Bizimle çok uzun bir süre kalabilirsin, Bay Crewe. | Open Subtitles | الآن، يمكن أن تبقى لفترة طويلة جداً معنا |
Sense, çok uzun bir süre hapse gireceksin. | Open Subtitles | ما ستفعله أنت هو دخول السجن لفترة طويلة جداً. |
Burada çok uzun bir süre kalmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أَتوقّعُ لِكي أكُونَ هنا لوقت طويل جداً. |
Eve gideceğim ve çok, çok, çok uzun bir süre gargara yapacağım. | Open Subtitles | علي الذهاب إلى المنزل و أغرغر لوقت طويل جداً |
Bir numaralı kapı; çok uzun bir süre hapise girersiniz. | Open Subtitles | خيار رقم واحد , أنت تذهب إلى السجن لفترة طويلة جدا |
Bir numaralı kapı; çok uzun bir süre hapise girersiniz. | Open Subtitles | الباب رقم واحد، تذهب إلى السجن لمدة طويلة جداً. |
24 saat çok uzun bir süre. 24 saat içinde bir çok şey yaşanabilir. | Open Subtitles | 24ساعة هو وقت طويل قد يحدث أي شيء خلال 24 ساعة |
Finansal usulsüzlükleri için yargılanacak ve çok uzun bir süre hapse girecek. | Open Subtitles | سوف يُحاكم على إنتهاكاته الماليّة، وسيدخل السجن لفترة طويلة جداً. |
Eğer bunu ihlal edersen çok uzun bir süre hapiste kalırsın. | Open Subtitles | إن أنتهكتي ذلك، ستذهبين الى السجن لفترة طويلة جداً |
çok uzun bir süre bir yere gitmeyi planlamıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا... أنا لا أخطط للذهاب إلى أي مكان لفترة طويلة جداً |
Beğendiğine sevindim. çok uzun bir süre buralarda olacaksın. | Open Subtitles | يُسعدني، أنها أعجبتك، ستكون هنا لوقت طويل جداً |
Sonra çok uzun bir süre kasabaya geri dönemeyeceğini söyledi ve sonra içimde bir şeyler oldu ve ben de yapamadım. | Open Subtitles | ولكن من ثم أخبرني بأنه لن يكون في القرية لفترة طويلة من الزمن لوقت طويل جداً وعندها شيء بداخلي أنعكس و لم استطيع |
Baban çok uzun bir süre ortalıkta görünmeyecek. | Open Subtitles | لذا والدكِ سيذهب بعيداً لوقت طويل جداً |
Muhtemelen uzun, çok uzun bir süre için. Ho, ho, ho! biz hediye açabilirim? | Open Subtitles | لفترة طويلة جدا على الارجح هل يمكننا فتح الهدايا؟ |
Bağımsızlık Bildirgesini geri almamıza yardım edersiniz ve yine çok uzun bir süre hapse girersiniz ama içerde daha rahat edersiniz. | Open Subtitles | خيار رقم إثنان , نحن نذهب لإسترداد إعلان الإستقلال أنت تساعدنا لإيجاده , وأنت لا تزال ستذهب إلى السجن لفترة طويلة جدا لكن ستشعر أفضل في الداخل |
Senin tam olarak kim bilmiyor olabilir, için çok uzun bir süre ama Triad isteyen oldu bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أناربما لا أعرف بالضبط من أنتي... لكن أنا أعرف أن لديك شيء كان يريده الثالوث لفترة طويلة جدا. |
Bu, onun çok uzun bir süre devamlı olarak yanması için ideal büyüklüktür ve 8 milyar yıl bir sonraki adımı atmaya müsaade edecek kadar uzun bir süredir. | Open Subtitles | الحجم المناسب تماماً ليبقيها مشتعلة لمدة طويلة جداً ثمانيه مليارات سنه طويل بما فيه الكفاية للسماح للتطور التالى بأن يحدث |
Ben bir şekerleme aldıktan sonra 72 saat için uyku eksikliği çok uzun bir süre olduğunu düşünüyorum | Open Subtitles | أعتقد أن عدم النوم لمدة 72 ساعة بعد أخذ قيلولة هو وقت طويل جداً |
çok uzun bir süre. | Open Subtitles | هذا وقت طويل للغاية. |
20 yıl çok uzun bir süre, çok üzücü bir geçmiş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | عشرون عاماً مدة طويلة جداً لا يبدو أنكِ اجهدتى نفسك |
Ailenden çok uzun bir süre uzakta kalacaksın. | Open Subtitles | هذه مدة طويلة لتبقاها بعيداً عن أسرتك |
Sekiz hafta çok uzun bir süre. | Open Subtitles | 8 أسابيع إنها مدة طويلة يا هالى |
Ben çok uzun bir süre kendimde değildim. | Open Subtitles | أنا؟ ضللت سبيل الإنسانيّة من زمن بعيد. |