Ancak, altın madalyonu en iyi öğrencime vereceğim. | Open Subtitles | ولكن، سأمنح الميدالية الذهبية لأفضل طلابي. |
Hayır, hiçbir öğrencime bundan bahsetmedim. | Open Subtitles | لا، أنا لم أذكر هذا لأي من طلابي |
Evet, bu Severin Hacker. Mezun olan öğrencime bir soru yönelttim. | TED | حسناً, هذا هو سيفرين هاكر. طرحت السؤال على طالبي المتخرج |
Eğer ona bir düşmanmış gibi yaklaşsaydım, durdurabilirdim fakat şirin öğrencime asla ciddi bir yaraya neden olacak şekilde vurmam. | Open Subtitles | إذا حاربته باعتياد، نعم لكن لاأستطيع أن أجرح طالبي المحبوب بجدية |
Benim gözde öğrencime rastladık ve sen ona sanki bir çeşit bulaşıcılığı varmış gibi davrandın. | Open Subtitles | ذهبنا إلى طالبي المفضل و انت تصرفت و كأن به شيء معدي |