| Çok fazla ihtisas yapmamış, ya da yapacak çok işi varmış. | Open Subtitles | ليس له خبرة طويلة فى مجاله , وليس له عمل كثير, |
| - O Madrid'te kaldı, çok işi var. | Open Subtitles | كيف حال باكو؟ بخير. لقد بقي في مدريد.لديه عمل كثير |
| Teşekkürler. - Tatlım, çok işi var. - Hayır gitme lütfen. | Open Subtitles | حبيبتى لديها عمل كثير لا لا تذهبى |
| 6 kere mi? peki ya eğer çok işi olduysa? | Open Subtitles | ست مرات ، وماذا لو كانت مشغولة جدا ؟ |
| "çok işi olmak" cümlesi bir garsonun sözlüğünde bulunmamalı. | Open Subtitles | كلمة " مشغولة جدا " لايجب أن تكون في قاموس السقاة |
| Çünkü o bir prenses ve çok ama çok işi var. | Open Subtitles | لأنها اميرة و انها مشغولة جدا جدا |
| Neden? Bilmiyorum. çok işi vardı. | Open Subtitles | لااعرف كان هناك عمل كثير |
| Bölüyorum ama Daisy'nin daha yapacak çok işi var. | Open Subtitles | أكره أن أنهي الأمر، لدى (ديزي) عمل كثير |
| çok işi varmış. | Open Subtitles | إنها مشغولة جدا |
| Çok ama çok işi varmış. | Open Subtitles | ! إنها مشغولة جدا |