Bana nişastalı yiyecekler ile güzel ve rahatlatıcı yemekler pişirerek kederin azaltılabileceği öğretildi. | Open Subtitles | لقد تعلمت كيف أصرف الحزن بالخبز الجيد والطعام المريح وبالتالي الكثير من النشويات |
- Arkadaşa eli boş gelmenin kabalık olduğu öğretildi bana. | Open Subtitles | تعلمت أنه من غير الوؤدب أن أزور صديقاً ويدي فارغة. |
Bize her bahşedilen gücün o anki evrimsel ihtiyaca göre verildiği öğretildi. | Open Subtitles | لقد تعلمنا أن كل طاقة أعطت لنا لتملاء شيء في وقت ما |
Bize bu üniformalar içinde zarafet sahibi olmamız öğretildi. | Open Subtitles | لقد تعلمنا أن نكون أنيقين في زينا وبدونه |
Bana, başkalarının mektuplarını okumamam öğretildi. | Open Subtitles | لقـد تعلّمت دائمـًا ألا أقــرأ بريــد الآخرين |
Ama başkalarının hatalarını da anlayın çünkü özellikle bir kadın olarak eğer işlerimiz yolunda gitmiyorsa bunun bizim hatamız olduğu öğretildi. | TED | ولكن افهموا أخطاء الآخرين، لأننا ولا سيما كنساء، تعلّمنا أنه إن لم ينجح شيء ما، فربما ذلك بسبب أخطائنا. |
Askerde bana, bayrakların geceleri indirildiği öğretildi. | Open Subtitles | في الجيش علمونا أن الأعلام تُنزّل في الليل. |
Bize kaynakları harcamanın çalmanın bir türü olduğu öğretildi... ve asla fazla ürün toplamayız. | Open Subtitles | "علّمونا أن تضييع الموارد هو شكل من أشكال السرقة" "وأنه لا ينبغي لنا أن نحصد مايفوق حاجتنا" |
Şey efendim, isterseniz bana dobracı muhafazakar deyin, ama saldırıya geçmeden önce saldırı emrini beklemem gerektiği öğretildi bana. | Open Subtitles | حسناً, سيدي, نادني بالمخادع القديم، لكنني تعلمت دوماً أن انتظر الأوامر بالهجوم قبل الهجوم. |
Ve bana duygusuz olmam öğretildi. | Open Subtitles | أني تعلمت بأن أكون عديم الإحساس عاطفيا ً؟ |
Bana baharatların gücü ve kuralları ezmenin sonuçları öğretildi. | Open Subtitles | لقد تعلمت قوة التوابل . ونتائج خرق القواعد |
Bana onların vahşi olduğu öğretildi ama o Amerikalı asker annesinin sözleri anneminkilerle aynı. | Open Subtitles | تعلمت أنهم همج ولكن ذلك الجندي الأمريكي، وكلمات أمه، |
Çok erken yaşlarda sana Tanrı, banaysa karanlık şeyler öğretildi. | Open Subtitles | في سن مبكر جداً، لقد تعلمت أشياء عن الرب |
Bana bunun bir ekip çalışması olduğu öğretildi, önce antrenörüme saygımı göstermeliyim. | Open Subtitles | لقد تعلمت بأن هذا هو عمل و مجهود فريق و دائماً أثني على مدربي أولاً. |
Tüm hayatımızı özveri içinde sinerek geçirmemiz öğretildi. | Open Subtitles | تعلمنا أن نقضي حياتنا كلها نرتعد في إنكار الذات |
Bize sistemin, çocuklara yardım edeceği doğru olanı yapacağı öğretildi. | Open Subtitles | نحن تعلمنا أن نعتقد أن هذا النظام حقا سيساعد الطفل سيفعل الشيء الصحيح |
Başımıza gelen iyi şeylerden dolayı Tanrı'ya şükretmek öğretildi bize. | Open Subtitles | لقد تعلمنا أن نشكر الرب على الأشياء الجيّدة التي تحصل لنا |
Hiçbir zaman bir kıza zarar vermemem öğretildi. | Open Subtitles | مشاعر منذ الطفولة، تعلّمت ألاّ أضرب فتاة أبداً |
Hızlı ve sert vurmak da öğretildi böylece bir kere vurmanız yetiyor ve ben şu an bir duvara ya da insana vuruyormuş gibiyim. | Open Subtitles | وقد تعلّمت كيف أضرب مذ كنت طفلة تعلمت كيف أضرب بسرعة وبقوة لكيلا أضرب سوى مرة واحدة ، والآن تجتاحني رغبة لضرب .. شخصأو جدار. |
Bize hep esas olanın işlev olduğu öğretildi. | Open Subtitles | تعلّمنا الاعتقاد أن الوظائف الحيويّة هي كل ما تهم. |
Deniz komandoluğu eğitiminde bize bir nefes tutma tekniği öğretildi. | Open Subtitles | خلال تدريب البحرية الاميركية علمونا تقنية لحبس أنفاسنا عن طريق التنفس بسرعة وعميقا |
Ben çocukken bize... bir grup olarak daha güçlü olacağımız öğretildi. | Open Subtitles | "عندما كنت صبياً..." "علّمونا أننا أقوى كمجموعة" |
Çünkü Holywood ve televizyon yüzünden bir çoğumuza Afrika'dan nefret etmek öğretildi. | Open Subtitles | 'ونظرا لهوليوود والتلفزيون 'الكثير منا كان يدرس على الكراهية افريقيا'. |
Mosasaurus'a su yüzeyine yakın avlanması öğretildi dişini batırdığı her şeyi yiyebilir. | Open Subtitles | كان يعتقد أن (الموساسورس) كان يصطادبالقربمن سطحالماء.. حيث كان يفترس أيّ شيء يمكن أن تغرز اسنانه فيه. |