Ve yaklaşık yedi yıl önce, Avustralya'dan bir araştırma öğrencimiz vardı. | TED | و منذ حوالي 7 سنوات، كان لدينا طالب أبحاث من أستراليا. |
Sahaya giden, uygulama yapan ve işleri ilerleten yılda 30 öğrencimiz oluyor. | TED | لدينا 30 طالب في السنة يذهبون للحقول ويحاولون تطوير هذا ودفعه الى الأمام. |
185 yıldır, hiç bir kız öğrencimiz olmamıştı. | Open Subtitles | حسناً، طوال 185 سنة لم يكن بيننا طالبة أنثى. |
Zeki öğrencimiz de gelmiş. | Open Subtitles | حسناً،إذا لم يكن هذا طالبنا الصغير الفخور |
Bu dersi tamamladıktan sonra, öğrencimiz bize aslında müşterinin ne istediğini anlamayanın aslında kendisinin olduğunun farkına vardığını söyledi. | TED | بعد إكمال الدورة، فإن هذا الطالب قام بإرسال رأيه إلينا فقد استوعب حينها أنّه هو من لم يفهم ما الذي طلبه الزبون. |
İşte bakın! Tipik öğrencimiz Lisa Simpson. | Open Subtitles | انظر، انها الطالبة المثالية ليزا سيمبسون |
Kötü şöhrete sahip pek çok öğrencimiz oldu ama katil olan bir tek o var. | Open Subtitles | كان لدينا العديد من الطلبة الذين اكتسبوا سوء السمعة، لكنه كان مجرمنا الوحيد |
Geçen gece, bir öğrencimiz gece kulübünde karışıklığa neden olmuş. | Open Subtitles | ليلة أمس، طالب لنا تسبب في مشاكل بنادي ليلي. |
Bildiğiniz üzere, bu sene üçüncü sınıfların partisinden sonra Bir öğrencimiz alkollü araba kullandığı için tutuklandı, | Open Subtitles | كما تعلمون، فقد أدت حفلة ما بعد التخرج للطلبة المبتدئين أدت إلى اعتقال طالب بتهمة السياقة تحت تأثير الشراب |
Okulu bir gün bile kaçırmamış bir öğrencimiz var. | Open Subtitles | هنالك طالب واحد الذي لم يتغيب عن المدرسة أبداً |
Eric, duyduğun gibi, okulumuzda bir öğrencimiz sınıfında bir kaza geçirdi. | Open Subtitles | اريك ، كما سمعت طالب هما في ساوث بارك الابتدائيه حصلت له حادثه في الغرفه الصفيه |
Yani, fazlaca yasadışı işlere karışmış bir öğretmen ve öğrencimiz var. | Open Subtitles | أذن .. لدينا استاذ و طالب متورط في مخطط على درجة عالية من عدم المشروعية |
Hayır, ama burası mezun bir öğrencimiz... tarafından akşam 9'da kilitlenir. | Open Subtitles | لكن يتم أغلاق التربة بالـثانية عشر بواسطة طالب دراسات عُليا وهو موثوق به للغاية |
Beyler, artık ordumuzda bir kız öğrencimiz var bu yüzden birkaç değişiklik yapmak zorundayız. | Open Subtitles | سادتي، لدينا الآن طالبة بين رتبنا. لذا علينا اجراء بعض التغييرات. |
Onur öğrencimiz, SherryJudd olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | قالوا انها تلك البنت طالبة الشرف ، شيري جود |
Pekâlâ çocuklar, bugün sınıfımızda yeni bir öğrencimiz var. | Open Subtitles | لينصت الجـميع، لدينا طالبة جديدة بالـفصل |
öğrencimiz yürümeyi seviyor. Kazanın olduğu yere vardığına göre hırslı birisi. | Open Subtitles | طالبنا مُتنزه، طموح ايضاً وإلا لم يكن ليصل لمكان التحطم |
Bakalım. Yabancı öğrencimiz Uter'ın seçtiği şey Charlie ve Çikolata Fabrikası. Ben... | Open Subtitles | لنرى ، طالبنا الأجنبي (أوتر) اختار تقديم ( (شارلي ومصنع الشوكولاة.. |
Bu yeni öğrencimiz Ram Sharma. | Open Subtitles | هذا شارما رام طالبنا الجديد |
Ayrıca çok ama çok özel öğrencimiz; Binbaşı Ram Prasad Sharma. | Open Subtitles | مع الطالب الخاص جدًّا, جدًّا الرائد رام براساد شارما |
Sevgili öğrencimiz Kyle Stansbury ve ailesinin başına gelen trajik olayı artık hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | بحلول الآن, أنتم على علم أن حادثة شنيعة حصلت لرفيقكم الطالب كايل ستانسبوري وعائلته |
Bu Areola, Bizim yabancı değişim öğrencimiz. | Open Subtitles | هذه أريولا الطالبة الأجنبية بالتبادل |
Mesela Yahudi bir öğrencimiz Kwanzaa kutlamak isterse, yaşasın Yahudiler! | Open Subtitles | ما أعنيه هو إنه إذا أراد إتحاد الطلبة الحسيدي إستضافة حفل كوانزا ! إنطلقو أيها اليهود |
Bu ders biyomedikal mühendisliğinde birçok yüksek lisans öğrencimiz tarafından alındı. | TED | يحضرها عدد من طلابنا المتخرّجين في الهندسة الطبيّة. |
Bir öğrencimiz var, Marge. Bu çocuk bir şey biliyor mu? | Open Subtitles | إنه كالطبقة الوضيعة يا مارج هل يعرف هذا الرجل شيئاً ؟ |