Bir haftasonu öğleden sonrayı değerlendirmenin kesinlikle harika bir yolu, | TED | إنها طريقة ممتازة تماما لقضاء فترة بعد الظهر في نهاية أسبوع، |
Bugün öğleden sonrayı kastettim. Neden geldin? | Open Subtitles | ، لا، أنا أعني بعد الظهر في المطعم لماذا أتيت؟ |
İnanmıyorum. Cuma öğleden sonrayı hatırla. | Open Subtitles | اكاد لااصدق الجمعه ، بعد الظهر ، هل تذكرتي ؟ |
Onunla Doğu Cape'de bir hastanede tanıştık ve koca bir öğleden sonrayı beraber geçirdik - etkileyici bir çocuk. | TED | وكنت قد قابلتها في مستشفى في مدينة كيب الغربية وقضيت كل فترة بعد الظهيرة معها .. انها فتاة رائعة |
Osborne, bütün öğleden sonrayı bir barda geçirmiş. | Open Subtitles | قضى أوزبورن كامل بعد ظهر اليوم في حانة |
Git de ona,bütün bir öğleden sonrayı beraber geçireceğimizi söyle. -Bugün mü? | Open Subtitles | إذهب وأخبرها بأننا سنقضي طوال فترة الظهيرة مع بعض |
Ama bu öğleden sonrayı geçirmenin güzel ve eski-tarz bir şekli gibi geldi. | Open Subtitles | لكنني أظنها طريقة جميلة و عتيقة الطراز لقضاء فترة ظهيرة |
Arada bir onları parka götürüp öğleden sonrayı orada geçirebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع اصطحابهم إلى المتنزه بعد الظهر بين الفينة والاخرى |
Öncü takım tüm öğleden sonrayı tartışma yaparak geçirdi. | Open Subtitles | قضى فريق القياده بعد الظهر وقتا يتناقشون فيه |
Bütün öğleden sonrayı celp yollayarak ve bilirkişilerin çapraz sorgulama çekişmeleriyle geçiririz. | Open Subtitles | وسوف نقضي فترة ما بعد الظهر في الاستدعاء واستجواب خبراء المبارزة |
Bugün öğleden sonrayı unutma sakın, beyzbol oyunu var. | Open Subtitles | حسنًا ، لكن لا تنسي بعد الظهر ، لدينا مباراة فيالكرةاللينة، ليستعد الشجعان |
Tüm öğleden sonrayı birlikte geçirmemize izin vermesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجىء أنَّه سمحَ لي بالبقاء معكِ طوال فترة ما بعد الظهر. |
...öğleden sonrayı Macy's'de geçirmenin iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | فأننى سأمضى بعد الظهر فى متجر .. Macy's. |
Birlikte tüm bir öğleden sonrayı geçirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا قضاء فترة بعد الظهر معاً |
Yani gerçekleri ya şimdi söylemeye başlarsın ya da tüm öğleden sonrayı nezarette, bağımlı olduğu "meth" i bırakma aşamasında olduğundan öfkeli hâlde olan bağımlıyı eğlendirmeye çalışarak geçirdikten sonra. | Open Subtitles | أو بعد قضاء فترة ما بعد الظهيرة بزنزانة، تُسلّي مُدمن مُخدّرات بمرحلة عنيفة من توقفه. |
Bir anlığına da olsa, bir öğleden sonrayı birbirimizden kopmuyormuş gibi davranarak geçirmek istemiştim. | Open Subtitles | أردت تمضية ما بعد الظهيرة نتظاهر للحظة وكأننا لا نبتعد عن بعضنا. |
Monroe'yla Rosalee'nin düğününden önceki "Juliette"le geçirdiğin o öğleden sonrayı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكر فترة بعد الظهيرة تلك الجامحة مع جولييت قبل زفاف مونرو و روزالي ؟ |
öğleden sonrayı resim yapmaya ayırsan? | Open Subtitles | لم لا تجرب بعض الرسم بعد ظهر اليوم ؟ |
Sen Los Angeles'ta kalırken bahse girerim bütün öğleden sonrayı Soho House'da Robbie Williams ile televizyonda futbol seyrederek geçirmişsindir. | Open Subtitles | تعلمون، عندما كنت في لوس انجليس، أراهن أنك في سوهو هاوس على بعد ظهر اليوم السبت، مشاهدة كرة القدم على التلفزيون مع روبي ويليامز. |
Bırakalım da bu öğleden sonrayı biralarını boğazlarına ve pantolonlarına salyaları da Fransız kartlarına akıtmakla geçirsinler. | Open Subtitles | دعهم بعيدين بينما فترة الظهيرة تسكب البيرة والأحشاء والثياب فيما تقطر على بطاقة معايدة فرنسية |
öğleden sonrayı Viyana'da, babası ile beraber geçirdi. Bu saatlerde gelmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | لقد قضى فترة الظهيرة في فيينا مع والده. |
Bütün bir öğleden sonrayı mı? | Open Subtitles | لبعد ظهيرة كاملة ؟ |