14 milyar yıl geçse bile bu şarkı hala tüm çevremizde çınlamaktadır. | TED | ١٤ مليار سنة من قبل و ما تزال هذه الأغنية ترن حولنا. |
O bizim üzerimizde ve çevremizde, içimizde. Nefes gibi bedenlerimizde. | Open Subtitles | انه فوقنا ، حولنا و فينا مثل النفس فى اجسادنا |
çevremizde olan biten derinleşip bizi de aşağı çektiğinde başvurduğumuz bir metot. | Open Subtitles | شيء نلتجأ إليه عندما تزداد الصعوبات من حولنا ، شيء نحتمي به |
çevremizde bizim algılayamadığımız ama elektronik gözün algılayabildiği birçok renk var. | TED | هناك الكثير والكثير من الألوان حولنا لا يمكنننا تمييزها، لكن هذه العين الإلكترونية تستطيع ذلك. |
çevremizde ağaçlar olmalı. | Open Subtitles | ونحن محاطين بالأشجار ...الكثير من الأشجار |
Her hayvan gibi biz de kendi çevremizde yaşamamıza imkan sağlayan duyularımızı geliştirdik. | Open Subtitles | مثل جميع الحيوانات ، قد تطورت لدينا الحواس التي تمكننا من العيش في بيئتنا. |
Bu, titreşimleri algılama ve onları çevremizde olup bitenle ilgili bir tasvir oluşturma yeteneği bizim akreplerle paylaştığımız bir şeydir. | Open Subtitles | وأن تلك القدرة على كشف الاهتزازات واستخدامها لبناء صورة عن محيطنا هو الشيء الذي نشترك فيه مع العقارب. |
Hepimizin içinde çevremizde neşe veren şeyler görmeye yönelik bir istek var. | TED | في أعماقنا، جميعنا لديه هذا الاندفاع للبحث عن البهجة حولنا. |
Yaşadıkları yeri geliştirmeyi ya da tatlılaştırmayı başaramamış organizmalar ise bugün çevremizde olmadıklarından bize hikâyelerini anlatamıyorlar. | TED | وهو، تلك الكائنات الحية التي لم تتمكن من اكتشاف كيفية تحسين أو تلطيف بيئاتها، ليست موجود حولنا لتخبرنا بذلك. |
Yani bugün çevremizde gördüğümüz hayatın büyük kısmı bizim türümüzle aşağı yukarı aynı yaşta. | TED | وهكذا ترون أن معظم الحياة على الارض من حولنا الآن هي تقريبًا في نفس عمر البشر. |
Her gün çevremizde sessizliğin sonuçlarının kendilerini ayrımcılık, şiddet, soykırım ve savaş olarak dışa vurduğunu görüyoruz. | TED | كل يوم من حولنا نرى آثار الصمت تجسّد نفسها على شكل تمييز وعنف وإبادة وحرب. |
Eğer etrafımıza bakarsak çevremizde birçok LED görebiliriz. Yani çevremizde Li-Fi vericisinin zengin bir altyapısı mevcuttur. | TED | لو نظرنا حولنا لوجدنا العديد من لمبات الليد اذا هناك بنية تحتية غنية بموصلات الليد |
İnsanın sinir sistemi çevremizde olan her şeyi bize bildirir. | TED | جهازنا العصبي، الجهازي العصبي البشري، يخبرنا بالأشياء التى تجري من حولنا. |
çevremizde kusurun var olduğunu hepimiz biliyoruz. | TED | فجميعنا نعلم أن النقص وعدم الإتقان موجود حولنا كلنا. |
Fakat bunun çevremizde olup bitenlerle ya da diğer insanlarla... hiçbir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | لكننا لا نملك شيئا حيال ما يجري حولنا أو ما يجري مع بقية الناس |
çevremizde olan biten değişikliklere gözlerimizi kapatamayız. | Open Subtitles | لن نعمي عيوننا عن التغيرات التي تحدث حولنا |
Hemen ardından, gizli ajansların çevremizde çalıştığına dair daha göze çarpıcı kanıtlar bulduk. | Open Subtitles | و ما لبثنا ان تاكدنا ب من وجود دليل على ان هناك مجموعات سريه تعمل من حولنا |
Güvenlikler tuttular, güvenliğimiz için çevremizde Ford arabalarla fink atmalarını sağladılar. | Open Subtitles | استأجروا... شرطة باللباس الرسمي وجعلوهم يقودون حولنا في فورد مرافق صغير |
çevremizde güzellikler de terör de kol gezmektedir. | Open Subtitles | في الحياة هناك الجمال والإرهاب جميعهم حولنا |
Böyle karmaşık davranışları bunların hepsi de çevremizde etkisi hissedilen ilkelerle oluşmuştur. | Open Subtitles | فى نظام معقد للغاية محكم بقوانين تعمل من حولنا |
çevremizde arpa tarlaları vardı. | Open Subtitles | و كنا محاطين بأشجار |
Insanlarin bir araya gelerek yaşantımızdaki çüzümleri oluşturması-- ve bir nevi aslında bilinçsiz olarak çevremizde yaptığımız şeylerin müthiş bir potansiyeli var. -- bu, sık sık baktığımız bir konu. | TED | هذه الفكرة في الطريقة التي يحشد بها الناس الحلول في حياتنا -- والأمور التي نقوم بها نوع ما في بيئتنا التي تحدث إلى حد ما دون وعي منا ولكنها ذات تأثير ضخم -- أمر ننظر إليه كثيراً |
- Bizim çevremizde olan birisi. | Open Subtitles | ـ شخصاً على أطراف محيطنا |