| Ve bu durumda, insansız hava uçağının hasarını derinden inceleyerek, bu silahı kimin gönderdiğini söylemek çok zor olacak. | TED | وفي تلك الحالة، غربلة للحطام كهجوم طائرة بدون طيار انتحاري، سيكون من الصعب جداً القول من أرسل تلك الطائرات. |
| Şimdi yardım etmezsen daha sonra yardım etmesi çok zor olacak. | Open Subtitles | إن لم تساعديها الآن، سيكون من الصعب أكثر أن تساعديها لاحقاً |
| O mücevherlerde kan var. Satılmaları çok zor olacak. | Open Subtitles | ثمة دماء على هذه المجوهرات، سيكون من الصعب بيعها |
| Neyin peşinde olduğumuzu biliyorlarsa, aklını emmek çok zor olacak. | Open Subtitles | إنّ استنزاف ما بعقله سيكون صعباً إن عرَفتا ما نريده |
| Kumarhanedeki yüzlerce kameranın onu kaydettiği düşünülürse, bu çok zor olacak. | Open Subtitles | هذا الاعتبار سيكون صعب توجد مائة كاميرابالكازينو |
| Liderleri yakalaması çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب عليه اللّحاق بالمتسابقين. |
| Çok uzun zamandır oynuyor dizide. Onu oynamak çok zor olacak. | Open Subtitles | كما أنها تشارك في البرنامج منذ الأزل سيكون من الصعب ملء مكانها |
| Buraya bizi kurtarmak için gelmediklerini ona anlatmak çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب إقناعه بالتفكير بأنّهم لن يأتوا لإنقاذنا |
| Jürinin medyadan etkilenmemesi çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب على المحلفين أن يتجنبوا تأثير الأعلام والصحافة |
| Hayatımızın en güzel dört yılı olan lise yıllarına dönüp bakmamak çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب ألا نقول عن تلك السنوات أنها أفضل 4 سنوات في حياتنا |
| Hiçbir yerde kayıtları olmadığından bulmak çok zor olacak. | Open Subtitles | لو كانوا غير مسجلين على الشبكة، سيكون من الصعب جداً إيجادهم. |
| Mühür bozulmuş, bunu delil olarak kabul ettirmek çok zor olacak. | Open Subtitles | الختم بمكانه ولكن أنت سيكون صعباً عليك بأن تسجلها إلى الأدله |
| İnip kendimizi tanıtma fırsatını bulmayı çok isteriz, ancak gemimizi yok ederseniz, bu...çok zor olacak. | Open Subtitles | نود بشدة النزول على كوكبكم وتقديم أنفسنا ولكن إذا دمرتم السفينة هذا سيكون صعباً للغاية |
| Bozulmamış bir DNA örneği bulmak çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون صعباً للغاية إيجاد عينة من الجين الوراثي سليمة |
| Ki damat payetli kuşak giymek için ısrar ediyorken bu çok zor olacak. | Open Subtitles | الذي سيكون صعب عندما يصر العريس على إرتداء حزام مطرز |
| Bu, Maxim için çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون الوضع صعباً على "ماكسيم" المسكين |
| Evet, uzaklara gideceğin için çok zor olacak çünkü seni her zaman göremeyeceğim. | Open Subtitles | حسنا، أجل، سيكون صعبًا لأنك ستكون بعيدًا، لذا لن أستطيع رؤيتك طوال الوقت. |
| - çok zor olacak. - Bazen zorlukların önüne geçilemez. | Open Subtitles | سيكون مؤلما لا نستطيع دائما تجنب الاشياء المؤلمة |
| Parmakların kalıcı olarak kıvrılınca dolaşmak çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون أمراً صعباً لكي تتقدم عندما أظافرك تقصص بشكل دائم |
| Bunları anlayabilmeniz çok zor olacak. | Open Subtitles | وسيكون من الصعب عليكم ان تتفهموها |
| Jennifer'ı bulmaya çalışırken bunu yapmak çok zor olacak ama sorun değil. | Open Subtitles | وهذا سيصبح مستحيلاَ بينما أنا أحاول العثور على جنيفر، ولكن هذا شيء طيب. |
| Bence bizi bir takım olarak reddetmek onun için çok zor olacak. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيجد أن مزيج من كلانا كفريق يصعب مقاومته |
| çok zor olacak ama. | Open Subtitles | هذا سيكون صعبا جدا |
| Bu kadar iyiyse, onu durdurmak çok zor olacak. | Open Subtitles | اذا كان بهذه القدرة فسيكون من الصعب منعه |
| Tam korunmuş böyle bir ceset de, özellikle de bunu yapmayı kastediyorsan çok zor olacak. | Open Subtitles | و الأشياء التي حافظت على جثته جعلت هذا الأمر صعبا |