Küçük blenderini satıyorsun, patenlerini satıyorsun... ve içinde ayak olmayan bu çorapları. | Open Subtitles | . الجوارب التي لا تحتوي على مكان للأقدام |
Baba, göremiyorsan, doğru renkte çorapları nasıl seçebiliyorsun? | Open Subtitles | أبي ، إذا لم تكن تستطيع الرؤية كيف تختار ألوان الجوارب الصحيحة ؟ |
Bunları aldığım adam aç karna çorapları giymemen gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | الرجل الذي احضرتها من لديه قال ان لا تلبس الجوارب على معدة فارغة |
çorapları iade alıyorlar ve paramı geri veriyorlar ya da istediğim renkteki çorapla değişim yapabiliyorum. | TED | إنّهم يستعيدونها مجدّدا و يعيدون لي أموالي أو يعطونني أيّ جوارب أخرى أختارها. |
Kadınların çorapları, külotları, sutyenleri sizde değil mi? | Open Subtitles | هل لديك جوارب السيدات ، سراويلهم الداخلية حمالات الصدر ؟ |
Ben bazı siyah erkek ve kadın çorapları bulmuştum. | Open Subtitles | لقد عبرأت بعض الجوارب السوداء القصيرة والطويلة |
Bu arada ben de siyaha dönen şu çorapları geri veririm, gerçi tam siyah değil lacivertler ama. | Open Subtitles | بينما أعيد بعض الجوارب التي بدت سوداء ولكن لونها في الواقع أزرق داكن جداً |
Böylece bana aldığın çorapları giyebilirim. | Open Subtitles | حتى استطيع لبس الجوارب التي أهديتني إياها |
Eşcinsel olma durumunu da düşünerek şu çorapları pantolonunun altına koy. | Open Subtitles | ضع هذي الجوارب تحت ملابسك الداخلية في حال انه منحرف |
- çorapları biçip... - ...kestaneleri asıp, ağacı kızartmadın mı? | Open Subtitles | أتعنى انك لم تعلق الجوارب أو تحضر القسطل أو تزين شجرة عيد الميلاد؟ |
O çorapları assan da hediyeni alamayacaksın. | Open Subtitles | حتى لو علقت تلك الجوارب لن تكون قادرة على الحصول على الهدايا |
Çorba yaptık , Dua ettik ve çorapları geri dönüştürdük. | Open Subtitles | قمتُ بإعداد الحساء, قمنا بالصلاة وأعدنا تدوير الجوارب. |
Pembe çorapları sever misin, orospu çocuğu? | Open Subtitles | هل تحب الجوارب الوردية اللون, يا ابن الكلبة؟ |
Sadece mutsuz olduğunda çorapları katlarsın. | Open Subtitles | أنتِ تطوين الجوارب عندما تكونين مستاءة فقط |
Diz boyu çorapları sana her gün giydirdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن أصدق أنهم سيجعلونك ترتدين جوارب الركبة الطويلة هذه كل يوم |
Altın yüzüğü, beyaz ayakkabıları ve marka çorapları var. | Open Subtitles | لديه خاتم ذهبي , أحذية بيضاء , مجموعة جوارب |
Birbirlerine çok arkadaşça davranıyorlar. Oska çorapları giyiniyor. | Open Subtitles | ، أنا لا أعرف إذا كان هذا الامر بداعي الإحترام ولكنه يرتدي جوارب آوسكا أيضاً |
Komşular gerçekten bizden nefret edecek. Bakın Noel çorapları. Oh. | Open Subtitles | انظروا جوارب يجب ان نعلق واحدة لمايك ايضا |
! Yani ben şimdi bu pofuduk beyaz örgü bluz, uçuşan etek ve dantel soket çorapları giymek zorunda mıyım? ! | Open Subtitles | هل يجب أن أخرج وأنا أرتدي قميص أبيض رقيق و تنوره منسدله و جوارب مزركشه ؟ |
Onunkiler mutlaka temiz, dikkatlice katlanmış ve renklerine göre çekmecelerine yerleştirilmiş olmalıdır aynı aptal çorapları gibi. | Open Subtitles | فملابسه يجب أن تكون مطوية بإحكام وإتقان وتوضع في أدراج مرتبة الألوان مثل جواربه الغبية |
Ayrıca çorapları da yerleştirmiş olabilirsin. | Open Subtitles | ... ويمكنك أيضاّ وضع الجورب بنفس الوقت ... |
Ama çorapları unuttun. | Open Subtitles | لَكنَّك نَسيتَ الجواربَ. |
O çorapları tekrar geri almak istemezsin. | Open Subtitles | أنت لَنْ تُريدَ إستعادة تلك الجواربِ. |