"çoğunluğunu" - Traduction Turc en Arabe

    • الأغلبية
        
    • أغلبية
        
    Bu yıl, kadınlar ilk defa Amerika'daki çalışma gücünün çoğunluğunu oluşturdular. TED النساء ، لأول مرة هذا العام ، يصبحن الأغلبية في القوى العاملة الأمريكية.
    Pratikte ise coğrafya, çatışmaya yalkın ülkelerin dünyadaki mültecilerin büyük çoğunluğunu ülkelerine almalarını ifade eder. TED ولكن من الناحية العملية ،الجغرافيا تعني بأن الدول القريبة من الصراع تأخذ الأغلبية الساحقة من اللاجئين في العالم.
    Ertesi gün görev gücü, denize inmek zorunda kalan hava personelinin büyük çoğunluğunu kurtarmayı başardı. Open Subtitles فى اليوم التالى نجح الأمريكان فى أنقاذ الأغلبية العظمى من طيارى المقاتلات الذين أضطروا للهبوط بطائراتهم على سطح المحيط
    En düşük geliri olanların çoğunluğunu onlar oluşturur, en yüksek olanları da. TED هم يمثلون أغلبية العائدات القليلة، والعائدات الكبيرة أيضاً.
    Geçen hafta Ajan Bristow sayesinde Hassan'ın en büyük kaynaklarından çoğunluğunu etkisiz hale getirdik. Open Subtitles الاسبوع الماضى,بفضل العميلة بريستو, إستولينا على أغلبية أصول السيد حسن الخاصة.
    Bu yöntemi kullanan şüphelilerin büyük çoğunluğunu öldürmek ateşlemez. Open Subtitles أغلبية المجرمين مع هذا النوع من الأسلوب لا تحركهم الرغبة في القتل
    Kadınlar çoğunluktur yoksullar ve çalışan yoksullar bu gezegenin çoğunluğunu oluşturur. Open Subtitles إنهم الأغلبية. تشكل النساء غالبية الفقراء والفقراء العاملين
    Ve bilim, bu türlerin büyük çoğunluğunu henüz tanımıyor. Open Subtitles الأغلبية الواسعة ما زالَتْ مجهولةَ إلى العِلْمِ
    Vampir Hakları Yasası yürürlüğe konmak için yeterli oy çoğunluğunu sağlayamadı. Open Subtitles بات الأمر جلياً أن مرسوم تعديل حقوق المصاصين لن يتحصل على الأغلبية المطلوبة ليصبح قانون
    Kirkman'a da Meclis'in çoğunluğunu temsil eden yırtıcı biri lazım zaten. Open Subtitles لكن (كيركمان) يحتاج إلى بلدغ خاصة بلدغ يتحكم في الأغلبية بالكونغرس
    Size bahsettiğim tüm bu hayvanların ortak bir özelliği, günümüzde dünyadaki biyomedikal laboratuvarların büyük çoğunluğunu dolduran ve rastgele seçilmiş bir avuç kadarından çıkarsadığımıza göre kurallara uygun hareket etmeleri gereğine dair bir hafıza kaydına sahip olmamaları. TED أحد المميّزات المشتركة بين كل هذه الحيوانات التي ذكرتها لكم هي أنهم لم يستلموا مذكّرة تقول أن عليهم التصرف حسب القواعد التي استمدّيناها من مجموعة عشوائية من الحيوانات الأخرى والتي تشكل حاليّاً الأغلبية الساحقة من الحيوانات المدروسة في المخابر الطبية حول العالم.
    Kardinal Borgia yeterli oy çoğunluğunu satın aldı. Open Subtitles الكاردينال (بورجيا) أشترى الأغلبية المطلوبة
    Kardinal Borgia, yeterli oy çoğunluğunu sağladı. Open Subtitles الكاردينال (بورجيا) حصل على الأغلبية المطلوبة
    Çünkü ben çoğunluğunu hazırladım. Open Subtitles لأنني صغت الأغلبية منها
    Aslına bakarsanız, müşterilerimin büyük çoğunluğunu Japonlar oluşturuyor birçoğu kıdemli. Open Subtitles في الواقع، أغلبية زبائني هم من اليابانيين العديد منهم اشترى شيء
    Mona Fredricks Siyahi Halklar'ın çoğunluğunu aldı. Open Subtitles مونا فريدريك " أقفلت أغلبية في تكتل السود "
    Mona Fredricks Siyahi Halklar'ın çoğunluğunu aldı. Open Subtitles مونا فريدريكز " مقفلة في أغلبية التكتل الأسود "
    Kadınlar, iş gücünün çoğunluğunu oluşturuyorlar. TED النساء ، أغلبية في أماكن العمل .
    "Alabama'nın kölelikten, katoliklikten, musevilikten ve dünyadaki tüm izmlerden... nefret eden halkının çoğunluğunu temsil ediyoruz" dedi Alabama Ku Klux Klan'ından Robert Creel. Open Subtitles نحتج على أغلبية " "الناس في "ألاباما الذين يكرهون السود ، و الكاثوليكية اليهودية ، و كل أمر عقائدي " في شتى أنحاء العالم
    Oyların çoğunluğunu aldığını duydum. Open Subtitles سمعت أنها كانت أغلبية ساحقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus