"çok güzel bir" - Traduction Turc en Arabe

• جميلة جداً
• جميلة جدا
• جميلاً
• جميل جدا
• فائقة الجمال
• آية في
• جميل جداً
• في غاية الجمال
• رائع للغاية
• جيد للغاية
• لطيفة جداً
• لطيفة جدا
• صغير وجميل
• جسد جميل
• جميل للغاية

Acemi şansım sayesinde çok güzel bir kır faresi buldum.
حسناً، بواسطة حظٍ تامّ، وجدتُ مُصادفة زبابيّات شجر جميلة جداً.

Evet Rachel ama bundan çok güzel bir şey çıkarmayı da başardın.
حسنا، نعم، راشيل، ولكن كنت حصلت على شيء جميلة جدا للخروج منه.

İsviçre çok güzel bir yer olmalı, sizce de öyle değil mi?
يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟

İyi şeylerden bahsetmek gerekirse Hawaii'nin çok güzel bir yer olduğunu söyleyebilirim.
لا تقلقى على المكان هنا جميل جدا اشجار النخيل و الشواطى البيضاء

Leydi Anne çok güzel bir kadın. Onu gören herkes aşık olur.
إنها سيدة فائقة الجمال ومن واجب كل رجل أن يحبها

Evet, bir de çok güzel bir kızın numarasını aldım sana.
أجل، وجلبت لك رقم هاتف فتاة آية في الحسن.

Acemi sansim sayesinde çok güzel bir kir faresi buldum.
حسناً، بواسطة حظٍ تامّ، وجدتُ مُصادفة زبابيّات شجر جميلة جداً.

Aslında Kamboçya'nın çok güzel bir alanı, pirincin büyüdüğü bölge.
في الواقع أنها منطقة جميلة جداً في كمبوديا، حيث يُزرع الأرز.

çok güzel bir akşamdı ve oldukça keyif aldım.
لقد كانت أمسية جميلة جداً و قد استمتعت بها

Afrika'da, Kenya'da çok güzel bir çiçek var.
في أفريقيا، في كينيا، هناك زهرة جميلة جدا

çok güzel bir hanım efendim.
انها سيدة جميلة جدا.. اليس كذلك سيدى؟ نعم

Bir gün çok güzel bir kızla tanışmış.
الذي التقى ميكى الرائعة التى كانت، أوه، جميلة جدا.

Alışveriş merkezine gittik... Alper çok güzel bir takım aldık annene.
ذهبنا الى مركز التسوق واشترينا يا ألبر طقماً جميلاً جداً لوالدتك

Bu sadece çok güzel bir yan proje oldu.
بل كانَ شيئاً جميلاً نتجَ بسبب المشروع.

Bu desenden, biz zaten parçacık fiziğinin küçük boyutlarını biliyoruz. Evrenin işleyişi bu küçük parçacıklarla çok güzel bir şekle bürünmüştür.
من هذا النمط، نعرف فيزياء جسيمات.. المتناهية الصغر. كيفية يعمل الكون.. في هذه المقايسس المتناهية الصغر جميل جدا حقا.

Senin için iyi olur. Tuscon'un çok güzel bir yer olduğunu duydum.
سيكون هذا جيد لك, سمعت أن توسون مكان جميل جدا

Twin Peaks de bu açıdan çok güzel bir yer.
وللعلم، بلدتكم "توين بيكس" فائقة الجمال.

Benim hatun Olive'i görmek için sabırsızlanıyorum. çok güzel bir kız.
أتوق لرؤية فتاتي (أوليف)، إنّها آية في الحسن.

Beraberce sinemaya gitmek isteyeceğim, kusursuz vücutlu, çok güzel bir erkek.
,رجل جميل جداً مع جسم ممتاز .الذي أريد آخذه إلى الأفلام

Bayan Celia Kirby. Bu çok güzel bir kadın için çok güzel bir isim.
إنه اسم في غاية الجمال لامرأة في غاية الجمال

Onun yanında durmanızın çok güzel bir davranış olduğunu düşünüyorum.
أظن أن تصرفك رائع للغاية بوقوفك بجانبه شكراً لك.

- Bu çok güzel bir his değil mi?
ألا تشعرين بشعور أفضل؟ انه يشعرني بشعور جيد للغاية

İyi bari. Sana çok güzel bir hediye getirdim.
الشكر للرّب ، لقد أحضرت لكِ هدية لطيفة جداً

Mutfakta tavuk hazır, bu çok güzel bir jest. Burası çok ilginç bir alan olmalı.
الدجاج جاهز فى المطبخ هذه منطقة لطيفة جدا

çok güzel bir silahtır.
انظر، مسدس صغير وجميل.

-Ah, çok güzel bir cildin var bebeğim, he ?
انتِ عندكِ جسد جميل عزيزتي ، ها ؟

yaptığı çok güzel bir bilgisayar görüşü çalışmasıdır.
وريك زيليسكي في معهد أبحاث ميكروسوفت وهو تعاون جميل للغاية