Doğduğumdan beri kuşku ve güvensizlik dolu bir çevrede yetiştirildim. | Open Subtitles | منذ لحظة ولادتي نشأت وسط بيئة من الشك وإنعدام الثقة |
Toplumun dışında yaşamayı seçmiş- -kontrol edebileceği bir çevrede yaşayan biri. | Open Subtitles | متوحد اختار العيش خارج المجتمع في بيئة يستطيع ان يتحكم بها |
Ve aracınızı değiştirmek yerine, yaşadığınız çevrede bunun gibi şeylerin değişmesinde aracılık yaparak, çevre ve doğa hakkında da etkili olabilirsiniz. | TED | ويمكن أن يكون لكم أثر أكبر على المحيط بأن تشجع الحي الذي تسكنه ليغير هذه الأشياء من خلال تغيير سيارتك. شكراً جزيلاً. |
Bütün veriyi düzenler ve inceler, çevrede bize zarar verebilecek herhangi birşey arar. | TED | فهي يقوم بترتيب وتنظيف جميع المعلومات باحثة عن أي شيء في البيئة من الممكن أن يضرنا. |
çevrede çok insan var, çok sayıda da cep telefonu. | Open Subtitles | ثمة الكثير من الناس في الجوار, والكثير من الهواتف الخلوية |
çevrede gerçekten iyi BBQ yapan çok fazla yer bilmiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لا اعرف العديد من الأماكن الجيدة بالجوار |
Böyle bir çevrede büyürken hikaye anlatımının gücüne güçlü bir şekilde inanmış oldum. | TED | إن نشأتي في محيط كهذا، جعلتني أؤمن بأهمية القصص. |
Şiddetin çözüm olarak kabul edildiği bir çevrede yetişmemeli Henry. | Open Subtitles | هنري لايمكنه العيش في بيئة حيث العنف هو حل مقبول |
Ödül temelli bir çevrede daha çok gelişir miydin sence? | Open Subtitles | أتعتقد أنك كنت لتزدهر أكثر في بيئة مبنية على الجوائز؟ |
Eğer yeteneklerini pratik çevrede test etmek istiyorsan sıra senin. | Open Subtitles | إن كنت تود اختبار مهاراتك في بيئة عملية, الأرض لك. |
Ve bunu bu çevrede vermek zorunda olduğunu öğrendim, çünkü bu oldukça zordur. | TED | وتعلمت انه يتوجب على الفرد ان يعطي هذا التميز لمن حوله خاصة في بيئة قاسية مثل بيئة الجيش |
ve umursadıklarını. Ancak, dediğim gibi, yolumuza konmuş engellerle dolu bir çevrede yaşıyoruz. | TED | وهم فعلاُ يهمتمون ولكن كما اسلفت .. نحن نعيش في بيئة حيث يوجد الكثير من العقبات في دربنا |
Bu hastalıkların hepsinin... ...bedenlerimizin geliştiği çevreden... ...bugün çok farklı bir çevrede yaşadığımız... ...gerçeğiyle doğrudan ilgisi olan... ...güçlü evrimsel bir bileşeni vardır. | TED | كل هذه الأمراض تحمل عنصرا تطوريا قويا يتصل مباشرة بواقع أننا نعيش اليوم في بيئة مختلفة جداً .عن تلك التي تطورت فيها أجسادنا |
çevrede pek sevilmiyormuş duyduğum kadarıyla ama bu burnu havada İngiliz mahallerinde hep böyle değil midir? | Open Subtitles | ليست محبوبة جداً في هذا الحي و لكن أليست هذة هي حال المعيشة في هذة الأماكن الانكليزية المنعزلة |
çevrede pek sevilmiyormuş duyduğum kadarıyla ama bu burnu havada İngiliz mahallerinde hep böyle değil midir? | Open Subtitles | ليست محبوبة جداً في هذا الحي و لكن أليست هذة هي حال المعيشة في هذة الأماكن الانكليزية المنعزلة |
65 milyon yıl önce, çevrede ani ve şiddetli bir değişim oldu. | TED | قبل 65 مليون سنة، كان هناك تغير فجائي وعنيف على البيئة. |
Biz onları hazırlarken, laboratuvarımda kontrollü çevrede onları büyütürken onları doğa dışı besinlerle besleyebilirim. | TED | لذا فإننا عندما نجهزها، عندما ننتجها في البيئة المجهزة في المخبر، نستطيع إطعامها الكثير من الغذاء غير الطبيعي. |
Burada yaşayan insanların çoğunluğu; ya kıyı köylerde balıkçılık yaparak yaşıyorlardı, ya da göçebelerdi, çevrede su bulabilmek için dolaşıyorlardı. | TED | معظم الناس الذين عاشوا هنا سواء على الساحل او في القرى او صيد الاسماك او البدو الذين يتنقلون في الجوار بحثا عن الماء. |
Göründüğü kadarıyla çevrede birileriyle bir bağlantısı olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون انه ربما يكون متورطا مع عائلة في الجوار |
çevrede o kadar çok nektar var ki, zaman geldiğinde tek başlarına yavrularını doyurabilecekler. | Open Subtitles | هناك الكثير من الرحيق بالجوار بحيث عندما يحين الوقت سيتمكنون من إطعام فراخهم منفردين. |
çevrede güvenliği sağladık. Jack iyi. Şimdilik, Jack'ten bir açıklama yok. | Open Subtitles | نعم , امنا الحماية في محيط جاك بخير ,لم تتسن لي الفرصة للحصول على افادة منه بعد |
Katil o çevrede yaşayan ya da çalışan biri olmalı. | Open Subtitles | ذلك يشير إلى ان القاتل اما يعيش او يعمل بالمنطقة |
- Evet. SG-22, çevrede savunma konumu alın. | Open Subtitles | الفريق 22 اتخذوا مواقع دفاعية حول المحيط |
Çünkü söyleyebileceğim, dışarı çıkıyoruz. çevrede uçuyoruz ve geri dönüyoruz. | Open Subtitles | كل ما استطيع قوله اننا نخرج للطيران ونطير حول المكان ثم نعود |
- Norteguaylılar köpeklerinin çevrede özgürce dolaşmasına izin veriyor olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لابدّ أنّ النورتغوايين يتركون الكلاب تتجوّل بحريّة حول المُحيط. |
Bir tarafta bir kimyasal sinyal verildiği zaman, orada şeklini genişletmek için hücreyi tetikler, çünkü hücre sürekli olarak çevrede temas ediyor ve şiddetle çekiyor. | TED | عندما تحمل اشاره كيميائيه على جهه واحده فأنها تثير الخليه لتوسع من شكلها في تلك الجهه, لان الخليه تلمس وتتجاذب بشكل مستمر في تلك البيئه. |
Hayatı, kazanmaya odaklı bir atletik çevrede geçmişti ve o incinmişti. | TED | فقد نشأت في عالم رياضي نمطي عالي المستوى، وكانت قد دُمّرت. |
Birçok çevrede hatırı sayılır derecede etkilidir. | Open Subtitles | تأثير المرء في العديد من المجالات ، جدير بالاعتبار |