Sanırım biraz aceleci davranıyorum. Savaş olduğu sırada çetenin piyade erlerine iki kat fazla para ödedikleri ortaya çıkıyor. | TED | فاتضح أن ـ أنا استبق نفسي. فاتضح أن في العصابة عندما يكون هناك حرب، فهم يدفعون للجنود ضعف أجورهم. |
Sutton ya da Blessington çetenin üyesiyken, bir muhbire dönüşmüştü. | Open Subtitles | ساتون ,أو بليسينجتون الذى كان اسوأفرد فى العصابة ,أصبح مخبرا |
Bu bir suç mu?" "Polisler çetenin malı nasıl nakliye ettiklerini öğrenemeyecek." | Open Subtitles | لا عجب أن الشرطة تعجز عن إكتشاف كيفية توزيع العصابة لتلك المادة |
Bir çetenin, askerî silahları ele geçirince ne olacağına odaklanmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أتخيل ما قد يحدث إن حصلت عصابة شوارع على أسلحة عسكرية كهذه |
En son kurbanların bazısı, tahminen bu 12 çetenin üyeleriydi. | Open Subtitles | بعض الضحايا الأخيريين لربّما كانو أعضاء من عصابة الـ 12. |
Bu çetenin üyesi olmak için bir yıl kıç öptüm ben. | Open Subtitles | 12,103 علي تقبيل المؤخرة لعام مثلا لاصبح جزءا من هذه العصابة |
Koynunda 1000 pound taşıyormuş bence o da çetenin bir üyesi. | Open Subtitles | لقد كان معها 1000 جنيه نقدا لابد وأنها من أفراد العصابة |
Şimdi bu güç dağıtan adam çetenin üyesi mi oldu? | Open Subtitles | إذًا أيعني هذا أن رجل القوى بات من العصابة الآن؟ |
Doğru, asıl problem en büyük kini hangi çetenin beslediğini belirlemek. | Open Subtitles | صحيح، المشكلة الوحيدة هي تحديد العصابة التي لها الحقد الأكبر ضدّه |
Kardeşim de öldüğüne göre, artık bu çetenin lideri benim, değil mi çocuklar? | Open Subtitles | الآن و قد مات أخي فإنني المسؤولة عن العصابة , صحيح أيها الشباب؟ |
Görünüşe bakılırsa, çetenin kazandığı bütün parayı en üstteki alıyor. | Open Subtitles | يتضح أن كل الأموال التي تجنيها العصابة تبقى عند سكيتزو |
En alttan en tepeye çetenin içinden bakabildik. | TED | واستطعنا مراقبة العصابة عن كثب، من صغيرها لكبيرها. |
Son bir şey daha. çetenin incelemesinden daha genel olarak ekonomi ile ilgili öğrendiklerimiz hakkında konuşmaya zamanım olacağını düşünmemiştim. | TED | فسأفعل شيء أخير لم أكن أعتقد أن يكون عندي الوقت الكافي، وهو أن أتكلم عن ما عرفناه بشكل عام عن اقتصاد العصابة. |
Şu anda 100 çetenin 9 delegesi ile birliktesiniz. | Open Subtitles | أنت تقف الآن مع 9 مندوبين من أصل 100 عصابة. |
Çocukken, ondan döverek haraç alan bir çetenin içindeydim. | Open Subtitles | عندما كنت صبياً,كنت عضواً في عصابة كانت تضربة من أجل نقود الحماية |
O'nun geçmişi. Serserinin biriymiş, bir çetenin üyesi. | Open Subtitles | ، هذا تاريخ قديم لقد كان مشاكس وكان عضو في عصابة |
Esas olarak diğer üç çetenin olayı kasti düzenlediğinden şüpheleniyor. | Open Subtitles | الحالات الثلاث أعلاه تشتبه في البداية لتكون نتيجة لتلاعب العصابات |
Karısını ve çocuklarını toprağa verir vermez, çetenin geri kalanının peşine düşmüş. | Open Subtitles | لينتظر زوجته واولاده لكي يقتلوا.وبعد ذلك يبحث عن العصابه |
Salvo operasyonu görmek Samoalı çetenin yeni patronuyla oturup konuşmak... | Open Subtitles | سالفو يريد لمشاهدة العملية و يجلس مع الرئيس الجديد لعصابة السيمون |
Ülkedeki en çok cinayet işleyen çetenin lideri ile olan iş ilişkilerini mi kast ediyorsun? | Open Subtitles | أنت تقصد بالاتحادات مثل زعيم واحدة من أكثر عصابات الشوارع إجراماً في البلد؟ |
Ekmek kırıntıları gibi, sesler bizi çetenin ön kapısına götürüyor. | Open Subtitles | تتبعهم مثل فتات الخبز إلى الباب الأمامي للعصابة |
Bu bölgedeki çetenin işi olabilir ama onların tarzına pek benzemiyor. | Open Subtitles | هذا يمكن ان يكون بضربة حظ فلايبدو من فضلات عصابتك |
Şimdi siz, çetenin, Don'un arabasını biz yemek yerken... bozduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لذا، تَعتقدُ هذه العصابةِ خرّبتْ سيارةُ دون بينما نحن هَلْ كُنْتُ التَعشّي؟ |
İki çetenin normal davranışı her gün sabahtan akşama kadar savaşmaktır. | Open Subtitles | العصابتين ، تصرفهم الطبيعي هو المقاتلة طوال اليوم ، كل يوم |
-Afghanibhai bir sorun çıktı, iki çetenin çapraz ateşinde kaldık otelden ayrılamıyoruz. | Open Subtitles | هناك مشكله كنا نغادر الفندق ولكن علقنا فى تبادل لاطلاق النار بين عصابتين |
Rodeo alanının dışında çetenin uyuşturucu deposunun olduğu yerde tutuluyorlarmış. | Open Subtitles | ... "لقد تمّ حبسُهُم في منطِقة "روديو أرينا حيثُ تقوم عِصابة المُخدّرات بتهريب المُخدّرات |
Bu adam kendi canı pahasına da olsa,... kendi müsrif hayatlarına, meşru ya da gayri meşru olarak katkı sağlamak için... her girişimden para emen bu asalak topluluğunun, bu yasadışı çetenin... tüm çalışmalarını anlatmak konusunda bizimle... işbirliği yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | رجلا يخاف علي حياته وموافق علي التعاون لكي يقول كل مايعلمه عن التعاملات الخفيه لعصابته تلك العلقات التي تمتص المال |
Polis onun çetenin çöp kutusundan çöp alanına gittiğini tespit etti. | Open Subtitles | الشرطه تتبعت مكب النفايات الخاص بالعصابه في لاندفيل |
Sırım, Lüplüp, ben ve kendisinden oluşan çetenin şefi. | Open Subtitles | (جيوفروي) هو رئيس على (اود) ، و (روفوس) ، و(آلسيتس) و أنا. |