| Kendini yeniden yarattı ve bu tür yolculuklar El-Kaide, IŞİD ya da diğer uluslararası silahlı gruplara giren gençler arasında gerçekleşen çok yaygın bir deneyim. | TED | وأعاد تشكيل نفسه، هذا النوع من المسيرات الشخصيّة شائعٌ جداً للشباب نساءً ورجالاً الذين أصبحوا مشاركين في تنظيم القاعدة أو تنظيم الدولة الإسلامية أو الجماعات المسلحة العالميّة الأُخرى. |
| Teğmen, "Mahmoud" Afganistan'da çok yaygın bir isimdir. | Open Subtitles | أيها الملازم.. هذا الاسم شائع جدا في أفغانستان |
| çok yaygın bir durum. Kulağa geldiği kadar kötü değil. | Open Subtitles | هذا شائع جدا , الأمر ليس سىء كما يبدو |
| Bu tedavi sürecinde çok yaygın bir tepkidir. | Open Subtitles | هذا رد فعل شائع جداً في العملية العلاجية |
| çok yaygın bir isim. | Open Subtitles | إنه إسم شائع جداً |
| Farklı biri o. çok yaygın bir isimdir. | Open Subtitles | لذا كان عليك مواساتة بدلاً من الذهاب الى العشاء معى انا و والداى ؟ هذا شخص اخر انة اسم شائع للغاية |
| Gurur çok yaygın bir yanılgı, aslında. | Open Subtitles | الكبرياء سبب شائع للغاية للسقوط بحسب رأيي |
| Şu anda yeni bir teknoloji ortaya çıktığında öncelikli pozisyonumuz, ihtiyatlılık ilkesinden bahsetmemiz. Bu Avrupa'da çok yaygın bir durum. Temel olarak "Hiçbir şey yapma." | TED | حاليا الموقف الإفتراضي حول حين تظهر تكنولوجيا جديدة، هو أننا الناس نتكلم حول المبدئ الوقائي. والذي هو شائع جدا في أوروبا. والذي يقول، أساسا، "لا تقوموا بأي شيء." |
| - çok yaygın bir tepki, değil mi bayanlar? - Evet. | Open Subtitles | أمر شائع جدا ، اليس كذلك؟ |
| Erkekler arasında çok yaygın bir şeydir. | Open Subtitles | -إنه في الواقع أمر شائع جداً بين الرجال |
| - çok yaygın bir şekildir. | Open Subtitles | -إنه شكل شائع جداً |
| Ancak Sanchez çok yaygın bir isim. | Open Subtitles | ولكن (سانشز) اسم شائع جداً |
| Monica Moore çok yaygın bir isim. | Open Subtitles | مونيكا مور هو إسم شائع للغاية |
| - Malone çok yaygın bir soy isim. | Open Subtitles | -إنه اسم شائع للغاية |