kuzeybatısında çektiğim bir fotoğraf. TED إنها صورة التقطتها في شمال غرب الأمازون في أبريل الماضي فقط
    Bodrumda, çektiğim fotoğrafları basıyordum. Open Subtitles لقد كنت نازلة إلى القبو للعمل على الصور التي التقطتها
    Bunlar o yaz kameramla çektiğim fotoğraflar. Open Subtitles هذه كلّ الصور التي إلتقطتها بآلة تصوير بذلك الصيف
    Otopside çektiğim resimlerin üstünden geçiyordum. Open Subtitles كنت أدقق في الصور التي إلتقطتها من المشرحة.
    Öldürdüğün kadınların çektiğim fotoğraflarını falan. Open Subtitles كل تلك الصور التي إلتقطتها للنساء اللواتي قتلتهن
    Benim çektiğim gibi acı çekmeni istiyorum. Open Subtitles مازلت أريدك أن تعاني كما عانيت أنا أن تعلم كيف هو الشعور بأن تكون وحيداً خائفاً
    Bu 18. oldu. Artık birinin canını almak için yeterince acı çektiğim anlamına geliyor. Open Subtitles هذه الثامنة عشر ذلك يعني أني عانيت كفاية
    Tüm çektiğim acıyı hayata dönüştürebilir. Open Subtitles يمكنها أن تحول كل الألم الذي عانيته وتعيد لى حياتي
    çektiğim duvar fotoğraflarının birinde var. Open Subtitles املكُ واحدةً من الصور التي اخذتها من حائطهِ
    Bunlar çektiğim fotoğrafların. Seni takip ederken çekildi. Open Subtitles هناك صور ألتقطها لكى صور مراقبة
    Yetimhaneye ait bir sınıfta çektiğim bu fotoğrafta Eve dönünce çevirisini yaptırdığım bir yazı var. TED هذه الصورة، التي أخذتها في دار الأيتام لأحد الفصول الدراسية، تعرض لوحة قمت بترجمتها عندما وصلت البيت.
    Yüzlerce dolarlık ofis malzemesi çalarken çektiğim bir sürü fotoğrafı var. Open Subtitles لدي الكثير من الصور التي سرقة مئات من الدولارات من القرطاسية.
    O gün çektiğim fotoğraf, benim en çok bilinen portrelerimden biri oldu. TED الصورة التي التقطها ذلك اليوم أصبحت واحدة من صوري الأكثر شهرة.
    Onu ileri geri çektiğim.. Open Subtitles *جعلني أسحبهُ وأعيدهُ*
    Üzgünüm seni içine çektiğim için bütün bu... pisliğin. Open Subtitles آسفة أنّني أقحمتك في كلّ هذه... كلّ هذه الفوضى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus