"öğretmedi" - Traduction Turc en Arabe

• يعلمك
• يعلمني
• تعلمك
• تعلمكِ
• تتعلمي
• تعلمني
• يعلمكِ
• يعلمنا
• يعلّمني
• علمتك
• تُعلمك
• تعلّمهم
• يعلّمك
• يعلّمكَ

Akademide kimse sana daha ılımlı ateş etmeyi öğretmedi mi?
ألم يعلمك أحد فى الأكاديمية كيف تطلق النيران بتحفظ ؟

Ailen masada nasıl davranacağını hiç mi öğretmedi?
ألم يعلمك والداك كيف تتصرفين بأدب على المائدة ؟

Bakın, babam geleneksel erkeksiliğe sahip değil, ellerimi nasıl kullanacağımı öğretmedi bana.
ترون، لم يكن والدي الرجل التقليدي، لذلك لم يعلمني كيفية استخدام يدي.

Kravatına bir bak. Anan sana hiç bir şey öğretmedi mi?
أنظر إلى ربطة عنقك , ألم تعلمك أمك أي شيء ؟

Annen sana kızların silahlarla oynamaması gerektiğini öğretmedi mi?
ألم تعلمكِ أُمّك لا يجب للفتيات أن يلعبن بالأسلحة؟

Son 8 yıl sana bir şey öğretmedi mi?
ألم تتعلمي شيئاً واحداً خلال 8 السنوات الماضية ؟

Kafanızda kitapla nasıl yürüneceğini kimse öğretmedi mi size?
ألم يعلمك أحد من قبل كيف تمشين مع وجود ماكينة خياطة فوق رأسك ؟

Baban, böyle bir iş için bir çocuk gönderilmeyeceğini öğretmedi mi?
الم يعلمك ابوك الا تبعث بفتى ليؤدي مهام الكبار... .. ؟

Kimse sana bunu ahlaki olarak yanlış bir şey olduğunu öğretmedi mi, birini öldürmenin günah--
ألم يعلمك أحد أن هذا خطأ أخلاقى ، إنها خطيئة أن

Üvey anne babanız size insanların mallarına saygıyı öğretmedi mi?
أم يعلمك والدك بالرعاية أفضل من ذلك ؟ ألم يعلمك احترام ملكية الآخرين ؟

Ailen büyüklere saygıyı öğretmedi mi?
ألم يعلمك أبواك احترام الأكبر منك سناً ؟

Seni aptal. Kimse sana engelleme protokolünü öğretmedi mi?
ايها الاحمق , الم يعلمك احد نظام الاعتراض ؟

Daha onu öğretmedi ama senin bazı eski fotoğraflarını gösterdi.
لم يعلمني هذا بعد لكنه أراني بعض الصور القديمة لكِ

Bak, asıl olay ben vazgeçiyorum çünkü babam bana devam etmeyi öğretmedi.
انظر، المغزى هو انا منسحب لأن والدي لم يعلمني كيفية متابعة الأمر.

Ama ben sistemin çocuğuyum, kimse bana doğruyu yanlışı öğretmedi.
لكني ابنة النظام , لم يعلمني احد الصواب من الخطأ

Seni budala, annen sana ekmekleri nasıl ısıtacağını öğretmedi mi?
يا حمقاء ألم تعلمك أمك طريقة تسخين رغيف خبز العشاء

Annen sana lanet olası bir odaya girerken ne yapman gerektiğinin öğretmedi mi?
لم تعلمك أمك ماذا تفعلين قبل أن تدخلي أي غرفة ؟

Annen sana nasıl odun kırılır öğretmedi, değil mi?
ألم تعلمكِ أمي كيف تقطعي الخشب؟

O üsteki adamlar sana hiçbir şey öğretmedi mi?
ألم تتعلمي شيئاً من الفتية في القاعدة؟

Annem bana nasıl yemek yapılacağını hiç öğretmedi. Ders çalışmak daha önemli derdi.
لم تعلمني أمي الطهي وكانت تقول أن التعليم أكثر أهمية

Ailen sana hırsızlığın yanlış birşey olduğunu öğretmedi mi?
ألم يعلمكِ والديك أن السرقة خطاء؟

İşimiz bitene kadar durmamız gerektiğini bize babamız öğretmedi mi?
الم يعلمنا ابانا الا نرتاح حتى نُتم عملنا ؟

Gulapa henüz hayallerle ilgili bir şey öğretmedi bana.
-جالابار) لم يعلّمني إياها لحد الآن)

Ve annen sana bir bayanın önünde kendini kaşımanın kaba bir şey olduğunu öğretmedi mi.
هل علمتك أمك أنه من غير اللائق أن تحك مؤخرتك أمام أمرأه

Anneniz size hiç öğretmedi mi eğer konuşacaksan bir şeyler söyleyeceksin.
ألم تُعلمك أمك، إذا كنت ستتحدث، قل شيئا.

Kore onlara bir şey öğretmedi.
كوريا لم تعلّمهم أي شيء .

Kardeşinin başına gelenler sana pek bir şey öğretmedi, değil mi?
مـا حدث لأخيك لم يعلّمك الكثير، أليس كذلك؟

Ustan sana, başka insanlarla antrenman yaptığında yeteneğini değil gücünü saklaman gerektiğini öğretmedi mi?
ألم يعلّمكَ معلمك أنّه عندما تتدرب مع الآخرين، بأن تدخّر فقط القوّة المنفذة، وليس المهارة؟