"çok daha fazlasını" - Traduction Turc en Arabe

    • أكثر مما
        
    • أكثر بكثير
        
    • أكثر من ذلك بكثير
        
    • أكثر من مجرد
        
    • اكثر مما
        
    • بأكثر من
        
    • اكثر بكثير
        
    • بأكثر مما
        
    • يتجاوز الكثير
        
    • ما هو أكثر من
        
    • ماهو أكثر من
        
    • الكثير أكثر
        
    • بما يجاوز
        
    • خسرت أكثر من
        
    Amam tabii sen bir dahisin. Benden çok daha fazlasını biliyorsun. Open Subtitles و لكن بالطبع ، أنت عبقرى أنت تعرف أكثر مما اعرفه
    Sen bende, benim kendimde gördüğünden çok daha fazlasını gördün. Open Subtitles أنكِ رأيت المزيد فيّ أكثر مما رأيت يوماً في نفسي
    Ona borçluydum... ona geri verdiğim herşeyin çok daha fazlasını. Open Subtitles أدين لها أكثر بكثير مِنْ ما يمكننى إرجاعه لها أبداً
    Herkes eğitim verebilir fakat sen fazlasını yapabilirsin çok daha fazlasını. Open Subtitles يمكن لأي شخص يعلم ولكن يمكنك أن تفعل أكثر أكثر من ذلك بكثير.
    İşyeri karım olmaktan çok daha fazlasını istiyorsun, tamam mı? Open Subtitles أنتِ تريدين أن تكونين أكثر من مجرد زوجة عمل، حسناً؟
    Bu tesis, sizin yapabileceklerinizden çok daha fazlasını gerçekleştirebilir. Open Subtitles هذه الغرفه ذات اهميه قصوى لنا اكثر مما تتصور
    Bir insanın hakkı olandan çok daha fazlasını bildiğin için tutuklusun. Open Subtitles أنت رهن الاعتقال لمعرفتك أكثر مما يحق لأي شخص أن يعرف.
    Sonuç olarak, her zaman, iletişim kurabileceğimden çok daha fazlasını anladım. TED كل هذا لأقول، أنني كنت أفهم أكثر مما كنت قادرة على التواصل.
    Avukatlar ilk kurgularına, mahkemenin buna ayırdığı değerli zamandan çok daha fazlasını ayırmaya meyilli oluyorlar. Open Subtitles المرافعات الأولى للمحامين تميل لأن تكون أكثر سخاءاً فى وقت المحكمة . أكثر مما تستدعيه الضرورة
    Seni çok daha fazlasını istemen için programladım. Open Subtitles لقد قمت ببرمجتك لأجعلك تريد أكثر مما لديك
    Ama dük Zidler'ın sandığından çok daha fazlasını istiyordu. Open Subtitles بالنسبة للدوق زيدلير حصل على أكثر مما كان يتوقع
    İçtiğin fotokopi toner sıvısı yüzde 90 oranında oldukça zehirli metil alkol içeriyor ve kendini öldürmeye yetecek miktardan çok daha fazlasını içtin. Open Subtitles سائل آلة التصوير الذي شربت يحتوي حوالي 90 بالمئة ميثانول و هو سام جداً و شربت أكثر مما يكفي لقتلك
    Bunu itiraf etmemesinin tek nedeni söylediğinden çok daha fazlasını biliyor olması. Open Subtitles والسب الوحيد أنها لن تقول ذلك أنها تعرف أكثر بكثير مما تقول
    Ama birkaç kişiyi işinden ederek çok daha fazlasını kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles لكنّي آمل بتسريح عدد قليل أن أنقذ وظائف أناس أكثر بكثير.
    Bu fotoğraflar tek bir anın ya da belirli bir yolculuğun belgelendirilmesinden çok daha fazlasını ifade ediyor. TED إن الصور أكثر بكثير من كونها تخلد لحظة ما أو رحلة ما
    Etraflarına çizdikleri daire çok çok daha fazlasını içerir. Open Subtitles هم يَجِبُ أَنْ يَسْحبوا حول أنفسهم دائرة التي تُرفقُ الكثيرَ، أكثر من ذلك بكثير.
    Eğer yaşamak istiyorsan bundan çok daha fazlasını söylemen gerekecek. Open Subtitles ادا كنت تريد أن تعيش عليك ان تقول لي أكثر من ذلك بكثير
    Bana bu çocuktan çok daha fazlasını vaad ettin zaten. Open Subtitles لقد عرضت بالفعل لي أكثر من مجرد هذا طفل واحد.
    Diyordum ki, dünyada pek çok insan var... benden çok daha fazlasını yapmış olan, ve... onlar da burada olup... madalya almalıydılar. Open Subtitles أريد ان اقول ان هناك أناس كثيرينفى العالم فعلو اكثر مما فعلت كانوا لابد ان يكونوا هنا
    Fakat doğanın bu gücü bizi dünyaya geri döndürmekten... çok daha fazlasını yapmaktadır. Open Subtitles لكن هذه القوة من الطبيعة تقوم بأكثر من مجرد جعلنا نعود إلى الأرض.
    Ama, o çok para kazanıyor, senin kazandığından çok daha fazlasını. Open Subtitles ولكن هو يجني مال اكثر منك اكثر اكثر بكثير منك
    Bak, sana zaten bilmen gerekenden çok daha fazlasını söyledim. Open Subtitles اسمعي ، لقد أخبرتك بأكثر مما يجب أن تعرفي
    Sana çok daha fazlasını borçluyum. Open Subtitles الدين الذي لدي يتجاوز الكثير
    O adam yıllarca bir şişe viskiden çok daha fazlasını sildi süpürdü. Open Subtitles سرق ذلك الرجل ما هو أكثر من قنينة ويسكي على مدار السنين
    Harici bellekleri ve otopsi raporlarını getirmekten çok daha fazlasını yapabilirim. Open Subtitles يمكنني فعل ماهو أكثر من مٌجرد تمرير إبهامي عبر تقارير التشريح لا أفهم
    Ona selamımdan çok daha fazlasını göndermeye hazırım. Open Subtitles أنا مستعد لترسل له الكثير أكثر من مجرد تحياتي.
    Bu suyun gücü, ömrümden çok daha fazlasını yaşamamı sağladı. Open Subtitles قدرات هذه المياه سمحت لي أن أعمّر بما يجاوز عمري مليًّا.
    Çünkü özgürlüğümden çok daha fazlasını çok çok daha önemli bir şeyi kaybettim... Open Subtitles لأنني خسرت أكثر من حريتي خسرت شيئاً اكثر أهمية من ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus