| Fidye istemeyi düşünüyorsan çok arkadaşım olmadığını başka bir şey yapmayı düşünüyorsan da bu garajın her yerinde güvenlik kameraları olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | وإنت كنت تبحث عن فدية ما، ليس لدي الكثير من الأصدقاء. وإن كنت تخطط لأي شيء آخر، فهناك العديد من كاميرات المراقبة |
| Startup'larla çok vakit geçiriyorum ve büyük, daha köklü şirketlerde çalışan çok arkadaşım var. | TED | أقضي الكثير من الوقت مع الشركات المبتدئة، ولدي الكثير من الأصدقاء الذين يعملون في الشركات الأكبر والأكثر رسوخًا. |
| Faturalarını ödeyebilmek için B planı olarak ikinci bir işe ihtiyacı olan çok arkadaşım var, B planlarının bazen A planları hâline gelmesini saymıyorum. | TED | كان لديّ الكثير من الأصدقاء الذين يحتاجون الحصول على وظيفة ثانية كخطة بديلة لكي يدفعوا الفواتير، باستثناء أن الخطة البديلة تصبح أحيانًا الخطة الأساسية. |
| Evet, Genelkurmay'da çok arkadaşım var. | Open Subtitles | أجل، لديّ العديد من الأصدقاء في هيئة الأركان العامة |
| Zor bir durum. Onları Paris'ten ayarlayacağız. Orda çok arkadaşım var. | Open Subtitles | انها ليست سهلة، لكن يمكننا التحدث عن هذا في باريس، لدي العديد من الأصدقاء هناك |
| çok arkadaşım var ama içlerinden bazılarıyla çok samimiyimdir. | Open Subtitles | لا أملك أصدقاء كثر ولكني أحسن إلى أصدقائي جداً |
| Öldüğümde gireceğim tabuta ağlamadan çünkü pek çok arkadaşım var. | Open Subtitles | عندما يحين وقتي. سأوضع في قبري مبتهجًا. ولأن لدي أصدقاء كثيرون. |
| çok arkadaşım yok, tam oldu derken buna mâni oluyorsun. | Open Subtitles | ليس لدي الكثير من الصديقات وحين بدأت أعرف بعضهن أفسدت الأمر |
| Orada çok arkadaşım var. Muhabbet eder, langırt oynarız. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأصدقاء هناك أتحدث، وألعب البينبول |
| O çocuğun tehlikeli olduğunu düşünen bir çok arkadaşım var. | Open Subtitles | دفنت الكثير من الأصدقاء الذين ظنوا أن الذين يغطي الوبر وجوههم ليسوا خطرين |
| Bağımlı olan bir çok arkadaşım var ve bu yola geri girdiklerinde... | Open Subtitles | , لديّ الكثير من الأصدقاء مدمنين و عندما عادوا للادمان |
| Benim çok arkadaşım var zaten. Daha fazlasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لديّ الكثير من الأصدقاء ولا أحتاج إلى المزيد |
| Eskiden çok arkadaşım vardı, ama futbolu bırakınca çoğundan uzaklaştım. | Open Subtitles | كان لديّ الكثير من الأصدقاء ولكن حالما انسحبت من فريق كرة القدم خسرت معظمهم |
| Aslına bakarsan, benim çok arkadaşım var, senin de öyle. | Open Subtitles | أتعرفين ماذا، أنا لدي العديد من الأصدقاء وكذلُكَ أنتِ |
| - Aileleri bundan yararlanmış bir çok arkadaşım var. | Open Subtitles | لدي العديد من الأصدقاء اللاتي أبويهم قد أستفادوا من ذلك |
| Evet, burada çok arkadaşım var. | Open Subtitles | نعم لدي العديد من الأصدقاء هنا |
| Evet, burada çok arkadaşım var. | Open Subtitles | نعم لدي العديد من الأصدقاء هنا |
| Benim de çok arkadaşım olmadığı için çıkarcı ve arkadan bıçaklayan kişiler işime yarayabilir. | Open Subtitles | وبما أنه ليس لدي أصدقاء كثر أعتقد بأني استطيع التراجع عن كل كذبة وتلاعب كان |
| Küçükken çok arkadaşım yoktu. | Open Subtitles | أتعرفين، لم يكن لديّ أصدقاء كثيرون وأنا صغيرة |
| Casablanca'da çok arkadaşım var, ama beni sen küçümsediğin için güvenebileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | لي أصدقاء كثيرون هنا. ولكنلأنكتحتقرني... فأنت الوحيد الذي أثق به ... |
| çok arkadaşım yok. | Open Subtitles | ليس لدي الكثير من الصديقات. |